bugün

show tv ekranlarında başlayan danışıklı dövüş program. her şey önceden kurgulanmış. 5 kişi yemek yiyiyor daha sonra eleştiri falan yapıyor 5. günün sonunda 1. olan 10000 ytl'yi cebe atıyor falan filan. daha fazla açıklama yaptırmayın izleyin videosu var.
yarışmacıların ve programın tamamen kurgudan ibaret olduğu seyirciye hissettirilen program. insanların takındıkları tavırlar ve ilişkiler o kadar sığ ki, inanmak için değil de tv. ekranlarında ne kadar saçmalanabilir onu izliyorsunuz.

hiç kimse misafir olduğu ev sahibine; "yemekleri sen yapmış olamazsın" ya da "meyvelerinden kedi tüyü çıktı, hiç hijyen değilsin" demez.

bir başka saçmalık da, kişilerin evlerinde ilk kez ağırladıkları konuklara ikram etmek için seçtikleri yemekler. yine eminiz ki hiç kimse evine ilk kez çağırdığı insanlara yengeç ya da midye ikram etmez.

eleştirilerin dozunun ayarlanmaması, her misafirin illaki ağırlanmaya yönelik takıntıları abartılmış hatta seyircinin gözüne sokulmuş ama olmamış sakil durmuş, özensiz bir program.

zaten formatı çok iyi olsaydı prime time denilen akşam kuşağında yani en çok izlenen kuşakta yer alırdı ki bu progra öğleden sonra 16:00-17:00 arasında yayına giriyor.

vasatın altı diyor; 3 veriyoruz.
''ben hayatımda ilk defa bir salatada ceviz gördüm'' diyen yarışmacılara sahip yarışma.

(bkz: gavurdağı salatası)
armağan kişisinin popüler olduğu yarışma soyadı nedir kimbilir bunun, yurdum abazan gençliği harıl harıl soyadını arıyormuş bloglar da , cartlar da. ehe.
konsept olarak iyidir, amma velakin ordaki tombul ablanın yorumları ınsanı yarmaktadır armağan adlı akıl yoksununda acilen yemek kursu yerıne dıksıyon kursuna gıtmesı tavsıye edılmelıdır.
her cümlesinin kurgu, tiyatro olduğunu düşündüğüm tehlikeli program.

be şaşkınlar, be allah'tan korkmazlar, ananız nev york'ta mı dünyaya getirdi sizi? bu milletin harsından bu kadar mı bihabersiniz? misafire hürmet, ev sahibine dua etmek, dedikodu vs. hususlarda bu milletin hiç mi geçmişi, geçmişte söylenmişleri yoktur? bu kadar mı gözünüz kara? bir toplum nasıl öldürülür? işte böyle adaptasyonlarla. kahrolun, yazıklar olsun size.
harbi kız melike nin favorimiz olduğu program.
3. gününde 12 çeşit yemek yapmayı planlayıp sadece 3 tanesini yetiştiremeyen, tek başına onca emek harcayan "armağan" adlı güzeller güzeli sosyetik kızın diğer yarışmacılar tarafından hor görüldüğü yarışma.

(bkz: bırakın ulan kızı)

gel güzelim bana, 10 puan vericem sana.
son bölümde kel abinin villasına konuk oldular, adam yöresel yemekler yaptı. tavada künefe yapmayı denedi, neyzen getirdi bayağı eğlandirdi milleti ama kazanan yavşak, şaşı, obez oğlan oldu. halbuki kel abinin son bölümde bariz şekilde yavşadığı armağan adlı hanım kızımız o kadar çeşit yemek yaptıydı o genç yaşına, güzelliğine rağmen.
asci ve/ ve ya gurme olmayan 5 kisinin asci ve gurme gibi davranmasi uzerine kurulu olan yeni nesil oyunculuk yarismasi.
puanlamanın bi garip olduğu yarışma. ebru isimli 'cumhuriyet kadını' yarismaci -ki kendisi avrupa yakasındaki yaprak* ın 20 yıl sonraki halidir- armağan isimli cici kıza 1 puan verdi. evet yazıyla da 'bir'. armağan yemekte bu kadının tabağına sıçsa sonra da alıp o sıçmığı kadının yüzüne sıvasa kaç puan alacaktı? 'sıfır' puan. yani o lüks villada ağırlamalar, havuzbaşı meyveleri, hoşgeldin içeceği, 9 çeşit yemek vs. hepsi bir puan kazandırdı. ya ben lan neyse bir sey demiyorum
evet sözlük 2. ekibinde ilk bölümünü izledim sonuç mu tam anlamıyla rezalet.

ilk önce isminin selimhan kabak olduğunu öğrendiğim kişiyi eleştireyim: kebapla birlikte amerikann salatası yenmezmiş ulan hıyar ağası orda daha 3 çeşit meze 1 çeşitte salata var onlar ne güne duruyor? sonra kebaptan sonra tatlı yenmezmiş ey gurmecibaşı kebap üstadı olmuşunda haberimiz yok kişiden kişiye değişir sonra böyle söyleyip arkasından 2 tabak kek + dondurma yiyosun nerde kaldı senin ilken , fikrin? kısacası tam anlamıyla dediğim gibi hıyar ağası görünümlü bir tip.

ikinci eleştiri geliyor ey sözlük ismi oylum adlı hanım kız sözüm sana: babanın evinde de mi kaşıklar , çatallar yerli yerinde duruyor adam yanlış koymuşsa sen düzelt çirkefliğin ne lüzmü var.

sen yaşlı sarışın abla at binicisi olan iyi dinle: aytuğ adlı yarışmacıya kendini beğenmişlik yada özendirme gibi tanımlarda bulundun bre kadın ne için dersin o zaman işte bende zamanında çırağanda garson başıydım buna ne denir?

aytuğ adlı yarışmacı bu sözümde sana en güzelini yaptın koçum mezerin , tatlıları sen yapmasanda yapmışın gibi afiyetle yedirdin onlara tamam tasvip etmiyorum ama onalr bu bölümleri izlerken ve aa böyle böyleymiş derken belkide sen feyifle paraları sayıyor olacaksın.

ayrıca gelelim puanlama işine:

çoğu diyor ki yemekler güzeldi fena değildi ama olmamış len olmayan ne amaç yemek değil miydi? şansınız azalmasın diye çakallık yapacanız değil mi?

kısacası bu program fazla sürmez işin ucuna para gelirse ne örf kalıyor ne adet. üsterlikte daha dakka bir ne lüzüm var hemen arkadan konuşmaları *
ilk tur yarışmacılarının birbirinden uyuz karakterler taşıdığı yarışma - armağan hariç -

öncelikle, iki adet birbirinden çirkin, birbirinden kompleksli bayan vardı. biri evde kalmış, kız kurusu buruş buruş olduğu halde hala güzellik iddiası olan, asilim havalarında bir çirkef ; bir diğeri de tamamen mahalle dilberi, hani böyle bir cahil cesareti bir gereksiz özgüven var ablada hala şaşkınım.

Kel ve üst - orta gelir düzeyine sahip kibar reklamcı amca, ılıman sayılırdı ancak inceden inceye diğer insanlara gaz verdi yarışma boyunca. idare ederdi. çok terbiyesizleşmedi.

şişko ve küpeli mümessil oğlan. ne mümessili olduğunu çözemedim, ama satış işinde çalışırken karaktersizleşmenin prim yaptığını sanan bir takım beyinsiz salesman grubuna güzel bir örnekti. ayrıyetten, '' kulağa küpe taktım şişkoyum güleryüzlüyüm herkesi kandırırım oldum ben '' düşüncesi de gözden kaçmadı.
armagan'dan hoşlanmış olacak ki - ve tabii armağanın ona asla bakmayacağını anlamıştır hemen- tüm yarışma boyunca armağanı yerli yersiz kötüledi.

ve gelelim en güzel, en kibar, en iyi yemek yapan yarışmacı armağan'a.
kızın hakkını yediler. kompleks abidesi teyzeler ve şişko oğlan bir olup kızın villasını kıskandılar, gençliğini güzelliğini kıskandılar, muhtemelen kendilerinden daha iyi yemek yapmasını da kıskanmışladır.

velhasıl ödülü sevimsiz şişko oğlan aldı, bir de insanların arkasından '' hepsi iğrenç insanlardı bir daha yolda görsem tanımam '' tarzı laflar etti ki, onu kim tanısın ?

insanı sinir sahibi yapan yarışmadır kısacası. 2. tur yarışmacılar var ama izlemiyorum artık. güzel yemek yapanın, misafiri şık agırlayanın kazanmadığını öğrendik nitekim.
uğraşmayın şimdi...

5 kişi mi var, ödül 10 bin ytl mi, toplam süre 5 gün mü, üstelik 400 ytl'ye kadar mutfak masraflarını kanal karşılıyor mu?...

evet...

yarışma falan hikaye. yarışıyor gibi yapın, kendi aranızda önceden sözde birinci belirleyin ve onu seçin. hem 5 günde stres yaşamadan 2 milyar kazanın, hem de 5 gün boyunca ayı gibi, umarsızca beleş yemek indirin midenize.

benden söylemesi...
bu haftaki yarışmacılardan ''onu yemem bunu yemem'' diyen altuğ adlısına ''eşşeğin ziki var yer misin'' demek istenen yarışma. bu haftanın birincisi türkücü kılıklı eleman oldu. ayrıca serpil hanım dört nala market alışverişi yaptı. o da güzel. öbür etine dolgun kadınceğiz de tuvalette kilitli kaldı o da gerilim unsuru oldu yarışmanın.
gereksiz yarışma. kültür yozlaşmasının son örneği.
misafirlerin armagan çağlayanlığa soyunduğu gereksiz ve seviyesiz eleştirilerin yapıldığı program.
olayların ve konuşulacak konuların kurgu olmadığı yarışma. sadece elemelerde geçimsiz, her an kavga çıkartabailecek insanlar seçilmektedir ki o da normal olarak reyting kaygısındandır. bunun dışında içinde kurmaca barındırmayan program. *
yozlaşma mozlaşma, emek sarf edilerek yarışılan yarışma.

klasik köşe dönme yarışmalarından bu yönde bi' üstünlüğü olduğunu görmek gerekir.
izlediğim kadarı ile yarışmacıların yanlış strateji izleyerek yamulduğu yarışma programı. dikkat ettim, çoğu özeniyor, bezeniyor, 7-8 çeşit yemek yapıyor, süslüyor aman aman... halbuki adam gibi doyuracak 3 çeşit yemek yapılsa, misal kremalı domates çorbası, karnı yarık, pilav, cacık, yanına bir de tulumba tatlısıö oh mis... kesin herkes 6 nın üzerinde puan verir. şimdi 6 çarpı 4 desek, 24. izlediğim kadarıyla en fazla puan alan kişi 27 puan falan almıştı.
bu yarışmaya girmek için temel iki şart şudur;
- insan olmayacaksın!*
- yemek yerine birbirinizi yiyin!

yukarıdaki iki maddeye göre mülakatla yarışmacı seçiliyor eminim. günümüzün popüler yarışmaları böyle. ya birbirlerini yalandan seven yapmacık va samimiyetsiz yarışmacıların olduğu yarışmalar tutar. var mısın yok musun gibi...ya da böyle vahşi kapitalizmi iliklerinize kadar hissedeceğiniz, insanların birbirlerini yediği-küçümsediği-aşağıladığı yarışmalar tutar. insan insanlığından utanıyor.
10 milyar kazanıcam diye hayat boyu şerefsiz damgası yemeye var mısınız yok musunuz?

yokum amına koyum. yokum! *
günümüzde çevremizdeki insanları yaşadığımız günlük hayatı tv 'ye yansıtmış program. ulan bu ne kin bu ne nefret? yani sevse bile sırf parayı koparmak için düşük puan veriyorlar, ne bileyim saçma sapan eleştriler uyduruyorlar bi taraflarından yuh yahu! delikanlı yok mu arkadaş..

ben tam izlemedim ama o antepli mi urfalı mı biraz harbi gibi duruyordu..

ve ayrıca memlekette herkes artist yahu önceden bir utanma çekinme olurdu millette şimdi herkes potansiyel artiz. evet artiz abi bunlar. artist değil. böyle bi rahatlık bir havalar. emine beder kesildiler başımıza. gidin lan defolun memeleketi terkedin..
eleştiriyi hakaret etmek ve aşağılamak olarak algılayan genel bakış açımızdan mustarip yarışmacıları seçme konusunda başarılı bir seçici ekibe sahip program (ayrıca).

lan ben gittiğim yerde ayıp olmasın diye beğenmediğim yemekleri bile zorla yemem gerektiği yönünde yetiştirildim.

ne rahat harcamadır o, nasıl acımasız ve ota boka takan yarışmacılardır onlar!

ama yarışma genel anlamda çok güzel. en azından emek var, emek.*
en çok mardinli elemanı sevmeme rağmen mükemmel bir sofraya sırf "bu bi' yarışma" diyerek 1 puan vermesi ve böylece kazanması ile beni yıkan yarışmadır.

yuh diyorum, o'lum bu nasıl bir mantıktır!
insanların kendi çıkarları ve para uğruna adil olmaktan nasıl vazgeçebildiklerini gösteren yarışmadır.

yazık lan! ne hallere düşmüş insanlar. beğendiği yemeğe sırf hırs uğruna puan vermiyor. al o parayı.. hayrını gör.
bu yarışmanın reklamını görünce, yemek konusunda aşmış, kendi kendine yeni tarifler deneyen süper yaratıcı insanların katılacağını sanmıştım.
ama nasıl bir mantık güttüler bilmiyorum, fırını yakmasını bilen gelmiş.
öncelikle yapılan yemeklerin çoğu, herhangi bir yaratıcılık gerektirmeyen, bir yemek kitabından veya internetten bakılarak yapılabilen yemekler.
çoğumuzun annesi orada saatlerce uğraşacak yaptıkları yemeklerin kralını hergün yapıyor ama çıkıp yarışmaya katılmıyor.
bir de bazı yarışmacılar zaman zaman annesini falan arıyor yardım almak için. bu acayip birşey mi? hayır herkes bunu yapıyor. ama sen "yemek yarışmasına" katılacak kadar müthiş bir yemek yapma kabiliyetin olduğuna inandırmışsan kendini neden yardım istiyorsun ki?
yarışmacıların neredeyse tamamının kötü niyetinden bahsetmek dahi istemiyorum. pek çok diyalog insanı çileden çıkaracak kadar basit ve kaba.
güncel Önemli Başlıklar