bugün

Öğrenci liderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin inan'ın idam edilmelerinin yıldönümü vesilesiyle üniversite gençliğinin, onlara ve mücadelelerine sahip çıktığını göstermek için 6 Mayıs Pazar günü saat 16:00'da Galatasaray Lisesi önünden başlayıp, Dolmabahçe'ye yürümesiyle vuku bulacak olan eylemdir.

6 Mayıs'ta Galatasaray Lisesi önünde buluşup, Denizlerin ABD askerlerini denize döktüğü Dolmabahçe'ye yürüyecek olan TKP'li Öğrenciler, Öğrenci Kolektifleri ve Gençlik Muhalefeti "... mücadelemiz eşitliğin, kardeşliğin ve özgürlüğün ülkesi kurulana kadar sürecek" diyecekler. Öğrencilerin konuyla ilgili yaptıkları açıklama ise şu şekilde:

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin inan'ın idam edilmelerinin üzerinden tam 40 yıl geçti. Üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen ne Denizlerin mücadelesi bitti ne de savundukları fikirler. Denizlerin idam edildiği gün olan 6 Mayıs 1972'den beri gençliğin emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı mücadelesi hiç durmadan sürüyor.

O dönemin devrimci gençleri Denizler, Mahirler ve ibo'lar Türkiye halklarının sömürülmediği, eşit ve özgür bir ülke kurmak için mücadele ettiler. Demokratik bir üniversite için üniversitelerde boykotlar ve işgaller örgütlediler. işçi grevlerinde, köylü mitinglerinde yoksulların yanında yer alarak en önde mücadele ettiler. Emperyalizme karşı "tam bağımsız Türkiye" diye haykırdılar. Emperyalizme karşı mücadele ederken istanbul'a gelen 6. Filoyu protesto ettiler ve Dolmabahçe'de Amerikan askerlerini denize döktüler.

Deniz Gezmiş Yusuf Aslan ve Hüseyin inan idam edilecekleri süreçte düşüncelerinden ödün vermediler, savunmaya devam ettiler. Denizlerin idam sırasında son sözleri; Yaşasın tam bağımsız Türkiye, kahrolsun emperyalizm ve yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği oldu. Denizlerin bu sön sözleri bugün üniversitelilerin mücadelesine ışık tutuyor.

Denizlerin o dönem emperyalizme ve yerli işbirlikçilere karşı yükselttikleri mücadele bugün güncelliğini koruyarak üniversitelilere yol gösteriyor. Türkiye halklarını o gün sömüren emperyalizm ve işbirlikçileri bugün hala görev başındalar. Emperyalizmin taşeronluğunu her geçen gün artırarak sürdüren AKP iktidarı Suriye'ye emperyalistlerin istekleri doğrultusunda savaş açmayı planlıyor. Suriye'de emperyalizmin güdümündeki askeri muhalefete silah yardımı ve lojistik destek veren AKP, ABD emperyalizmin ihtiyaçlarına göre roller alıyor ve Suriye halkına saldırmayı planlıyor. Böylesi bir dönemde Deniz Gezmişlerin başlattığı antiemperyalist mücadele geleneğini sahiplenen bugünün üniversitelileri emperyalizme ve işbirlikçi AKP'ye karşı mücadele etmekten vazgeçmeyecek. 60'lı 70'li yıllarda Denizler gibi "Tam bağımsız Türkiye" için mücadele etmeye devam edecek. Deniz Gezmişin idam sehpasındaki son sözlerinden biri olan "yaşasın halkların kardeşliği" sloganı bugün AKP iktidarının Kürt sorununda geliştirdiği savaşçı ve ırkçı çizgiye karşı üniversitelilerin halkların kardeşliğini savunan mücadelelerine yol göstermektedir.

40 yıl önce Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin inan'ın idam kararını mecliste iki kolunu havaya kaldırarak onaylayan zihniyet bugün iktidarda bulunuyor. Denizleri anmayı bir suç sayıyor ve bu anmalara katılanlara dava açıyor. Her fırsatta Denizlerin mücadelesini karalamaya çalışan bu zihniyet Denizler gibi gençlerden korkuyor olacak ki "dindar nesil yetiştirmek istiyoruz" açıklaması yapıyor.AKP'nin istediği gençlik 6. filo eyleminde 6. filoyu koruyup öğrencilere saldıran gericilerin gençliğidir. Bugünün üniversitelileri AKP'nin istediği gibi itaatkâr, dindar, düşünmeyen bir kuşak olmayacak. Deniz Gezmişler'in de parçası olduğu birikimin taşıyıcısı olarak, üniversitelileri gericilik eliyle teslim almaya çalışanların karşısına dikilecek.

Deniz gezmişlerin 40 yıl önce başlattıkları mücadele hiç durmadan sürdü. Gençliğin anti-emperyalist mücadelesi bugün emperyalizme karşı mücadelede yoluna devam etmektedir. Denizlere verdiğimiz sözü unutmadık. Denizlere sözümüz devrim olacak. Mücadelemiz eşitliğin, kardeşliğin ve özgürlüğün ülkesi kurulana kadar sürecek.

ÖĞRENCi KOLEKTiFLERi, GENÇLiK MUHALEFETi, TKP'Li ÖĞRENCiLER
her sene yaptığımız gibi yine katılacağımız yürüyüş.
geri gelmezler evet ama aziz hatıralarını yaşatmak adına.
6 mayısta denize girip işeme eylemi zannımca.
"yaratıcı" bir video da yapmışlar yürüyüş çağrısı için:
http://www.youtube.com/watch?v=0LfpAKBW-V4&feature=youtu.be
saçma yürüyüştür o yürüyüşe ayıracağınız vakti derslerine ayırsalar devrim adına daha yararlı bi iş yapmış olurlar. slogan atıcaklarına bir fatiha okusunlar deniz gezmiş için daha faydalı olacaktır.
itici bir video hazırlanmış yürüyüş için. sol zihniyetli arkadaşlar yürümeyin artık eyleme geçin. bigmac menülerden vazgeçip mcdonalds ı yıkmayı deneyin.
m2 başına 1 mayıs'tan bile fazla ateist düşmesi beklenen yürüyüştür.
(bkz: hala sosyalist türkiye)
sol.org.tr yazarı asaf güven aksel bugünkü yazısının bir kısmında, yarın denizler için yürüyecek olanlara, boyun eğmeyen gençliğe seslenmiş:

"Birkaç söz de, "başladıkları işi bitirecekler"e, Deniz olanlara...

Sevgili kardeşlerim,

Keşke genç bir üniversiteli olsaydım da, yanınızda yürüyebilseydim. Hadi bu olanaksız, hiç değilse bu yazıyı, tümüyle sizi selamlamaya ayırabilseydim. Deniz'ler ilk defa anılmıyor elbet, ilk defa adlarına yürünmüyor. Bu yürüyüşün, 6 Mayıs'ın 40'ıncı yılına denk gelmesi de değil mesele. Bugün, 2012'nin 6 Mayıs'ında Dolmabahçe'ye yürümek, bir başka önem, bir başka anlam taşıyor.

Amerikan askerlerinin denize döküldüğü yere gideceksiniz, o askerlerin filosunu kıble bellemişlerin, o askerler uğruna sizin gibilerin kanını dökmüşlerin iktidarı altında. Bütün güçleriyle yüklendikleri, iktidarlarının önünü alabildiğine açtıkları, tarihi yeniden yazdıkları, ileri olan ne varsa belleklerden sildikleri, kuşaklar boyu istedikleri gibi insanları biçimlendirdikleri, uşaklarını devrimci geleneğe küfretme yarışına soktukları koşullarda, ne bu güçten korkan, ne yalan ve iftira kampanyasına kapılan gençler olarak bu yürüyüşünüz, başaramayacaklarının açık delili oluyor.

Onların olanca güvenleriyle "bu iş tamam" duygusu yaşadıkları anda attığınız bu şamar, şimdiye kadarkilerin ötesinde bir heyecan veriyor. Deniz'lerin mayasının tuttuğunu, bağımsızlık ve devrim damarının kurutulamadığını bu "en namüsait ahvalde" bile gösteriyor ve işte "üç fidan" tanımı, gerçek anlamına sizlerle kavuşuyor.

Bildirinizde, durumun ve eylemin analizini zaten yapmışsınız. "Üniversiteler Deniz Olacak, Emperyalizm ve işbirlikçi AKP Yenilecek" dediğinizde bu yürüyüşün adına, başka söze gerek bırakmamışsınız.

Sağ olun kardeşlerim, yolunuz açık olsun Öğrenci Kolektifleri, Gençlik Muhalefeti, TKp'li Öğrenciler...

Sizi, Deniz'i yazmak isterdim, ama saldırdıkları cephe bitmiyor..."
denizleri seven insanların yapacağı yürüyüştür. son zamanlarda denizlere atılan çerden çöpten sinirliyiz bizde, işim olmasa katılabileceğim yürüyüştür. hani insan içtiği sigarayı neden denize atar ki? yada yediği simit'in kağıdını neden denize atar anlayabilmiş değilim. denizler bizimdir sahip çıkalım çocuklarımıza temiz bir denizi miras bırakalım.

böyle doğaya saygılı insanları gördükçe duygulanıyorum. helal olsun yürüye durun.
aynı zamanda romantik solcuların da buluşma noktasıdır. hala devrim diye birşeyin olabileceğine inanan uçuk tiplerdir bunlar...
sözlüğün istanbul'da ikamet eden tüm ilerici okur ve yazar gençliğini yürüyüşe, denizler'in boşuna öldürülmediğini dosta düşmana göstermeye çağırıyoruz!
(bkz: densizleri anma yürüyüşü)
devrim mücadelesinin ne demek olduğunu bilmeyen, devrimin ne anlama geldiğini bilmeyen ve buna rağmen sosyalizmi, devrimi, denizleri mahirleri karalayanlara inat yapılan yapılan yürüyüş.
genç ergenlerin facebook ilahı, ne idüğü belirsiz devrimci bir şahısı anma günü. üniversitelerde yine protestolar,provakasyon amaçlı eylemlere şahit olacağımız bir gün. bi devrim türküsü tutturmuşlar,yıllardır bıktık artık bu dallamaların ''deniz''lerinden ''keriz''lerinden. istediğiniz devrimse 21 ocak sizin gününüz.''devrim'' uğruna canınızı vereceksiniz madem, bu zımbırtıyı kuran adamın anısına yürüyüşler,protestolar düzenleyin,onun yalakalarına değil.

(bkz: vladimir ilyiç lenin)

edit: maşallah eksiler peşi sıra. durmayın basın tuşlara türkiye. eksiler kesilmesin.
Bazılarının zoruna gitmiş yürüyüştür. Sen kalk, "tam bağımsız Türkiye" uğruna darağacına git, fotoğrafını bile ilk kez facebookta görmüş olan adamlar, sana kalksın "facebook ilahı" desin, oldu mu şimdi denizcim...
(bkz: deniz gezmiş in banka soymuş olması)
bu konudan bahsedilmeyecektir tabi ki. ya da diğer şehir eşkıyalığı eylemlerinden. görüşleri yüzünden değil de eşkıyalık yüzünden adli takibe uğrayıp içeri atılmış olduğundan da. o günlerde bolca dağıtılan idam kararından nasibini alması üzerinden gzelleme yapılacak sanki emperyalizme karşı diye asıldı imajı verilecektir. o dönemlerdeki tüm idamlar sorgulanmalıdır evet ama idam edildi diye bir şehir eşkıyasını kahraman yapmak da eşkıyalığı ve terörü savunmaktır.
rumuzuyla zihniyeti hayatının çelişkisi haline gelmiş gerici liberal kılıklıların "banka soydu bunlar ama yeaa" diyerek haklarında kara propaganda yapmaya kalktığı devrimci gençlik önderlerini anacağımız yürüyüş.
evet banka soydu denizler! ama parayı avrupalarda karı kızla yemek için değil, ama tayyip erdoğanlar gibi özallar gibi çuvalla paralarını isviçre'lerde faize yatırmak için değil!

hem, banka kurmanın yanında banka soymak nedir ki ey gerici?!
devrim için banka soymayı savunanların evlerine giren hırsız devrimcisim derse tüm eşyalarını gönüllü veremiyorsa katılmaması gereken yürüyüştür.

suçu teşvik edenler layıkını bulduğunda asla mağdurum diye ağlamamalıdır.

bizde ikiyüzlülük olmaz. kemalizme şapka çıkaran çakma komünistlere göre gerici olmak normaldir. zaten komünizmi de en iyi siz anladınız o yüzden uluslacıların kankası oldunuz!

rumuzum özgürlük evet.hırsızlık ve eşkıyalığa özgürlük tanımak da özgürlüğü hakedenlerin özgürlüğünü gasbetmektir. bunu siz anlamazsınız, basit bir şehir eşkıyasından kahraman çıkaran kapasiteniz buna yetmez elbette ama normal insanlar iyi anlıyor merak etmeyin.
Deniz'in Yusuf'un Hüseyin'in kemikleri sızlıyordur şu an eminim.ortalıkta gezen bu kadar ahlaksız ve kendini bilmez varken hele. çok yazık...
yürüyüş muazzam bir kitlesellik, coşku ve disiplin içinde, binlerce deniz'in, yusuf'un, hüseyin'in beşiktaş'ı ve taksim'i inlettiği sloganlarıyla gerçekleşti.

meraklı sözlükçüler ayrıntılara ve fotoğraflara buradan bakabilir:
http://haber.sol.org.tr/s...mabahcedeydi-haberi-54507
11 Ocak 1971 tarihinde aynı kişilerin gerçekleştirdiği iş Bankası Emek şubesi soygununu anmak için neden ankara emek'te de her yıl 11 ocak günü toplanmadıkları sorulması gereken kişilerin etkinliğidir. hani bir zamanlar onların yürüdüğü yollarda yürümek, yolunuz yolumuzdur diye bağırmak hoşunuza gidiyor ya ondan söyledim.