bugün

meltem cumbul'un ibne olmadığı gerçeği. kişilerin ne olmadığını irdeleyen bir toplumuz ya ordan çağrıştı. ne olduğu değil, ne olmadığı gerçekten çok önemlidir.
yılmaz erdogan ın iyi şiir yazdıgı gerçegi.*
(bkz: uuserların bi boku beğenmediği gerçeği)
hem yazıyor, hem okuyor. götüyle borozanmı çalması gerekir şair olması için.
Sen beni sevmekten gidince ben bana borçlu kaldım
Ya sen bana fazla geldin ya ben sana az kaldım
Gitme bir adım öteye gülüm bir adımda gurbet olur
Gitme bir nefes öteye gülüm her nefes hasret olur

Aşk yasaklandı artık halka açık yerlerde
El tutmak yol açıyor diye hesapsız
Susmalara kaldırdık tüm tutuşmaları
Yasak kelime oyunu yapmak
Yalan söylemek mecburi ve serbest ayyuka çıkmak
Artık yağmur sonraları toprak kokmak yok
Tomurcuklanmak günah
Ve bir insan gözü yüzünden 100 gün ardarda uyumamak
Kimse ölmesin diye
Kimsenin aklında her sevdalı verdiği sözü geri alacak
Güneşi ayı ve hatta hiç bir tabiat olayı
Şahit gösterilmeyecek hiç bir sevdaya
Ne deniyorsa onu atacak kalp
Ve süresi 24 saate çıkarılacak meskun mahallerde ağlamanın

Sen sesini alıp gidince ben burda dilsiz kaldım
Ya sen bana fazla geldin
Ya ben sana az kaldım
Gitme bir adım öteye gülüm bir adımda gurbet olur
Gitme bir nefes öteye gülüm her nefes hasret olur

şiirinin sahibi şairdir.
bilinen en iyi şiir okuyucudur gönlümüzde. şair mi değil mi o da bizim değil, belli bir yere gelmiş şairlerin bilebileceği-tartışabileceği bir durum. yoksa oturduğumuz yerden ne şiir yazmayarak, ne okumaya çalışmayarak, ne ünlü türk şairlerini tanımaya çalışmayarak bol keseden konuşan bir zihniyetin "üretim" yapan bir sanatçıya karşı saygısızlık yapmakta olduğunun farkına vararız.

-yılmaz şair mi?
-hmmmm bence şair.
-bence değil ya kafiye yok..
-peki.... geçen maçı izledin mi?
-...
-...

gibi.
öldükten x sene sonra "üstad ne güzel yazmış ya büyük şairmiş" denilecek insan evladıdır.

(bkz: nazım hikmet ran)

edit: "öldükten sonra" ibaresinin altı çizlidir. memleket şartları yapacak birşey yok malesef...
şiir yazmakta ve okumakta usta olan yılmaz erdoğanı hiç dinlememiş kişilerin savunduğu başlıktır. birini kişisel olarak sevmezsin ama bir işi iyi yapıyorsa da inkar edemezsin.

edit: imla
Tamam kabul güzel ve dokunaklı şiirleri var ama okuyamıyor maalesef.Yani o duygu yok,yok,yok!
herşey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak,örneğin uçurtma,mesela
altına konabilir
bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.

bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen en iyisi sana benzemye çalışan
her şeyden
bir gülden, bir ilk, bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla.

sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizli
gelen giden,açan soran,bere budak yok
bir şiir istersin,
"içinde benzetmeler olan"
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok.

uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan, olmayan,acıtan, sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercam maviliğine

sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır

sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış,hem yapma çiçek satanlar
bahçıvan değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır.

bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzmaya başlar

verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz.

sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
herşey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah'a inanmaktır..

sonuç: aslan gibi şairdir!
" anladım " kitabını okuyan kişinin değerlendirebileceği bir husustur , öyle ortaya karışık söylemekle olmaz ...
gerçek olmadığı aşikar bir önerme, klasik olacak belki ama; kime göre, neye göre?
yani bu sorular kaçınılmaz, belki sen sevmiyorsun ama tüm şiirlerini ezbere bilen, şiirlerinde kendini bulan insanlar azımsanmayacak derecede çok.

ayrıca bana sorarsanız, yılmaz erdoğan'a gelene kadar bir dolu insan var, şairliği tartışılacak, bir de şöyle bir şey var tabii;

(bkz: tüm türkiye nin şair olduğu gerçeği)
(bkz: uludağ sözlükte yazar olmadığı gerçeği) *
Aynı zamanda çok güzel şiir okuyan, kaliteli bir insandır.''Yaşasın Halkların Sevgililiği'' sözü ile kalbimi fethetmiş bir şiir yazarıdır.
'' ulan bir boktan anlıyormuş gibi salak salak önermeler uydurmayın götünüzden '' dedirten önermedir. şiir söyleyen ya da yazan kimsedir şair zaten. git nereye bakarsan bak bunu görürsün. millet uykusunda mı görüyo anlamadımki böyle gerzek önermeleri. ne şimdi yılmaz erdeğan kasap mı, terzi mi ne? aptalaşana kadar sizde bu insanlar kadar üretim yapın, yazın. sonra belki size de böyle gerzek başlıklar açarlar da, onları da kalaylarız.