bugün

hem erkek, hem kadında en çok görülen 2. kanser; ama hem erkek, hem kadında en çok öldüren kanserdir.

sıklık erkek: 1) prostat kanseri 2) akciğer kanseri 3) kolon kanseri
sıklık kadın: 1) meme kanseri 2) akciğer kanseri 3) kolon kanseri

öldürücülük erkek: 1) akciğer kanseri 2) prostat kanseri 3) kolon kanseri
öldürücülük kadın: 1) akciğer kanseri 2) meme kanseri 3) kolon kanseri
Teşhis edlildikten sonra en fazla 6 ay içerisinde ölüme sebebiyet veren, son ana kadar farkedilemeyen, çağımızın henüz çare bulamadığı kanser türlerinden en tehlikelisidir.
en tehlikeli kanser türüdür. dağ gibi dedemi 50 günde kaybetmemize sebep olmuştur.
öksüre öksüre... ciğerlerin parçalanırcasına öksüre öksüre öldüren kanser. istanbul da bu geri dönüşümsüz yola girenlerin makus ziyaret yerleri, heybeliada'da vuku bulmakta. orada, böyle uzaktan ölüm öncesi temiz hava görelim; deniz manzarası olsun.. hazırlıkları ile eve yollanmaca... akabinde de yakın bir zamanda, mort.

izlemesi de, en az hasta kadar, acı verici bir ölüm şekli var. (bkz: travmatik).

ha bi' de, (bkz: türk milletinin baba hastalığı) tanımını yapmadan geçersem yeterince kendimi ifade edememiş olurum. olmaz.
görsel
Tüm kanser türleri arasında en ölümcül kanser türü olan akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında, erkeklerde en sık ölüme neden olan birinci, kadınlarda ise ikinci kanser türüdür, ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1.3 milyon ölüme neden olmaktadır. Bununla beraber ABD'de hem kadın hem de erkeklerde ölüme sebep olan kanser türleri arasında 1. sıradadır. Günümüzde akciğer kanseri, ABD'de kadınlarda ölüme sebebiyet veren kanser türleri arasında en önde gelenidir ve meme kanseri, yumurtalık ve yumurtalık tüpü kanserleri toplamından daha yaygındır. Ancak ABD'de sigara içiminin azalması ile akciğer kanseri sıklığı da azalmaya başlamıştır. Buna karşılık Türkiye'de sigara içimi arttığı için artmaya devam etmektedir. Ancak, başka yönlerden sağlıklı olan ve hayatı boyunca sigara kullanmamış olan insanlar da akciğer kanserine yakalanabilmektedir.
ABD'de erkeklerde akciğer kanseri ve sigara arasındaki korelasyon. Grafik, 20 yıllık süre aralığında artna sigara içme oranları ve artan akciğer kanseri insidansını gösteriyor. Büyütmek için resme tıklayınız.

Akciğer kanseri, 20. yüzyılın başlarında nadir bir hastalık iken, bugün her iki cinsiyette de kanserden ölümlerinin başında yer almaktadır. Mortalitesi oldukça yüksek olan bu kanser türünde dünya genelinde sigara içme alışkanlıklarındaki değişmeye bağlı olarak histolojik alttiplerinin oranında değişiklik yaşanmış ve kadınlar sigara kullanımının zamanla artmasının sonucunda kadınlarda görülme sıklığında artma gözlenmiştir. Tarihsel olarak çoğunlukla erkeklerde görülen bu kanser türü zaman içinde meydana gelen sosyolojik değişiklikler sonucunda, kadınların da sigara kullanma alışkanlıklarının artması sonucunda kadınlarda bu kanser türünün görülme sıklığı artmıştır.
sonumuz olacak.
yüzde yetmişi ölmüyor işte. ölmeyecek. benim annem daha yaşayacak, yaşaması lazım.beni bırakmıcak o. nefret ediyorum istatistiğinizden de doktorunuzdan da!
insanlara zehir gibi göz yaşları döktüren hastalıktır. şubat ayında, ne kadar yaşamış olursa olsun hala yaşayacak milyonlarca şeyi olan bir tanecik dedemi elimden almış olan hastalıktır aynı zamanda. keşke daha az içmiş olsaydın da seni daha yeni yeni tanımışken kaybetmek zorunda kalmasaydım dedeciğim...
uzun süreli iltihabi tüm süreçlerin neden olduğu kanser tipidir. zamanında ağır bir zatürre geçirirsiniz akciğer kanseri olursunuz. sigara (kronik iltihap)içersiniz akciğer kanseri olursunuz. maden de çalışırsınız akciğer kanseri olursunuz vb. erken teşhiste cerrahi ile uzun süreli başarılar yakalanabilir. hocamın 94 yılında yaptığı amelyatların yıllık kontrollerini 2008-9 da kontrolünü yaptığımı hatırlarım ancak en önemlisi tümörün cinsi ve erken tanıdır.

baba oğul ac CA (akciğer kanseri) olan bir aile tanımıştım oğlan ameliyattan korkmuş olmamıştı. babasını yalvar yakar ikna ettim. amcayı opere ettik 1 hafta sonra taburcu oldu 4 ay sonra bir telefon aldım. x amca oğullarından biri bana abisinin vefatını haber ediyordu. işten erken çıkıp cenaze namazına gittim. o an ilk defa bu isteği duymuştum. keşke insanları insanlara rağmen tedavi edebilseydik. keşke bayıltıp yatırsaydım masaya demiştim....baba 77 yaşında şimdi 6 yıl oldu hayatta oğul 45 yaşında mezarda...
gelip buraya sigara içenleri korkutma amaçlı fotoğraflar paylaşanlar var ya. eğer bunu hiç yaşamadan yapmışlarsa onlara yazıklar olsun. niye mi? onlar burada entry kasarken ya da forum köşelerinde "ay bu hastaların öksürürken ciğerleri ağızlarından geliyomuş" minvalinde entryler girdikleri için insanlar ne hale geliyor haberleri yok. böyle bir teşhis konduktan sonra hasta yakınının da hastanın da ilk danıştığı yer google. karşına çıkan her bilgiyi okuyorsun. daha hastalığın türünü bilmeden okudukların karşısında şok geçiriyorsun. bütün moralin alt üst oluyor. okudukların günlerce beyninde yankılanıyor. yazmayın lan. bilmeden yazmayın. biliyorsanız da yazmayın. kanser zaten, zaten bekleniyor o ölüm. zevk mi alıyorsunuz lan acı ölüm şekillerini yazmaktan. hadi ben alıştım. o salaklığı yapalı 3 sene geçti. artık onun bunun yorumuna gülüp geçiyorum da yeni hastalar ve yakınları ne olacak. ulan hastalık bu. hiçbir hastada aynı şekilde ilerlemiyor ki. hepsinde farklı gelişim gösteriyor.

her şey kötü değil arkadaşlar. evet berbat bir hastalık. son aşamada fark edilirse diğer tüm hastalıklar gibi dönüşü zor. belki de daha az acı çekerek yaşama veda ediyor bu hastalar bilemiyorum. kemoterapi, ışın tedavisi gibi süreçler hastaya daha çok ızdırap veriyor gibi görünüyor. ama başlangıç aşamalarında olduğunda öyle yok ciğerleri 50 güne sökülür. yok anında ölür. kıvrana kıvrana gider diye bir şey yok. üç sene diyorum lan çok değil mi sizce. biz üç yıldır mücadele ediyoruz.* evet beyne kadar metastaz da yaptı, beyin ameliyatı da geçirdi hastamız ama şimdi iyi. aylardır ilerlemiyor hiç. hepimiz bir gün nihai sona varacağız. o tedavilerden vücut zaten yorgun düşüyor. ama böyle bir hastalık için bile umut var işte. en azından daha çok vakit geçirmek için zaman var, vedalaşabilmek için. kurtulan da çok var. gidin o hastaneye görün. kontrole geliyorlar, 5 sene olmuş atlatalı mesela. allah aşkına bilip bilmeden yorumlar yapıp insanların umutlarını söndürmeyin.
insanların bire bir yaşamadan, hasta insanlara çok rahat ömür biçtiği hastalıktır. sen mi verdin o ömrü denir öylesine.
babamın 5 aydır mücadele ettiği hastalıktır.doktorunun iyiye gidiyor demesiyle biraz rahat nefes almışızdır. daha da iyi olacağını umuyoruz inşallah. allah hastalara ve hasta yakınlarına sabır versin.
Yakalanacağımı düşündüğüm ve beni korkutan bir hastalıktır. gerçekten süründürerek öldürür.
kaybettiğimiz aile üyelerinin çoğunu hayattan koparan hastalık. kanser, bizim aile hastalığımız sanırım.
bir insana nasıl ölmek istemezsin sorusunun muhtemelen ilk sıradaki cevaplarından birisi olacaktır. ileriki yaşlarda yakalanmaktan korkulan hastalıktır.
Öncelikle bilinmesi gerekir ki yakınına akciğer kanseri teşhisi konulan hemen hemen herkes ilk önce internette arama yapıyor.
Çoğu kez teşhis konulanın bizzat kendisi yapıyor bu aramaları.
Ben de yaptım.
Babama ilk teşhis konulduğu gün nerede ne varsa okumaya çalıştım.
4.evrenin başı,çözüm yok,ağrılar,sancılar,bulantı..vs ne ararsanız var.
Felaket değil, bunu söylemek istedim.
Grip bile her bünyede farklı ilerlerken kanserin değişiklik göstermemesi mümkün değil.
Kemoterapi ille de bitirmiyor.
4 kür kemoterapi alan babamda tek değişiklik saç dökülmesi oldu,o da şimdi geçiyor yavaş yavaş.
iştahsızlığı bırakın kemoterapi alırken dürüm döner ve ayran elindeydi çoğu kez.
Kilo kaybetmedi hiç,aksine Kasım'dan bu yana 2,5 kilo aldı.
Kabızlık,bulantı ..vs hiçbirini yaşamadı.
Kemoterapi aldı,akabinde Beyoğlu'na çıktı.
'Sürekli et yemekten bıktım,sadece o kadar' diyordu..
Dışarıdan bakılınca babam sağlıklı idi..
Hala da öyle..
Kemoterapi bitti,tomografi sonuçları,kan değerleri doktorların deyimi ile'mükemmel'
4 kür kemoterapiden sonra'başka küre gerek yok' denildi.
Ağrısı yok,uyku proplemi yok,öksürük yok..
Ses kısıklığı vardı,o da geçiyor yavaş yavaş..
Şimdilik radyoterapi alacak beyine,tedbir amaçlı..
Sonra da hayatına devam edecek..
Diyeceğim,korkmayın,ille de herşey kötü gidecek diye birşey yok..
Babam ne kadar yaşar bilmiyorum,ya da bünye tekrar eder mi..
Ama bildiğim biz mülemmel bir kemoterapi dönemi atlattık,en ufak sıkıntı yaşamadık.
Sonuçlar şu aşamada harika..
Moral bozup işe 1-0 yenik başlamanın manası yok..
Bu hastalığa yakalananlar ya da yakınları,iyi giden örnekler de var
Herkesin bünyesi farklı unutmayın..
Not:Az önce babam ile görüntülü konuştum..
Kucağında köpeği,yeniden çıkmış saçları ve hafif gerdanı ile gayet sağlıklı görünüyordu
Her daim moralinizi yüksek tutun..
Hayatın her saniyesi kıymetli..
bir an önce çaresi bulunsada insanlık rahat bir nefes alsa dedirten hastalık. thelast panpamızın iyi haberlerini umutla bekliyoruz. düşünsenize uludağ sözlük yazarı bir doktor kansere çare buldu! muhteşem bir şey olurdu...
iki türü vardır. küçük hücreli ve büyük hücreli. küçük hücreli kansere yakalanmış ve dünyada en uzun yaşamış hasta 11 ay yaşayabilmiştir. büyük hücreli kanser eğer erken teşhis edilebilmişse parça alma yöntemiyle önüne geçilir.
son evresinde dayımın yakalanmasından dolayı tanıştığımız, insanı araştırmaya ve bunun sonucunda ümitsizliğe büründüren şerefsiz bir hastalıktır. her an çalan telefonda acaba o haber mi ? diye bekletir insanı. moral bozukluğudur başlı başına. allah bu hastalığa yakalanan herkese ve yakınlarına yardımcı olsun.
süründüre süründüre öldüren hastalık. allah düşmanımın başına vermesin denecek cinsten.
3 gün önce dayımı aramızdan alan hastalık. ve onun doğumgünüydü, iş çıkışı yanına gidicektim hediyesini de almıştım moral vermek istiyordum, pastası da hazırdı ki. hayat çok acımasız. sevdiklerinize sahip çıkın.
(bkz: kanserle dans)
KANSER TANISINDAN SONRA BAŞLAYAN TEDAVi SÜRECiNiN DE (!) ÖLDÜRDÜĞÜ BiLiNEN BiR GERÇEK. KEMOTERAPi VE RADYOTERAPi. iKiSi DE BEDENi ÇÖKERTiYOR. HELE SAHTEKARLARIN ELiNE DÜŞÜP ÇAKMA iLAÇ KULLANDIYSANIZ BiTMiŞSiNiZ. ALLAH TÜM ULUDAĞ SÖZLÜK CAMiASINI BU HASTALIKTAN UZAK TUTSUN. ( CÜMLEMiZi).
dip not:tüm gerçekleri yazdım. niye eksi veriyorsun camış? işine gelmedi tabi acı gerçekleri öğrenmek. bu yazdıklarım doktorların ağzından çıkan laflar. Benim değil.
90'lı yıllarda sokakların vazgeçilmezi olan oyun.
Dayımın hayatına mal olan lanet hastalığın adıdır.