bugün

Van Gaal ın "Sizin neyinize van persie" diyerek Süperstarını 45. Dakikada oyundan alıp yinede kazandığı maç.
burak futbolu bırak da kurtulalım amk.
realist ve futboldan azçok anlayabilecek kesimin sonucunu önceden kestirdiği maçtır. işin içine duygularını karıştırıyorsan birşey diyemem aga. ben bu maçı kaybedeceğimizi biliyodum ama kalbim diyordu ki kazanacağız. ben de midemin sesini dinleyip 2-3 gol bastım. ne var ki azerbaycan-rusya maçından yattı. yatırcaksan sen yatır azerbaycan. yatırdığın 43lira sana feda olsun. giren 2 lira bana girsin.
arjen robben yanına sadece kaleciyi alıp sahaya çıksa bizim öküzler hollandayı gene yenemezlerdi.
Buz dağının görünen kısmıdır.
Türk futbolu S. O. S. veriyordu zaten.
(bkz: şike)
(bkz: altyapıya yatırım)
(bkz: aziz yıldırım)
(bkz: yıldırım demirören).
rezil bir maçtı.
başta kaptan arda, selçuk, gökhan gönül, semih kaya, mehmet topal, burak yılmaz ve volkan'ın oynadıkları futbol ve saha içinde gösterdikleri mental duruş hiçbir şekilde türkiye'yi dünya kupasına götürecek final maçını oynadıklarına dair emare barındırmıyordu. takımın en kilit adamları, biri ikisi değil tamamı oyundan kopuk, hırstan yoksun, amaçsız bir futbol ortaya koydular. bir sistemimiz zaten yoktu, kadro kalitemizde yetersiz. yine de kesinlikle oynanması gereken oyun, gösterilmesi gereken performans bu değildi. takımı sırtlayacak adamlarımız resmen sorumluluk almadılar, sorumluluk almayı bırak pozisyonlarının gerekliliklerini bile yerine getirmediler. oynadığı zaman sol beki bile kademeleyen gökhan gönül sahada yoktu. ne bir bindirme, ne bir isabetli orta. keza selçuk sahada oyunu yönetmeyi bırak gezinmeyi bile doğru dürüst beceremedi. arda turan, takım sistemini bozup gereğinden fazla sorumluk alıp bir bok yiyemeyince yeleğini çıkarıp halısahayı terk eden bir çocuk kadar kaptan anca. semih kaya maç başladığı dakikadan beri kontrol hataları, kademe hataları, mental hataları ile her an sıçabiliriz hissiyle izlettirdi maçı. mehmet topal, top sürmeyi beceremeyen 3.lig futbolcusu gibiydi ki kendisi ortasahada alper'e tercih edilen kilit oyuncu sözde. ne ileriyi, ne de geriyi becerebildi. amatör gibi oynadı. burak, kırılma anlarındaki sıçışlarına bir yenisini daha ekleyip hiçbir olumlu iş yapmadan oyunu terketti. volkan, artık evden muhabir aldırma alanına yönelmesi gerektiğini iyice göz önüne serdi. daha 10 dakika dolmadan takımın tüm direncini sıfırladı. belki de maç boyu gösterilen kötü performansın sebebi aşırı heyecan ve baskıydı, takım 10 dakika oynamadan golü yiyince bütün psikoloji çöktü ve okların işaret ettiği kişi volkan. maçtan koptuktan sonra çıkardığı iki top çok fazla şey ifade etmiyor.

milli takım gerçekten bitik. kadrosu çok uyumsuz ve kaliteli-kalitesiz dengesi yok. biri avrupa seviyesinde hücumcu, diğeri amatör kümede oynasa kimsenin dikkatini çekmeyecek bir savunmacı. aynı takımda oynuyorlar. böyle bir takım olmaz. bunu bir şekilde kapatmak gerekirken yetersiz ve uyumsuz forvetlerde inat ederek daha fazla kapatılması gereken açık yaratarak iyice içinden çıkılmaz duruma sokuluyor takım. sorumlu fatih terim. o da tepeden indiği için suçlu olarak değerlendirilemiyor.

gazı, motivasyonu, allah ne verdiyse'yi, allah allah'ı, vatan millet sakarya'yı, vur allah vuru, bir kenara bırakıp spor yaptığımızın farkına varıp işin taktik, teknik, mental, sportif gerekliliklerini yerine getirerek yola devam etmeliyiz. yoksa sonumuz kanser.
hollanda'nın veda busesini kondurduğu maç.
maçtan önce yorumcunun söylediği cümle maçtan sonra beni çok güldürdü.
'yok ya romanya beş tane atamaz'
ayıp ya vallahi ayıp.
caner erkin'in milli takımın yarısı olduğunu gösteren maç. hiç abartmıyorum. ceza sahasına yirmiden fazla top yolladık, gol yok. kornerler, serbest vuruşlar etkisiz.
öte yandan emre, hamit, egemen ve mevlüt eksikliği hissedildi desek yeridir. terim maça hazırlanmamış, oyuncuları da hazırlayamamış. avcının suçu neydi. o da son dört maçta 9 veya 7 puan toplayıp dördüncü olurdu grupta.
yazık oldu, zehir oldu bayram.
kocaman şart bu takıma.
(#21613380)

Motivasyon denilen şeyin fazlasının zehir olduğunu anlayamadığımız son milli karşılaşma, sen böyle bir maça portakal sıkacağız diye çıkarsan o portakalı senin götüne sokarlar hollanda gibi bir takıma karşı önde pres yapmaya çalıştık bildiğin herkes deli sikmiş gibi basıyor peki ne boka yarıyor bu?(takımı yormanın dışında) arjen robben e yarıyor elbette; bu adam 3 metre rahat top sürme imkanı bulsun karşısında hangi takım olsa amına koyar hiç acımaz dün gece 3 metreyi falan bırak 20-30 metre buldu bu adam yardırdı da yardırdı en az 3-4 pozisyonunu hakem yedi olmayan bir outh verdiler adama, bizim savunma futbolu bırakıp ufc standartlarında dayak atarken bile adama hep kalk dedi hakem(ulan helal olsun sana hep sırıttın tüm bunlar karşısında ben olsam en az 3 tane hakem leşti amk)tüm bunlara rağmen hollanda centilmence oynadı işin ilginci biz adamlardan daha fazla pozisyon bulduk arapas, orta ve dış şutla sınırlı kısır hucum varyasyonlarımıza rağmen sürüyle pozisyon bulduk ve hepsini harcadık anlatılmaz yaşanır bir maç oldu.
üzen maçtır. başka açıklaması yok. çok umutlanmıştım amk. evet.
yıllardır hiçbir büyük maçta dümene geçen taşaklı, özgüveni yüksek, sporcu kimliği büyük bir futbolcumuz olmadı, bu maç da onlardan biriydi. bal yapmayan arı misali savruk, dengesiz ve bir planı olmayan takımla bu kadar. arda ispanya'da iyi diyoruz ortada yok peki ne zaman olacak, küçük bir ülkeyle maç yaparsak. burak öküzü transfer döneminden beri adı orda burda geçiyor nerde beyefendi? Real Madrid maçlarında piyasada yok büyük maçlarda yok. top kontrolü yapamadığımız için gol kaçıran forvetlerle bu kadar. şu yaşımda bu göbeğimle iddia ediyorum Burak'ın birebire girdiği o pozisyonda o topu öyle açmam ayağımdan. sokayım sizin altyapı eğitiminize beya.
gitseydik haksızlık olurdu, o tüpçüye beklediği teşekkür etmek istemezdim. beter olsun tüm tff bünyesindeki yiyiciler. şu Beşiktaş maçından veresiye 3 puanı da götünüze sokun artık amacınız neyse. fatih aga sen düşünüyosun bu 3 puan konusunda kader arkadaşından yana mısın?.
annemle birlikte izledigim icin rahat rahat kufur edemedigim mac. oyle doldum ki; macin ozetini tekrar tekrar izleyip kufur etmeme ragmen hala rahatlayamadim.
dikkatimi çekti hakkında bir gs-fb maçının yarısı kadar entry girilmiş maç.
çok istedik gruptan çıkıp 2014 dünya kupasına katılmayı ama olmadı. futbol bir takım oyunudur, futbolcuların ne kadar kişisel hataları olsa da takımı sorgulamalıyız. kaybetmiş olsak da bence fatih terim kendi yapısına uygun şekilde ileride basan, top çeviren, güzel bir takım oluşturmuş.

şu entry'deki (#21621856) yaşanan ise akılda kalan gülümseten bir durum olmuştur.
Fatih terim yüzünden kaybedilen maÇ olmuştur. Ortasahayı kalabalık tutup tek forvet Çıkması gereken maÇta Çift forvet ve aynı özelliklere sahip Burak ve umutla Çıkmıştır. Rahat alabileceği maÇı yine hücum mantığıyla Fatih terim kaybetmiştir.
maç öncesinde yapılan tüm tahminlerin çöpe gittiği, milli takım futbolcularının bayram bayram ne maçı der gibi umursamaz ve inançsız oynadığı şu günde türkiye de onları izleyen o kadar izleyen insan için maça gereken önemi vermedikleri maçtır. rakip güçlü olabilir ancak türkiye nin hiç mücadele etmedigi de ayrı bir gerçektir ve üzücüdür. milli takımda kökten değişikliğe gidilmesi gerektiğini açık seçik göstermiştir. bir dünya kupasını daha kendi ülkesi olmadan izleyecek insanlar olmak bizi üzecektir.
maç öncesi semih kaya ve hasan ali kaldırım'ı görünce yazmaya niyetlendim ama üşendim... fakat van persie ve robben'e karşı bu muhteşem ikilinin sıçıp sıvayacağı barizdi. (ki van persie çok kötü oynadı) gökhan etkisiz oynadı belki ama bariz hatası var diyemeyiz, ömer ise dökülen defansın gene de en iyisiydi.

2 gol yedik ikisi de komedi, ikisi de komik videolar olarak dere aralarında gösterilebilir. semih kaya için 1 yıldır yazıyoruz. yeri ne milli takım ne galatasaray ne de süper lig... konjonktür gereği takımda yer buldu, basın cilaladı yürüdü gitti. hasan ali kaldırım denen 5 para etmez topçunun milli takımda oynatılmasının bahanesi ise "sol bek eksikliği" diye yutturulmaya çalışılıyor.

yalancıyı sikseler kucaklardan inmez bizim spor basını.

öncelikle iyi bir sağ bek bulursun ters ayaklı olarak bile bu hasan ali yada (nedense) tek alternatifi hakan balta'dan iyi oynar. sonrasında ise milli takım belirli siyasi ve ekonomik ilişkiler ağındaki illaki birilerinin adamı futbolculardan seçilmezse bu ülkede dün sahadaki sol bek benzeri ürünün 10 katı oynayabilecek adamlar var.

5-10 tane isim yazarım da sırf geçen sene kahramanmaraşspor'da bu yıl karşıyaka'da oynayan berkan bile hasan ali denen kabiliyet düşmanından çok daha iyi bir "sol bek". daha da çıkar niyetiniz hakkaniyetli bir takım seçmekse...

üstelik bahsettiğim adamın her hafta televizyondan maçı yayınlanıyor. bir allahın kulunun haberi olmadığı alman bölgesel amatör ligi'nden adamlar habire keşfediliyor! ama burnumuzun dibinden oyuncu çıkaramıyoruz nedense... yıllık maliyeti milyonlarca dolar tutan federasyon scoutları almanya, hollanda, avusturya dışında bir yerde oyuncu keşfedemiyorlar her nedense...

umut bulut galatasaray'da, olcan adın trabzon'da, hasan ali fenerbahçe'de değil de bursa veya gençlerbirliğinde oynasa mlli takıma alınır mı? hiç sanmam...

bu milli takım menajerlerin, siyasi ilişkilerin, digitürkçü özet taraftarının ve 1940 model viskici yorumcu abilerin milli takımı. ülkede futboldan anlayan bir kamuoyu olsaydı bu kadar "ben yaptım oldu" tarzı hareket edemezlerdi ama dediğim gibi seyreden kitlenin yüzde 90'ı futboldan zerre kadar anlamıyor.

ne ka ekmek o ka köfte...
portakal gazını yediğimiz, sneijderin tüp ve ego patlattığı maç.
şanli estonya ve andorra zaferlerinden sonra bizi uzmus mactir.
ilk yarısını çılgınlar gibi hop oturup hop kalkarak, burak yılmaz ve umut bulut ikilisine bir ağız dolusu söverek izleyen beni. 2. yarı atılan 2. golün ardından uyku moduna alıp uyumama sebep olan maç.
(bkz: bayram namazının çok erken kılınması)
Her ne kadar beĞenmeyeni çok olsa da gözlerin Emre ve hamit'i çok aradığı maçtı. En azından tecrübeleri ve takımı ileriye itmeleri çok işe yarayacaktı. Olcan ile olmuyor bu iş.

Not; caner de olaydı iyiydi.
Gene uluslararasi bir turnuvadan uzak kaldigimiz bir surec oldu. Futbolumuzdaki kurumsallasma sorunlarini asamadigimiz muddetce de bize uzak gozukuyor. Belcika'nin, Bosna Hersek'in direkt olarak gidebildigi bir kupadan bahsediyoruz; gerci gruplarin da FIFA tarafindan ne kadar adil insa edildigi tartisilabilir ama bu futbolumuzun ciddi bir kurumsallasma sorunu yasadigi gercegini degistirmez, yani once kendimize bakmaliyiz.

Temel sorunun ben 'parayi veren dudugu calar' mantigiyla yaklasildigi icin oldugunu dusunuyorum. Butun futbol ve 4 buyuk takim isadamlarinin ve onlarin al-sat mantiginin kontrolunde oldugu icin.. Ne uzun vadeli bir plan var, ne altyapiya onem var, ne futbolcu yetistirmek kadar teknik adam yetistirmeye onem veriliyor. begenirsin veya begenmezsin ama elimizde uluslararasi alana cikabilecegin yalnizca 2 turk teknik adam var: terim ve denizli, baska yok. disaridan hoca getirsen turk futbolunu ve futbolcusunu tanimaz etmez, daum disinda. futbolcular desen, avrupa'nin 5 buyuk liginde duzenli oynayan yalnizca arda turan.. baska adamimiz yok buyuk kuluplerde.

2016 Avrupa Sampiyonasi'na gider miyiz, gidemez miyiz, bu sorunun cevabi beni pek ilgilendirmiyor. beni ilgilendiren nokta, makine benzeri bir kurumsalliga sahip misin, ona cevap ver. misal, oynadigimiz hollanda: en son bildigim hollanda'dan sneijder ve robben vardi takimda, geri kalan butun oyuncular uluslararasi arenada yeni isimler. oyle ki, adamlarin begenmedigi, kadroya almadigi oyunculari turk vatandasligina gecirip bizim milli takimi onlardan kursak, ya berabere kalirdik ya da yenerdik. bir sistem kurmuslar, oyuncu fabrikasi gibi oyuncu uretiyor. hollanda belki bir avrupa veya dunya sampiyonasina katilamaz ama bir sonrakinde yeri hazirdir cunku onu oraya goturen hoca veya oyuncular degil sistemin kendisidir. ayni sistemi biz tesis edemedigimiz muddetce avrupa veya dunya sampiyonu olsak bile onun gelip gecici oldugunu bilin, ayni dunya ucunculugumuz veya avrupa ucunculugumuz gibi.
90 dakika biz oynadık onlar oynamadan kazandı.