bugün

üstesinden gelemeyeceğimiz şeyler yaşıyoruz. kim yapmış, hangi ideoloji yaptırmış olursa olsun, neresinden baksan vahşet. şahsen ben, bu tarz olaylara üzülüp geçermişim eskiden. ölenleri, ailelerini düşünüp biraz gözyaşı dökecek kadar iki yüzlüymüşüm. hiç değilse burnumun dibinde olana kadar. dünün bana yaşattıkları, çoğu ankara sakini gibiydi aslında. bi' ses duydum evimden, yatağımdan. zıpladım yerimden öğrendim olayı. sevdiklerimi aradım, insanlar beni aradı kilometrelerce uzaktan hatta farklı ülkelerden. whatsapp son görülmelerinden, facebook iletileri yahut çevrimiçi olmalarından yaşadıklarını öğrendim sevdiklerimin. whatsapp gruplarında "yaşam içtiması". her konuşmanın sonunda çaresizce "kendine dikkat et" dedim insanlara. sanki yapabilecekleri bi' şey varmış gibi. dünden arta kalan onlarca dikkat et ile biten konuşma yani. bu duyguyu yaşattı dün bana, patlamanın yakınında olanların, sevdiklerini kaybedenlerin duygularını konuşamam bile ben, haddim değil. kimsenin değil. yarım saat önce o duraktaydım, on dakika önce karşıdan karşıya geçtim, sevgilimi oraya bıraktım demeyeceğim. zira hiç biri ölen çiçekçiden şimdiki karısına ilk kez çiçek almış olan abinin hikayesi gibi olmayacak. zaten olayın olduğu yer,ankara'da evinden dışarıya çıkan bi' adamın uğraması en muhtemel yerlerden biri. ee hava da güzel. sınav günü ve sınava giren çocuklardan bahsetmeye içim el vermiyor inan. demem o ki çoğu ankara sakinini, sakin dediğime bakmayın kalmadı öyle bi' şey, dakikalarla ıskaladı ölüm yahut acı. ölümden daha tehlikeli bi' şey varsa o da ölüm korkusuyla yaşamaktır bence. her an her otobüs durağı, metro herhangibi' kalabalık alan. mezarın olabilir düşünsene. ve ankara'da ikamet ediyorsun. öğrenci olduğum için burdan gidicem; ben her yere yürürüm, okul ev, iş. nereye gidersem gideyim genelde yürürüm. fakat bu da kurtarmıyor beni, on adımda kafanı kaldır, bir hükümet binası, bakanlık vesaire. kırmızı bölge yani. kendimden geçtiğimde ise memur olarak çalışanları, aileleri düşünüyorum. son iki patlama da bu insanların işten çıkıp servis veya otobüse bindikleri saatlerde oldu. ama bu sonuncusu tamamiyle sivil hedefli idi. yani bu insanların her gün işe giderken ve dönerken yaşayacakları korkuyu bi' düşünsene, işe mi gitmesin insanlar ? her şeyden uzaklaşıp, tamamen gerçekçi baktığımda ise olaya beni saran şeyin ölüm korkusu olmadığını anlıyorum. ölüm korkusuyla yaşamayı da ayrı bi' kenara koyuyorum. ve elimde kalan ölümün geliş şekli oluyor. burda da ekşi'de yazan bi' arkadaşın yazısını paylaşmak istiyorum.

-ben böyle ölmek istemiyorum arkadaşım. bombalı saldırıda, birilerinin çıkarları için. sevişirken ölmek istiyorum, kalp krizi olur mesela. çokça sarhoş olup yürüyemediğim vakit düşüp kafamı taşa vursam belki, beyin anevrizması olur kafa tasında çatlak neyse artık. çok derine daldığımı fark etmeyip boğularak ölsem de olur, yada vurgun yesem çıkarken, ismi daha bir hoş hani. balığın kılçığı boğazıma takılsa nefes alamasam olur. sevdiğimin kollarında yaşlanıp ölsem harika olur. ölüm benim suçum olsun, yada keyfim. üç beş orospu çocuğu prim yapsın diye ölmeye gönlüm razı değil.

39 uncu harami

https://eksisozluk.com/entry/59193965
https://twitter.com/Efele...status/709335074643296256

https://twitter.com/Beyaz...status/709313229437181952

https://twitter.com/Clvrmind
Ülkede bordo berelilerden başka milli istihbarat teşkilatı nın da telsiz kapattığını görüyoruz. Bir ülkenin başkentinde bu kadar patlama olmasının ve bunları önleyememenin başka bir açıklaması yok.
Ya otobüs durağı patlatmanın hangi haklı gerekçesi olabilir neyi temize çekiyosunuz? Sizin hakkaten allah belanızı versin ya.
kardeşimin en yakın arkadaşını kaybettiği patlama , zeynep'i kardeşimin arkadaşı olması sebebiyle tanıdım ve çok naif biriydi ,çalışkandı hatta aynı dershanede olmamız nedeniyle birbirimize matematik soruları sorardık ... bu sabah kardeşim zeynep öldü abi dedi ,boğamız düğümlendi bir şey diyemedim son zamanlarda bu kadar çok ağladığımı hatırlamıyorum bile. güle güle güzel kardeşim ,şimdi o fotoğraflarına bakmak o kadar zor ki ,rahat uyu...
içimizi ağır yakmıştır. Mahvolduk yeminle mahvolduk sabahtan beridir ağlıyorum sinirden. Allah sebebi olan herkesin payı olan herkesin belasını versin!
kronik hale gelen patlamalardan sadece bir tanesidir.

romantizmi bir kenara bırakıp olaylara realist yaklaşmalıyız artık. uzunca bir süredir bütün dünyanın terör devleti olarak nitelendirdiği devletlerle yakın ilişkiler kuran, orta doğu'daki birden fazla terör örgütüne destek verdiği iddia edilen ve sonra bu örgütlere-devletlere sırtını dönen bir ülke olduk. 30 yıldır savaş verdiğimiz pkk ile aynı masaya oturduk, sonra sırtımızı döndük. bir taraftan ypg'den yardım bekledik, diğer taraftan ışid'i besledik. olaylar böyle olunca bu saldırılar da kaçınılmaz oluyor doğal olarak.

dış politikadaki beceriksizlikler, dünkü düşmanı bugün dost yapmalar ve ebedi dostu çıkarların uğruna düşman bellemelerin neticesidir bu patlamalar. nereden baksan bu ihale hükümete kalıyor. ha şu anda suçlu aramak ve hedef göstermek çok mantıklı değil. yaraları sarmak ve çözüm bulmak gerekiyor.

bu işi çözecek olan adam rte ise de bu adama destek olunması gerekiyor. evet 30 yıllık muhalifim ve ben bunu söylüyorum. bu noktada yapılması gereken en mantıklı şey, devleti desteklemek ve bu olayı bir çözüme kavuşturmaktır.
''bugün aklımda tek şarkı Çaldılar çocukluğumu habersiz.. Hani benim gençliğim nerede ?"
patlamada hayatını kaybeden Ozancan'ın kendisine ait bir cümle.
of.
acılarımızın yükü bize çok bu ülkede. baştan aşağı acıyla kırıldık, kemiklerimize kadar.
çukurova'da yemekhanede bağırmışlar felan. hakkaten Allah dağına göre kar veriyor tayyip az bile lan bizim bu şerefsizlerinin yaptığının yanında. lan o kadar propagandasını yaptığınız, bildirilerini dağıttığınız, götünüz cırılana kadar bağırdığınız, arkasından koştuğunuz adamlar öldürdü lan o insanları hala çıkıp birşeyler söyleyebiliyorsunuz ya mevzu orada kopuyor. bir susun be! rahat bırakın bizi, insanları!
Kalabalık yerlerde durma bomba patlar tenhada durma tecavüz olur napcaz amkodumun yerinde ya.
Gerçek olan şu ki; bu ülke de, ölen suudi kral kadar değerimiz yok! Buna akepeye oy verenler de dahil. Bakalım ne zaman anlayacaklar!
yeter artık bu ne ya, ülkenin boku çıktı! Her gün masum canlar ölüyor adamların gündemi hala yok anayasa değişikliği yok başkanlık sistemi! siz şu terörü bitirin önce...
Türk vatandaşı olarak başkentte 5 ayda patlayan 3. Bombadan sonra ben bu işin sorumlusunu bilmek istiyorum. "Enkaz" kaldırma konusunda "Usta" olan kesimler bu olaylarda kimseyi suçlayamadan sadece "Lanetlerken" bu ülkeyi yaşanmaz hale getiren kimseler yönetmekten aciz ise biz nasıl bu kimseler "Yanında" olabiliriz ki? "Sözde" gelişmiş ülkemizde başkentin en kalabalık yerlerinde patlayan bombalardan sonra nasıl kimse suçlu bulunmuyor. Bizi millet olarak korumaktan aciz insanlar tarafından yönetilirken nasıl rahat ve mutlu uyuyabiliriz ki? Böylesine zavallı bir duruma düşen ülkeden ne beklenebilirki? Tek ricam var sizden sadece 4 saniye orda hayatını kaybedenlerin yakınlarınız olduğunu düşünün ve sonrasında da başbakanın mesaj yayınladığını... Elini vicdanına koyma kabiliyeti olan "insan" ların hiçbirinde "Sınanacak" "Sabır" kalmadı. Benim derdim siyaset değil şu yada bu parti değil ama açık olan yek şey var ki "Hükümet" ülkeyi koruma işini beceremiyor. Ben babamdan ne olursa olsun devletin yanında olmayı ülkeme ve devletime sahip çıkmayı öğrendim lakin bu ülkede "devlet" ile "hükümet" ayrımı kalmadı ve ben böyle bir "hükümet" in yanında durursam öbür tarafta bu hayatını kaybeden vatandaşların ellerini yakamda görmekten korkuyorum. Hadi şimdi televizyonları açalım yayın yasakları sayesinde saçma sapan şeyleri izleyelim ve daha 1 ay önce genelkurmayın önünde yaşananları unuttuğumuz gibi unutalım. Ha durum şu ki buraya kadar bu yazıyı okuyan kişiler zaten farkında olanlar diğer kimselerin okuma kabiliyeti olsaydı bu ülke bu hale gelmezdi.
"Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar,
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket,
Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile,
Gelsede
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk,
O kadar kısa,
işte o kadar."

O kadar alıştırdılar ki ölümün kendisine;artık bir bulutun gölgesi gibi geçip gidiyor üzerimizden.Kaç ölüm daha kurtarır bu ülkeyi,kaç can daha gider boş yere?Artık bu kadarı yetmez mi,kaç yürek daha yanacak, kaç kişi katledilecek yok yere ,dayanmaya gücüm kalmadı.
geldik bir ülkenin daha sonuna, yıkımda ve yönetimde emeği geçen herkesin insanlığını sikeyim. çocukları korkuttuğunuz ölçüde acı çekmenizi diliyorum. masallarda anlatılan canavarların aslında biz olduğunu eninde sonunda anlayacaklar. bir çocuğa terörü niye anlatmak zorundayız ? biz anladık mı ki çocuk anlasın ?
yine bir bakü ziyareti öncesi gerçekleşmiş saldırıdır.

görsel
görsel
https://yadi.sk/d/ZuGE82G3qAymy

dün okulun (odtünün) bir facebook grubunda bu postları takip ediyordum. umarım bişi olmamıştır ya da en kötü yaralıdırlar falan diyordum. çok kötü oldum lan. hepsi..
Bu olaydaki korkunç ırkçılığın üzerine niye gidilmiyor, niye kimse bahsetmiyor.

Ekim olaylarında çomar şefi üç beş parti binasının yakılmasına, üç beş camın kirılmasına, 1950 yılında maģarasından çikmış üç beş medeniyetisiz tokatlanmasına 'analarindan doğduğuna pişman etmek hakkına sahipsiniz ' diye yorumlamıştı. Bu önermeden yapacağımız basit bir oran orantı ile basit bir mantıki çıkarım ile 'onların beyaz kafalı analarını sikme hakkı'na sahip olduğumuz ortaya çıkıyor. Bu hakkı saklı tutmak lazım. Gelgelelim ben devletime güveniyorum. Medeniyetsiz orospu çocuklarinın leşleri hayvan kadavraları ile yanyana yatıyordu cizre'de. Onlar iyi günleriydi.
Eskiden bayramdan bayrama arar hal hatır sorardık uzaktaki tanıdıklara, şimdi patlamadan patlamaya. Sayenizde daha çok görüşür olduk, teşekkürler Yeni Türkiye!
artik suriyeli kardeslerimiz yurtlarina dönebilirler. bu gidisle bir farkimiz kalmayacak suriyeden.
Ülke ne hale geldi be dedirten, barışa olan özlemi hatırlatan bir olaydır. inşallah devamı gelmez.
iç parçalamıştır. 37 kayıp ve bir sürü yaralı verdiğimiz terör saldırısı. Ne zaman bu kadar vicdansız olabildik aklım almıyor. Üzülmekten başka bi şey gelmiyor elden.
Başımız sağolsun canımız yanıyor.
avrupa ülkesi olması gerekirken açıkça ortadoğu ülkesi konumuna geçilmiştir. bu saldırıların devamıda gelecektir. yazik mit, hükümet ya uyuyor ya da kendi halkını bilerek öldürtüyor.