bugün
- 29 mart 2025 imamoğlu'na özgürlük mitingi19
- bir milyon kişi saraya yürüyelim15
- sözlük yazarlarının üye olduğu siyasi parti8
- erkek depresyonu10
- true'nun siki için yas tutuyoruz13
- çiçek uzatılan polisin boşanma aşamasına gelmesi25
- kitap alıntıları10
- hiç akpli aydın olmaması14
- gençlerin neyi protesto ettiğini bilmemesi16
- küresel ıkınma27
- sahurdayız uludağ sözlük15
- chpli kardeşlerim sizle bir sorunum yok12
- sözlüğe yeni kadın yazar gelmemesi14
- kola cips yememek8
- kapitalistlerin din kuracak kadar zengin olması8
- rtenin en son yaptığı yemek9
- teketekte solcu mu alır sağcı mı19
- ona bir şey hatırlat8
- özgür özel'in ingiliz bbc'ye resmen ağlaması38
- first date kombini13
- ssilvermist11
- insan olmaya ceyrek kala10
- çirkinlere tavsiyeler10
- geceye bir şarkı bırak8
- uludağ'ün en komik kadın yazarı10
- espressolab8
- gardaş diyen kız13
- türk kara ordusunun kuruluşu meselesi8
- hayatın insana öğrettiği gerçekler9
- yazarların rol almak istediği filmler10
- sözlüğün en ponçik erkek yazarı11
- menuet giderse biz de gideriz22
- namazı yanlış hareketlerle kılan insan12
- yazarların sevdiği filmler13
- sözlüğün en güçlü erkek yazarı28
- siyaset bilimi okuyan kız13
- yazarların ilk iş deneyimleri16
- silvermistin saçları19
- ingilizce bilen ne iş yapar22
- çocukları serbest bırakın8
- özgür özel'in kızının gösterilerde olmaması12
- en kötü ilimiz8
- kova burçlarının anlayışsız olması14
- toplumun yüzde 73'ü protestoları haklı buluyor11
- ümit özdağ'ın açlık grevine başlaması24
- erkekler olarak güçlü olmak zorunda değiliz14
- 27 mart 2025 celal şengör açıklaması10
- 150cc lik motorsiklet11
- araba bakarken dikkat ettiğiniz şeyler13
- muhafazakarlar arabistan'a please12
ermeni komitelerinin kapatıldığı ve yöneticilerinin de tutuklandığı tarih.
geçen yıllar içinde ilginç bir şekilde, soykırım anma günü haline getirilmiş olması tuhaf; bu süre içinde bazı ilim insanlarının çıkıp, "rica ediyorum, götünüzden tarih uydurmayın" demiş olması, sevindirici; tüm dünyanın bu sesi işine geldiği doğrultuda duymaması da tek kelimeyle ayıptır.
geçen yıllar içinde ilginç bir şekilde, soykırım anma günü haline getirilmiş olması tuhaf; bu süre içinde bazı ilim insanlarının çıkıp, "rica ediyorum, götünüzden tarih uydurmayın" demiş olması, sevindirici; tüm dünyanın bu sesi işine geldiği doğrultuda duymaması da tek kelimeyle ayıptır.
çeşitli resmi ve gayriresmi araştırmalar sonucunda geçerliliğini yitirmiş bir iddia olmasına rağmen, ermenistan'ın ve ermeni diasporasının siyasi emellerine araç haline getirilen bir gündür.
tarih seçiminde, millet egemenliğinin kabul edildiği ve milli bayram haline gelen günden hemen sonraki gün olması ilgi çekicidir.
(bkz: bana diasporanın bir oyunu mu bu)*
tarih seçiminde, millet egemenliğinin kabul edildiği ve milli bayram haline gelen günden hemen sonraki gün olması ilgi çekicidir.
(bkz: bana diasporanın bir oyunu mu bu)*
radikal gazetesince
"Bir ittihatçı proje: "Islah" edilmemiş bir halkın "ıslah" edilmemiş bir bölgeye sürümü"
başlığıyla verilmiş yazı başlığıdır.
http://www.radikal.com.tr...hp?ek=r2&haberno=5780
"Bir ittihatçı proje: "Islah" edilmemiş bir halkın "ıslah" edilmemiş bir bölgeye sürümü"
başlığıyla verilmiş yazı başlığıdır.
http://www.radikal.com.tr...hp?ek=r2&haberno=5780
bu günde uygulanan, devlet politikaları aleyhinde eylemlerde bulunanların cephe gerisine yollanması eylemidir. alınan karar tehcir kanunu olarak bilinse de doğrusu sevk ve iskan kanunudur. ayrıca kararda ermeni kelimesi bile geçmemektedir. bu tarihte tutuklanan ermeni yöneticiler de gözaltından sonra bırakılmıştır. ermenistan ise bu günün her yıldönümünü soykırım anma günü olarak kutlamaktadır.
ermenistan bu sözde soykırımın propagandasını 1965'e kadar diaspora üzerinde, 1965'ten sonra yabancı devletler üzerinde başarıyla yapmış ve iddialarını bazı parlamentolardan geçirmişlerdir. hatta bu yolda mustafa kemal atatürk'ün bir fotoğrafını montajlayarak kullanmışlardır. asılsız iddialarını destekleyici öyle internet siteleri tasarlamışlardır ki, bugün ermeni sorunu hakkında hiç bir şey bilmeyen alakasız bir insan o sitelerden birine girse, en ateşli soykırım destekçisi olur çıkar. biz ise belgelerimiz ermenistan'dan çok daha net ve kabul edilebilir olmasına rağmen dünya kamuoyunda kendimizi savunamıyoruz.
ermenistan bu sözde soykırımın propagandasını 1965'e kadar diaspora üzerinde, 1965'ten sonra yabancı devletler üzerinde başarıyla yapmış ve iddialarını bazı parlamentolardan geçirmişlerdir. hatta bu yolda mustafa kemal atatürk'ün bir fotoğrafını montajlayarak kullanmışlardır. asılsız iddialarını destekleyici öyle internet siteleri tasarlamışlardır ki, bugün ermeni sorunu hakkında hiç bir şey bilmeyen alakasız bir insan o sitelerden birine girse, en ateşli soykırım destekçisi olur çıkar. biz ise belgelerimiz ermenistan'dan çok daha net ve kabul edilebilir olmasına rağmen dünya kamuoyunda kendimizi savunamıyoruz.
(bkz: 24 nisan/#5095804)
aslında bu tarih,
osmanlı devletine ihanet içinde olan 235 adet ermeni teröristin mahkemeye sevk edildiği tarihtir...
bu tarih aynı zamanda,
çanakkale'de anzaklar, ingiliz ve fransız ve bir sürü şerefsiz kuvvetlerinin conkbayırı'na taarruzlarının yoğunlaştığı ve büyük bir hezimet yaşadıkları gün ile örtüşmektedir...
*
osmanlı devletine ihanet içinde olan 235 adet ermeni teröristin mahkemeye sevk edildiği tarihtir...
bu tarih aynı zamanda,
çanakkale'de anzaklar, ingiliz ve fransız ve bir sürü şerefsiz kuvvetlerinin conkbayırı'na taarruzlarının yoğunlaştığı ve büyük bir hezimet yaşadıkları gün ile örtüşmektedir...
*
atalarımızın yüz karası eylemlerinin utancını alnımızda taşımaya başladığımız gün.
büyük felaket.
büyük felaket.
zamanın kapatamadığı yaralardan biri.
tek gercek magduru bogazliyan kaymakami kemal bey olan bir surecin atfedildigi tarih.
(bkz: medz yeğern)
Günün anlam ve önemini Şair Eşref açıklamış ;
Nerden buldun tüfek ile martini,
Sana beyliği kim verdi siktiğimin artini
Nerden buldun tüfek ile martini,
Sana beyliği kim verdi siktiğimin artini
görsel
24 Nisan 1915 tarihinde ne oldu?
Önce, Ermeni diasporası ve bazı ülkeler tarafından Soykırım Günü kabul edilen 24 Nisan 1915 tarihi konusunda Ermeni meselesine aşina olmayanların düştükleri bir hataya, o günün ''tehcir tarihi'' zannedilmesi yanlışına işaret etmem gerekiyor.
24 Nisan 1915, o sene giderek artan Ermeni olaylarının önlenebilmesi için, Dahiliye Nazırı Talat Bey'in (iki sene sonrasının Talat Paşa'sı) bazı valiliklere ve mutasarrıflıklara telgrafla gönderdiği talimat gereği, bugün hâlâ tartışılan sert tedbirlerin alındığı tarihtir. Tehcirin dayanağı olan kanun ise o gün değil, aynı senenin 27 Mayıs'ında çıkartılmıştır.
24 Nisan tedbirlerinin sebebi, o tarihten beş ay önce dünya savaşına girmiş olan Osmanlı imparatorluğu'nun özellikle doğu vilayetlerinde önceden zaten varolan ve devam eden Ermeni ayaklanmasının daha da yayılması ve kanlı bir hal almış olmasıydı. Van, Ermeniler'in eline geçmiş ve isyan diğer vilayetlerde daha geniş şekilde hissedilir olmuştu. Müslüman halk katliama uğruyor, Ermeni komiteleri ayaklanmanın genişlemesi ve bağımsızlık için Rus ordusunun ilerlemesini bekliyordu.
Osmanlı hükümeti, isyana karşı 24 Nisan 1915 öncesinde de çeşitli tedbirler almış ama bu tedbirlerin bir faydası görülmemişti. iktidardaki ittihad ve Terakki Partisi'nin liderleri istanbul'daki Ermeni politikacılarla ve Ermeni Patrikhanesi'nin yetkilileri ardarda toplantılar yapıyor, isyana ve Müslüman halka karşı saldırılara nihayet verilmemesi halinde çok daha sert tedbirlerinin alınacağını ifade ediyorlardı fakat yapılan ihtarlar sonuç vermiyordu.
Tedbirlerin pek işe yaramaması ve isyanın yayılarak devam etmesi üzerine, Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa, hükümetten istenen neticeyi elde etmeye yarayacak başka tedbirlerin alınmasını istedi. 24 Nisan (Rumi takvimle 11 Nisan) talimatı, başkumandan vekilinin bu talebi üzerine Harbiye ve Dahiliye Nezaretleri arasında yapılan görüşmelerden sonra hazırlandı ve derhal uygulandı.
Vilayetlere ve mutasarrıflıklara gönderilen talimat uyarınca Ermeniler'in siyasi faaliyetleri durduruluyor, başta Hınçak ve Taşnak olmak üzere Ermeniler'e ait partilerle komitelerin büroları kapatılıyor, buradaki bütün evraka el konuyor, parti ve komite liderleri ile tehlikeli görülen Ermeniler tevkif edilerek bulundukları yerlerde kalmaları uygun görülmeyenler başka yerlere gönderilip askeri mahkemelere çıkartılıyorlardı.
Hükümet, birkaç cephede birden savaşan orduyu ve sivil halkı saldırılardan korumak maksadıyla daha sonra bir adım daha attı ve 27 Mayıs (Rumi takvimle 14 Mayıs) 1915 günü resmi adı '' Vakt-i seferde icraat-ı hükümete karşı gelenler için cihet-i askeriyece ittihaz olunacak tedabir hakkında kanun-ı muvakkat''ı, yani bugünün diliyle, ''Savaş sırasında hükümetin icraatına karşı gelenler için askeriye tarafından alınacak tedbirler hakkında geçici kanun''u çıkarttı. Meşhur tehcir kanunu işte bu idi, altında Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa ile Sadrazam Said Halim Paşa'nın imzaları vardı ve Sultan Mehmed Reşad tarafından tasdik edilmişti. Dört maddelik kanunun uygulama yetkisi Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı'na, yani Enver Paşa'ya veriliyordu. 1915 tehciri bu kanunun çıkartılmasından sonra yapıldı.
》 Talat Paşa'nın Evrak-ı Metrukesi, sayfa: 20-21, Murat Bardakçı, Everest Yayınları.
24 Nisan 1915 tarihinde ne oldu?
Önce, Ermeni diasporası ve bazı ülkeler tarafından Soykırım Günü kabul edilen 24 Nisan 1915 tarihi konusunda Ermeni meselesine aşina olmayanların düştükleri bir hataya, o günün ''tehcir tarihi'' zannedilmesi yanlışına işaret etmem gerekiyor.
24 Nisan 1915, o sene giderek artan Ermeni olaylarının önlenebilmesi için, Dahiliye Nazırı Talat Bey'in (iki sene sonrasının Talat Paşa'sı) bazı valiliklere ve mutasarrıflıklara telgrafla gönderdiği talimat gereği, bugün hâlâ tartışılan sert tedbirlerin alındığı tarihtir. Tehcirin dayanağı olan kanun ise o gün değil, aynı senenin 27 Mayıs'ında çıkartılmıştır.
24 Nisan tedbirlerinin sebebi, o tarihten beş ay önce dünya savaşına girmiş olan Osmanlı imparatorluğu'nun özellikle doğu vilayetlerinde önceden zaten varolan ve devam eden Ermeni ayaklanmasının daha da yayılması ve kanlı bir hal almış olmasıydı. Van, Ermeniler'in eline geçmiş ve isyan diğer vilayetlerde daha geniş şekilde hissedilir olmuştu. Müslüman halk katliama uğruyor, Ermeni komiteleri ayaklanmanın genişlemesi ve bağımsızlık için Rus ordusunun ilerlemesini bekliyordu.
Osmanlı hükümeti, isyana karşı 24 Nisan 1915 öncesinde de çeşitli tedbirler almış ama bu tedbirlerin bir faydası görülmemişti. iktidardaki ittihad ve Terakki Partisi'nin liderleri istanbul'daki Ermeni politikacılarla ve Ermeni Patrikhanesi'nin yetkilileri ardarda toplantılar yapıyor, isyana ve Müslüman halka karşı saldırılara nihayet verilmemesi halinde çok daha sert tedbirlerinin alınacağını ifade ediyorlardı fakat yapılan ihtarlar sonuç vermiyordu.
Tedbirlerin pek işe yaramaması ve isyanın yayılarak devam etmesi üzerine, Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa, hükümetten istenen neticeyi elde etmeye yarayacak başka tedbirlerin alınmasını istedi. 24 Nisan (Rumi takvimle 11 Nisan) talimatı, başkumandan vekilinin bu talebi üzerine Harbiye ve Dahiliye Nezaretleri arasında yapılan görüşmelerden sonra hazırlandı ve derhal uygulandı.
Vilayetlere ve mutasarrıflıklara gönderilen talimat uyarınca Ermeniler'in siyasi faaliyetleri durduruluyor, başta Hınçak ve Taşnak olmak üzere Ermeniler'e ait partilerle komitelerin büroları kapatılıyor, buradaki bütün evraka el konuyor, parti ve komite liderleri ile tehlikeli görülen Ermeniler tevkif edilerek bulundukları yerlerde kalmaları uygun görülmeyenler başka yerlere gönderilip askeri mahkemelere çıkartılıyorlardı.
Hükümet, birkaç cephede birden savaşan orduyu ve sivil halkı saldırılardan korumak maksadıyla daha sonra bir adım daha attı ve 27 Mayıs (Rumi takvimle 14 Mayıs) 1915 günü resmi adı '' Vakt-i seferde icraat-ı hükümete karşı gelenler için cihet-i askeriyece ittihaz olunacak tedabir hakkında kanun-ı muvakkat''ı, yani bugünün diliyle, ''Savaş sırasında hükümetin icraatına karşı gelenler için askeriye tarafından alınacak tedbirler hakkında geçici kanun''u çıkarttı. Meşhur tehcir kanunu işte bu idi, altında Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa ile Sadrazam Said Halim Paşa'nın imzaları vardı ve Sultan Mehmed Reşad tarafından tasdik edilmişti. Dört maddelik kanunun uygulama yetkisi Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı'na, yani Enver Paşa'ya veriliyordu. 1915 tehciri bu kanunun çıkartılmasından sonra yapıldı.
》 Talat Paşa'nın Evrak-ı Metrukesi, sayfa: 20-21, Murat Bardakçı, Everest Yayınları.
Gündemdeki Haberler