bugün

(bkz: volkan ın kontrolünde top ağlarda)
bir kez daha klasik türk takımı sendromu izlediğimiz karşılaşma. fenerbahçe işe türk gibi başladı fakat ingiliz gibi bitiremedi. maçın özeti budur bence.
http://www.aymoli.com/lil...10-uefa-avrupa-ligi-maci/
volkan'ın her röportaj sırasında birilerine sataşıp durmasından ziyade bugün itibariyle bir basın açıklaması yapmasını beklediğim bir fenerbahçe kahır maçı. *
taraftarın bir bölümünün maç aşladıktan 15 dakika sonra maça alındığı,
büyük ihtimal yine aynı bölümün(bende oradaydım ordan biliyorum)stadın lille için ayrılan bölümüne geçtiği,
taraftarın varını yoğunu verdiği,
ama fenerbahçe'nin başaramadığı gece olmuştur...
5dk. daha dayanamayıp, bizler kanser eden maçtır yine.
fener sayesinde 80 yaşında öleceğimize, 40'ında takla olacaz anasını satim. *
zaten son dk.'lere girerken babama; " ya yerler şimdi bunlar " dedim.
2 dk. sonra yediler. *
sinirden ağlayacaktım valla. bi takım bu kadar mı mal olur abicim ya.
gerçi daum gibi gereksiz bir insan var.
sen kendi evindesin, korkak bir şekilde geriye çekil.
gol yeyince saldır sonra.
gülerler lan adama.

ah zico.
neredesin be abicim.
özledik seni.
(bkz: galatasaray kaybedince bizde kaybetmiş sayıldık)

ulan bir kerede onlar kaybedince, puan alamayınca biz de aynı kaderi yaşamayalım arkadaş.

ne dostluk, ne kardeşlikmiş böyle her kulvarda el ele kol kola gidiyoruz.
(bkz: içiyorsak sebebi çok)
Gecenin ikisinde eve varmak.
Ayak tabanlarının şişmesi.
Sesini kaybetmek.
vs. vs.

bunları hoş bir şekilde anmak isterdi gönül. ama gel gör ki kalede bir tane kararsız götoğlanı yüzünden turu verdik elin gavurlarına. her sene aynı yalan dolan. kupa sözü vermekten başka icraat yok.

kadıköy'de kıçı kırık lille karşısında 1-0 öndesiniz. afedersiniz taraftarınız kıçını yırtıyor. siz forvetten adam alıp orta sahaya koyuyorsunuz. skorun üstüne yatıyorsunuz. böyle bir futbol anlayışımız olursa çok doğal bu sonuç. hakettik biz bunu efenim. hakettik.
emre'nin gönülden fenerli olduğuna emin olduğum maç olmuştur. adam kurtuluş savaşında cephane taşıyan nineler gibi varını yoğunu ortaya koydu mübarek. allah eksikliğini göstermesin bilica'nın ömrünü bu adama versin.
emre ile turu alıyoruz derken volkan ile turu verdiğimiz maçtır.
tanım: epey eksik bir kadroyla umutsuz başlanılan bir gecede umuda doğru yolculuğun tam sonuna gelinmişken daum denilen adam ile bittiği rövanş maçı.
şunu hemen başından söyleyeyim belki de hayırlı oldu bizim için, çünkü muhtemelen bu durumda o çok sevdiğim liverpool takımı bir dahaki tur bizim ağzımıza sıçar ve hatta itin götüne sokabilirdi. lille osc takımı bizden iyi bir takım falan hiç değil. tıpkı a. madrid'in galatasaray'dan çok çok iyi bir takım olmadığı gibi. ama gel gör ki, bizim defans yapmama/yapamama hastalığımız halen daha devam ediyor ve bu türk futbolunun neredeyse 30 yıldır mental bir hastalığı.
neyse maça gelelim:
ilk yarı ikinci yarıya oranla daha derli toplu ve bilinçli idik. ikinci yarı adamların yavaş yavaş geleceği de bariz belli. ki çok ayağa top yapan bir takım değiller, öyle manyak top çevirme kabiliyetleri yok. sadece hızlı ve çabuk adamlarla basit oynayıp sonuca gidiyorlar. hani tam kadro çıkılmış olsa ve belki de sadece lugano oynamış olsa gol yemeyip kötü bir oyun sonrası turu da almak işten bile değildi.
şimdi kimseyi tek tek eleştirmeyeceğim ama haftalarca sağ bek oynattığı bekir'i zorunluluktan stoper ve yerlerde sürünen christian'ın yerine almadığı (ilk lille maçında 90+2 de almıştı, oysa baroni yerlerde sürünüyordu bütün maç) selçuk'u da orta saha oynattı daum efendi. halbuki bu bekir göbekte oynar yeter ki adamın kimyasını bozma. banko oynamaz ama arada bir bu bilica manyağına göz dağı vermek için ilk 11 başlatılabilir. golün geldiği yerde faulü yine bilica yaptı. daha evvel p. tesi oynadığımız bursaspor lig maçında adamın eksiklerini yazmıştım söylemeye gerek yok. bu adam büyük takım oyuncusu falan değil. haa hoş bekir, deniz, önder de değil orası ayrı.
yani demem o ki, sezon başından beri bu bilica topçu falan değil diye bağırıyordum, beni haklı çıkardı sağolsun. zaten defans olarak tamamen 4 ayrı mayınla başladık maça. yani her an birisine basıp patlayabilirdik, netekim öyle oldu.
tek şunu anlamadım!
dakika 74 baroni içeri güiza dışarı. tamam lan daum işi çözdü dedim. alex direk cf pozisyonuna ve orta saha tam 5'li dedim. yani maçı bitirmeye oynuyoruz artık. ki bu durumda herkes aynı mantığı güder. çünkü mevcut skora tur senin.
ama o da ne?
dakika 78-79 semih içeri deniz dışarı!!! yani defansta ve sol bekte oynamış ve hatta iyi oynamış bir adam. ne kadar yorulursa yorulsun. gelecek tüm ortalara, şişirilmiş toplara vs. kafa vurabilecek bir adam. semih girerken kesin alex çıkıyor diyorum!
ama yok bizim dahiyane kenar yönetimi deniz'i alıyor oyundan. sanki gol lazım!!
lan gol lazım değil papikçi, maç 1-0 ve tur senin!!
çıkart alex'i, her topu faul yapmadan taca at, yerde yat maç bitsin! deniz çıktı, top kaybı sol beke bir top ve bilica yine hayvani bir girişle adamı biçiyor. evet hayvani, niye mi? çünkü adam hızlı ve bilica adama topun gelebileceği hesabını yapamayacak kadar dengesiz, akıl oyunundan uzak bir defans adamı. yani son dakikalarda adamdan önce topa davranayım sezgisi hiç yok. sıfır elde var sıfır!
faul, orta, gol ve güle güle yavrum güle güle. volkan ne yapacak ki? ha iyi mi, değil.
ama sen kenar yönetimi olarak bu kadar eksikle kuyruğuna getirdiğin işi kendi ellerinle rakibe teslim ediyorsun. golü atan kim? adil rami. bir kez çıktı ve gol yaptı döndü. defans adamı böyle olur. ilk maçta ve bu maçta topla 6 tane kritik müdahele yaptı ve turu takımına getirdi. bizde de bilica oynasın ve sonra dünya kulübü olalım.
önce adam gibi bir transfer ekibi lazım bu kulübe, ben onu bilirim onu söylerim.
ulan edu keşke olsaydın da her tur bir gol atsaydın kaleye. evet son sözüm bu lan amına çakayım!
alex'in kafayla kaçırdığı topun hala şaka olduğunu düşündüğüm maç.tribünde herkes zıplayınca gol diye pozisyonu göremedim.hala inanamıyorum.maçın tartışmasız 2 yıldızı vardı :

(bkz: fabio bilica)
(bkz: volkan demirel)

maçı dışı yıldızlar için:

(bkz: christoph daum)

son olarak taraftarın sesi :

(bkz: neredesin lugano)
Fenerbahçe'nin Guiza yüzünden elendiği maç. ilk maçta kaçırdığı golleri kaçırmasyadı bugün elenmezdik. Site yapıp özür dileyenlerin de bugünkü maçta pankart açan taraftarlarında amına koyiyim.
ulan bu Daum dediğin adam 3 yıl beşiktaşı yönetti yıllardır da fenerbahçeyi yönetir. kaç defa gördünki bir Türk takımı 1 farkla önde götürdüğü maçı 45 dakika üstüne yatarak almış. söylesene be adam hiç mi tanıyamadın bizim futbol anlayışımızı.

illa hakemin ilk yarı düdüğümü gelmesi gerekiyor amı götü dağıtmanız için. daha 44 üncü dakikada ikinci golü arayan fener soyunma odasında göt vermiş gibi ikinci yarıya bir anda topal çıkıyor daha 50inci dakikadan oyunun üstüne yatmaya çalışıyor.
daha sana hiçbir şey söylemiyorum Daum.

peki şimdi sorulara devam.

öncelikle Guiza'yı çıkarıp Baroni yi koymanın sebebini bir anlat sonra deniz i çıkarıp semih i koymanın sebebini bir anlat. neyin alt mücadelesini yaşıyorsun sen yahu. yıllardır türkiye'desin kaç tane alt yapıdan futbolcu çıkardın, kaç tane genç yetenek sezdin. ikinci devre arasına gittin tatillere, Antalya lara, Almanya'lara döndün Tokat maçına ilk 11 le çıktın, sanki Real Madrid'le maç yapıyorsun bre ibiş.

ve bunu unutmayın ki, forvete sen Rooney'i de getirsen Eto yu da getirsen şu 4 4 1 1 taktiğinden vazgeçmediği sürece bir bok olmaz senin takımından. Anelka yı oynatırkende aynı küfürleri ediyordu bu taraftar, Kezman ı oynatırken de şimdi Guiza da da. ulan hepsi mi balon çıktı bre deyus. Anelka balon çıktıysa nasıl bizden sonra Chelsea de destan yazabiliyor. ya da gol kralı olmuş guiza nasıl sinirden ağlamak zorunda kalıyor. sen at adamları 4 savunmanın içine tek forvet, Alex beyin de canı isterse oynasın canı istemezsen sik taşak muhabbeti yapsın sonra forvetlere sövelim ana avrat. hassiktirin la.

türk takımları bunları yaşamaya mahkumdur ve bu yüzden de hiç üzülmüyorum. hadi Daum traş, Del Bosque geldi o da yalan oldu, ispanya yı şampiyon yapan dede de yalan oldu. demekki düşüneceksin, bu adamlar milyon dolarları cebe indiriyor ama bunun götünü azcık büzüştürmemiz mi lazım acaba diye sayın başkan.

dünyanın hiç bir yerinde yok ki, ilk yarıdan attığın 1 golün üzerine 50 dakika boyunca yatasın. 85 de atmasalar, Volkan o topa çift yumruk yapsa 88 de yiyecektik, 88 olmasa 90+2 de yiyecektik bundan da hiç kuşkunuz olmasın. her ne kadar balık hafızalı bir halk da olsak yıllardır yaşadığımız senaryolar olduğu için biz biliyoruz malımızı.

ulan karşıdaki pezevenkler kaleci hariç 10 kişi birden pirhana gibi bastırıyorlar, diyorsun ki ne ciğer varmış bu ipne oğlu ipnelerde ama avrupa futbolu bu arkadaş. fransız takımı bile böyle yalan eder işte seni.

bilica'yı alıp sivasta oynadığını gösterirsen sen bana daha çook böyle tutmaya alışırsın elin şeyini. git ulan afrika ya aç adam bul. git etiyopya ya, git latin amerika ya, hiç mi genç adam yok, koskaca fenerbahçesin sen. hep mi başkasının gerdeğe girdiğini almak zorundasın daha fazla başlık parası ödüyerek. o para da bizden çıkıyor bunu da unutma o zaman.

çok değil bir kaç seneye o büyük hayaller inşa ettiğin kombineler bir patlarsa elinde o zaman aklın başına gelir işte başkan.
özetini izlediğim ve maçı özet olarak anlatacağım maç.

(bkz: volkan demirel)

volkan ile kaleler hep boş, renkliler de daha renkli.
maçı kahvehane, iddia bayiinden bozma mekanlarda, kalabalık içinde izlemenin bünyeyi dumurlardan dumurlara gark ettiği maç olmuştur.

hakemin yanlış bir faul kararı sonrası, gs-madrid maçını da izlemiş olduğu muhtemel bir taraftar feryadı;
-amk, collina hariç bütün yabancı hakemlerin anasını sikeyim!
bir diğer aforizma da ceza sahası içinde topun auta çıktığını fark edemeyen kale arkası hakemine gelmiştir;
-metin şentürk bile gördü amk çocuğu sen göremedin!
ve son olarak, fenerbahçe 85. dakka gol yedikten sonra, sıralı halde ardarda ve senkronize bir şekilde;
-amk, ammmk, amkkk mının, amınnı, mına na, am... çocuuu, orsp...

fenerbahçe iyi oynayıp kaybetmeye devam ediyor.
oysa ki kendi çapımda totem yapmıştım güiza gol atarsa formaya adını yazıcam diye, keşke yazdırtsaydı...
olsun...
Orhan Gencebay ustamızın yıllar önce bir şaheserle atıfta bulunduğu maç. Bravo Orhan Baba diyoruz.

Lille yarası, Lille yarası

En acı yara imiş.
neticesinde avrupaya veda ettiğimiz maçtır.

bu volkan kalecilikten zerre kadar anlıyorsa ben de bu futbolu bilmiyorum arkadaş.

lan senin ceza sahası içerisinde dokunulmazlığın var mı? var. iki adım attın zaten ileri doğru. iki adım daha çıkıp uzan topa. hatta adamı ez orda. ayı gibisin zaten. yumrukla uzaklaştır topu. maç boyu yaptığı bütün olumlu hareketleri bi anda bitirdi.
ten golleri ve ozeti gorulebilecek mac.
http://www.youtube.com/watch?v=v1ziyqgzcc4

yareppim neler ile ugrasmislar yahu.
teknik direktör diye hitap edilen daum'un yanlış tercihleri sebebiyle fenerbahçenin elendiği maç olmuştur. kimse sakatlık filan bahane etmesin. beğenmediğimiz bekir bile on numara bir maç çıkarmıştır ki zaten o hazard'ı da hangi insan evladı tutabilir bilemedim. daum'a gelince; be insan evladı takım ikinci yarı iyi oynamasa da maçı 1-0 bitirebilecek kadar idareli top oynuyor zaten. guiza'yı çıkarıp christian'ı alıyosun oyuna anladık 1-0'a yatmaya çalışıyosun. e peki saf adam deniz'i çıkarıp tekrar niye bir forvet alıyosun oyuna. söylenecek şey çok fakat bu daumla fenerbahçenin işi gerçekten çok çok çok zor. lig şampiyonluğu, türkiye kupası filan hayal yani kimse ümitlenmesin. son olarak şunu da eklemek istiyorum ki aziz yıldırım lille'in başkanıyla hemen konuşup o hazard'ı alsın bu takıma. en azından biraz akıllı bir iş yapmış olur. carlos'a ve diğerlerine dökülen paralar en azından böyle genç yeteneklere aktarılsın. para ziyan olmaz hiç olmazsa. emre'ye ve gökhan gönül'e ise ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum. tekrar merkez stüdyoya dönüyoruz.
fenerbahçe nin 1-0 ın üstüne yatmaya çalışması ile kaybettiği maç olmuştur.bir de bilica denen şeyin (futbolcu demiyorum diğerlerine haksızlık olmasın) saçma sapan tehlikeli bölge faullerinin yedirdiği gollerede bir yenisi daha eklenmiştir.
arkadaş dk 85 adam taç çizgisinin orada tek başına bilica öyle bir dalıyor ki sanki adam bilica yı geçse volkan ile karşı karşıya kalacak.e herif istedi bir göz bilica verdi iki göz , lille ancak duran topla gol atardı o dakikadan sonra nitekim de öyle oldu.
sonucu hüsran olan maçtır. bu hakemler keşke galatasaray maçında olsaydı dedim içimden. ama sonuç itibariyle iki maçta bizi çok üzdü.
galatasaray'ın puan kaybettiği hafta fener...- bi dakka lan bu uefa'ymış. her neyse hiçbiri mühim değil de, ya iki takımımız da son dakikalarda elendi. hayır rakipler alman da değil neden böyle oldu anlamadım ki!
önce tanım: köy takımı olmasa da doğru düzgün tek bir yıldızı olmayan sıradan bir avrupa takımının feneri elediği maçtır.

lan kendimi zorluyorum. fener'i avrupa maçlarında destekleyeyim, sonuçta ülkemin takımıdır diyorum sonra bakıyorum adamlar saracoğlu'nda galatasaray, atletico'dan gol yeyince sevinçten çıldırıyor. gel de bu adiliğe karşı fener'i destekle. insanın içi elvermiyor. sağol lille, çok sağol. hele bir de son dakikalarda koydun ya birilerinin içinde daha beter patladı.