bugün

yecüc ve mecüc'ü bir set yaparak hapseden peygamberdir. kuran'da konuyla ilgili ayette adı geçer. kelime anlamı olarak iki boynuz demektir. kuran-ı kerim'de doğuya ve batıya düzenlediği seferler anlatılmı$ ve ismi iskender olarak zikredilerek iskenderi-i zulkarneyn olarak anılmı$tır. büyük iskender olması muhtemel ki$idir.
zulkarneyn peygamberin yecüc ve mecüc kavmini bir set arkasına hapsettiğine inanılır. kıyamet alametlerinde de bu kavmin zulkarneyn peygamberin yaptığı seti aşıp setten cıkacağına ve dünyaya kötülük yayacağına inanılır.
araplar büyük iskendere zülkarneyn demişlerdir. kimileri de zülkarneyn in oguz kagan olduğuna inanır.
bir kısım ütopik yorumculara göre yaşadığı zamanda başka gezegenleri ziyaret ettiğine inanılan peygamber. bahsi geçen ayetlerde iki yöne yaptığı seferlerde değişik canlılarla karşılaşması ve farklı yolculukların yapıldığının anlatılması ilginçtir.
''ve gözlerimi kaldırıp baktım ve işte ırmağın önünde bir koç durmaktaydı..''

''iki boynuzu vardı. iki yüksek boynuz. ama biri öbüründen daha yüksekti..''

(batıdan ayakları yere değmeyen tek boynuzlu bir teke gelir ve iki boynuzlu koçu yer serer..)

zulkarneyn kim?

belki kiros(keyhüsrev)(sırtında koç boynuzu ve kartal kanadı vardır keyhüsrev'in) ve belki de iskenderdir:

tek boynuzlu kendini pek büyütür ve o kulakları boynuzu geçer. bu boynuzları kıran arsenik midir? içki midir bilinmez?

bunun için dört boynuz çıkar onların yerinden:

antipatros, ptolemy, antigonos ve selevkos..

dört boynuzdan önce tekrar iki boynuza dönelim: kimine göre iskenderin kafasındaki boynuzlardan biri ve öteki. kimine göre doğu ve batı. kimine göre ay ve güneş: ki iskender'in başının üzerinde yeri var onların!!!
(bkz: fırkateyn)
efsanelere konu olan bir set yaptıran seçilmiş kişidir. bahsi geçen ayetlerde ki yolculuk tasvirleri ile uzay mekiğini andıran bir yolculuk aracı kullandığı bile akla gelir. bu yolculukların birisinde doğu tarafına yönelir. orada başında bir lider-önder olmadığı zaman sapıtan bir kavimle karşılaşır. bu kavim zülkarneyn'e yecüc ve mecüc'ün kendilerine sürekli saldırdığını ve onlardan kendilerini korumalarını söyler. eğer bunu yaparsa kavmin zülkarneyn'e inanıp, onu baş üstü edeceğini söylerler. zülkarneyn ise sadece tanrı'ya inanıp onu baş üstü edin der. ve çalışmalara başlanır.

zülkarneyn kavime ne kadar demir, çelik -tam emin değilim ama iki metal- bulursanız getirin, şu iki dağın arasına doldurun der. kavim de etraftan toparladığı kadar metali toplar ve iki dağ arasına doldurur. sonra zülkarneyn başka bir metali arayıp bulmalarını ve eritmelerini ister. kavim o metali de bulur ve dev kazanlarda eritirler. sonra zülkarneyn iki dağ arasında set görünümü halini alan toplanmış metallerin üzerine bu eritilmiş diğer metali döker. ve etrafa zehirleyici bir koku yayılır. yecüc ve mecüc o vakitten beridir bu kavime ilişmez.

burada önemli olan birkaç husus var aslında;

1. zülkarneyn'in yaptırdığı set, büyüklük olarak değil içerdiği metallerin birbiri ile etkileşimi sonucu ortaya çıkardığı gaz sayesinde etkili olmuştur. bu açıdan meraklı olanlar dünyadaki büyük setlere vb yapılara değil, çeşitli metal madenlerinin bulunduğu coğrafyalara yönelmesi daha mantıklıdır.

2. bahsi geçen yapının koruduğu, yecüc ile mecüc'ün zulmünden rahatsız olan, başında bir lider-önder olmadan sapıtan kavim elmalılı muhammed hamdi yazır'ın kuran tefsirinde türkler olarak geçer. bazı garip, tuhaf tefsirciler yecüc ile mecüc'ün türkler ve çinliler, türkler ve vb olarak nitelemeye çalışsa da buna inanmamak gerekir.
türkler'e göre oguz kağan dır. kuran'da zulkarneyn'den bahsedilirken onun doğuya ve batıya seferler yaptığı yazar. öyleyse zulkarneyn'in büyük iskender olduğu iddaası da boş çıkmış oluyo. çünkü bilindiği üzere iskender askeri seferlerini sürekli doğuya doğru yapmıştir. batıya hiç gitmemiştir.
oysa oğuz kağan'ın iki yöne de seferler yaptığı bilinmektedir.

bir de 'karn' meselesi var. karn sanıldığı gibi boynuz anlamında değil, asır, devir, yuzyıl anlamlarında kullanılmıştr. demekki zulkarneyn 100 yıl kadar yaşamış olmalıdır. oğuz kağan 116 yaşında ölmüştür. iskender ise 30 yaşlarda dünya değiştirmiştir. bu da zulkarneyn'in iskender değil, oğuz kağan olduğuna dair ihtimalleri güçlendiren bir vesikadır.
Hz. Ali KV. derki; "Zülkarneyn ne bir nebi, ne de bir kraldır. Allah'ın salih bir kuludur. Allah onu sevmiş ve o da Allah'ı sevmiştir (ibn ishâk, Kitabu'l-Mübtedâ ve'l-Meb'as ve'l-Meğazî, thk. Muhammed Hamidullah, Mağrib 1976, 185)

Zülkarneyn'in Hz. Abdülkadir Geylani K.S. olduğu söylenmektedir.

KEHF 83-100: "Hallerini tek tek anayım , Sen'de (SAV) bahset teslim olup bağlanmış Zülkarneyn'den ( Doğruya eriştirici Mürşid, Abdülkadir Geylani ) onlara; Şüphesiz O'nu etkinleştirip her bir şeyin vasıtasını verdik. Vasıtayı takip etti. Hem de birden bire batıdaydı, güneş gözünde batışına değin aşk halindeydi ( vecd ). Ey Zülkarneyn, " anlaştığın kişiye Aşk haline değin; riyazet yaptırt ve isimlerimi zikrettir" dedik. Amma; ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyen kimse nefsinin tezkiyesi ile meşgul olursa mükafatı isimlerimden biridir ve onun gönülden inanmasına yardım için emrimizle rahatlatırız. Lakin nimetlerimi kokladığı halde kabul etmediğini söyleyen zalim kimse Rabbine riyazet anlayışını büyük sıkıntılar nihayetinde kaybeder. Sonra vasıtayı takip etti hemde birdenbire doğudaydı. Güneşin zuhurunu görene değin aşk halindeydi (vecd). Anlaştığın kişi üstünde onlar için gizlilik perdesi olmaksızın bu işi işlemeğe yönelip başlayamaz. Böylece beraberlik ümidi ile beklerken yaptıklarını tecrübe ederiz. Sonra vasıtayı takip etti. Hemde birdenbire aşk halinde ( vecd ), tasası olmaksızın perde ile zimmetinde olan şeyin arasında işe yetecek hale geldi. Anlaştığın kişiye, hor ve zelil olmaktan kurtulmanın zor olmadığına gönülden inanmasında yardım et."

kaynak: http://www.kadiriyolu.com
Zulkarneyn in büyük iskender olduğu iddia edilmiştir, fakat büyük iskender kuran da tarif edilen zulkarneyn in vasıflarına sahip değildir.

Zülkarneyn in peygamber olduğunu söyleyen kaynaklar mevcuttur.

Büyük iskender ise zalim, barbar, girdiği şehirlerde katliam yapan bir insandır. bu vasıfları üzerinde taşıyan kişinin zulkarneyn olması düşünülemez.
kuranda adı geçen peygamber olduğu tartışmalı zat.türk olduğuda söylenir.
(bkz: Büyük iskender)
peygamber olsa da olmasa da çok ulu bir zattır ve çok başarılı bir kimseydi.
(bkz: bozkırın sırrı türk peygamber)
orhun kitabelerinde geçen;

--spoiler--
Ben Türk Bilge Kağan; doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar hep milletler bana bağlıdır. Bunca milleti hep düzene soktum, ilerlettim. Doğuya ordu sevk ettim. Bunca yerlere gittim
Tanrı (Tengri) yardım ettiği için milletime; gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen yerler kazandırdım. Tanrı buyruğu olduğu için, Devletli olduğum için size Kağan oldum. Tanrı yardım ettiği için dört yöndeki milleti derleyip topladım.
Ey Türk Milleti; Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini, töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti, titre ve kendine dön!
Gittiğim yerlerde güneşin kavurduğu, güneşin battığı son millete gittim. Onların arasında hüküm verdim. Sonra dünyanın öbür ucuna, güneşin doğduğu yere vardım. Orada bulduğum milleti boyunduruğum altına aldım. Birbirileriyle olan çekişmelerine son verdim. Ordumla Tengri buyruğu olarak adalet getirdim. Tengri buyruğu olarak bunları yaptım…
--spoiler--

bilge kağan sözleri ile kuran-ı kerimde geçen kehf suresinde;

--spoiler--
Kehf Suresi 86. Ayet: NiHAYET GÜNEŞiN BATTIĞI YERE VARINCA, ONU KARA BiR BALÇIKTA BATAR BULDU. ONUN YANINDA (ORADA) BiR KAVME RASTLADI. BUNUN ÜZERiNE BiZ: EY ZÜLKARNEYN! ONLARA YA AZAP EDECEK VEYA HAKLARINDA iYiLiK ETME YOLUNU SEÇECEKSiN, DEDiK.
ve Kehf Suresi 90. Ayet: NiHAYET GÜNEŞiN DOĞDUĞU YERE ULAŞINCA, ONU ÖYLE BiR KAViM ÜZERiNE DOĞAR BULDU Ki, ONLAR iÇiN GÜNEŞE KARŞI BiR ÖRTÜ YAPMAMIŞTIK.
--spoiler--

bahsedilen hz zulkarneyn'in aynı kişiler olması ihtimali çok yüksektir.

kuran-ı kerim'de anlatılan hz zulkarneyn'in özelliklerini incelediğimizde en göze çarpan özellikleri;
büyük bir orduya sahip olması, kendisinin büyük bir komutan olması, ordusuyla tüm dünyayı gezmesi ve Allah'ın emri ile gittiği her yere iyilik, adalet ayrıca Allah bilgisi ve töre götürmesidir.

zulkarneyn peygamber'in aslında bilge kağan olduğu kaçınılmaz ve bilerek ve istenerek bariz bir şekilde gizlenmeye çalışılan bir sırdır.

tıpkı türk piramitleri gibi, tıpkı attila han'ın tanrının gerçekten kırbacı olduğu gibi...

insanlar neden tarihini bilmez, anlamaz, bilmek istemez, başkalarının tarihi ile kendi öz tarihlerini unutmak ister, başkalaşmaya çalışır mantık kabul etmiyor...

hadi tüm bu gerçekleri, tüm bu belgeleri görmezden geliyorsunuz, peygamber efendimizin türk kavmi ile ilgili söylediği;

"aziz ve celil olan Allah buyurur ki, benim bir ordum vardır, adını Türk koydum ve onları doğu ülkelerine yerleştirdim. Herhangi bir kavme öfkelendiğim zaman Türkleri onların başına musallat ederim."

"Türk dilini (mutlaka) öğreniniz. Zira mülk ve saltanat uzun zaman onların elinde kalacaktır."

ve en nihayetinde;
"Sizler küçük çekik gözlü, kırmızı benizli, yatık burunlu, çehreleri sanki (örs üstünde döğülmüş ve ) üzeri derilerle kaplanmış (sağlam) kalkanlar gibi bir kavim olan Türklerle çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yine sizler, kıldan çarık (ve çoraplar) giyen bir kavimle (Türk) çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır."

sözlerini de inkar edip gizlemek yakışır sizlere...
son zamanda sentezcilerin alp er tuna'ya yamamaya çalıştıkları mitolojik kişi.
kesinlikle büyük iskender değildir, zülkarynen(a.s) hz. ibrahim(a.s) zamanında yaşamış olan birisidir, milattan önce 300 lü yıllarda yaşamış olan büyük iskender olmasına imkan yoktur.
Hakkındaki iddaların aksine, büyük iskender yada oğuz kağan olmayan, bunlardan çok daha eski zamanlarda yaşamış büyük peygamber. Yecüc ve mecüc isimli iki kavmin arasına ancak kıyamette aşabilecekleri bir set örmüş ve onları dünyadan izole etmiştir.
aynı anda pek çok yerde var olabilen, zamanda yolculuk yaparak deccal'in oyunlarını bozan, peygamber olduğuna inanılan ve allahın azap ve öldürme yetkisi tanıdığı tek zattır. ordusunun adıda hızır'dır, sanılanın aksine hızır tek bir kişi değil, zülkarneynin komutasında savaşan insan üstü savaşçılardır.

(bkz: cengiz han)
(bkz: büyük iskender)
kur'an'da bahsi geçen kıymetli bir şahıs. *
kuranda adı geçen, peygamber olup olmadığı tam olrak bilinmeyen bir zattır. türk olması muhtemeldir. *
pek fazla üzerine düşülmeyen ama araştırılması ufkumuzun gelişmesi açısından büyük bir adım olacak kişidir. önemli olan aslında yaptıkları değil, yaptıklarından kalandır zira yer yüzünde onun bıraktığı bir sed ve bu seddin iki tarafında birbirinden kopuk duran iki ırk bilinmemektedir.

-bu sed varsa nerededir?
-ayırdığı ırklar hangileridir?

ayrıca ibn kesir tevsirinde bahsederken,

onlar her gün seddi aşmak için kazarlar ve akşam olunca başlarındaki adam haydi yeter artık bu kadar inşallah yarın devam ederiz der ve onları geri gönderir, ertesi gün geldiklerinde ise seddi hiç kazılmamış bulurlar ve tekrar baştan başlarlar ta ki kıyamet gününe kadar, o gün seddi aşacaklardır

şeklinde rivayet aktarmaktadır.
islam dininin kutsal kitabı Kur'an'ın Kehf Suresi'nde geçen bir kişi. Peygamber olup olmadığı tartışmalıdır. Kendisiyle ilgili anlatı Yecüc ve Mecüc'ü de içerir ki bu bağlamda benzeri anlatılar Tanah'ta da bulunur. Kur'an'daki anlatıda kim veya ne oldukları açıklanmayan Yecüc ve Mecüc'ü engellemek için bir set inşa ettiğinden söz edilir. Hangi çağda yaşadığı belirtilmemiştir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Z%C3%BClkarneyn
isminin anlamı pek çok yerde "çift boynuz" olarak tanımlansada, imam Sheikh imran Huseyin'e göre "iki farklı çağ" anlamına geldiği söylenir. Kuran'da çok büyük bir kudretle donatılmış salih bir kul olduğu anlatılır. Ama peygamber olup olmadığı konusunda kesin bir bilgi yok.
nebi değildir. ehli kitap bir toplum önderidir.
bir iskender türe kitabı.

kur'an da geçen zülkarneyn kimine göre büyük iskender, kimine göre oğuz kağan, kimine göre ise bir peygamber. bu kitapta ise surede adı geçen yecüc ve mecüc isimli yaratıkların uzaylılar olma ihtimalinden bahsediliyor.

--spoiler--
bugüne kadar doğuya, batıya ve kuzeye seferler düzenlemiş ve yeryüzünün büyük bir bölümünü ele geçirmiş olan bir kral olarak düşünülen zülkarneyn, uzaya seyahat etmiş olabilir mi?
zülkarneyn'in yecüc ve mecüc isimli yaratıkların önüne çektiği set nasıl bir settir? yeryüzünde böyle bir set var mıdır?
--spoiler--

(okumanızı tavsiye ederim.)