bugün

Hayatınızdaki zamanı durdurmak isteyeceğiniz anlardan biridir. Yatağa girdiğim anda biri koşarak gelip kafama sarılarak yatıyor. Diğeri canı istediği zaman gelip önce biraz bizi dövüp stresini attıktan sonra bacaklarımda yatıyor. Ancak kötü bir haberim var. Entry yazarken kafamda uyuyan kendimin kafasına yanlışlıkla telefonu düşürdüm. Ona özür mahiyetinde açıyorum bu başlığı. Hayvan aktvistleri sizden de özür dilerim.
Şimdi yanımda uyuması için neler vermezdim… ama biz çift kişilik yatakta hiç Yanyana uyuyamadık meleğimle. O hep ya ayakucumda yatardı ya da başımın üstünde. Evet özel olarak benim kafamı koyduğum yastıkta yatmak gibi bir huyu vardı… Onun şekilden şekile girmesini, horlamasını izlemek en büyük terapimdi. ah canımın içi seni çok özledim…
kedisiz geçen günlerimi düşünürken hayatım boyunca rol yaptığımı anlıyorum. insan rolü. anne baba evinde, bayram ziyaretlerinde, iş mahallinde, parklarda, sokaklarda, meydanlarda, otobüs duraklarında... hasılı o vakitler tombi'nin yenilebildiği her yerde.

selam verip aldım hal hatır sordum, gülümsedim. içimdekileri bilselerdi beni asarlardı. hatta bir dönem o kadar kötü hissediyordum ki kendimi , elimde olsa sur'a üflerdim.

çok sonra anladım, bunun yanımda bir kedinin uyuyup uyumamasıyla alakası yok.

tamamen vitaminsiz aklımdan kaynaklı.
görsel

Mesaisi başlamıştır.
görsel
Bir premses.
dünyanın en huzurlu olaylarından biri.

Bundan yaklaşık 10 gün kadar önce sokakta 2-3 aylık bir yavru kedi buldum. Belli ki sokağa atılmış, günlerce dışarıda kalmış, kıyamadım eve götürdüm.
birkaç gün misafir ettik evde kendisini.
O birkaç gün gece yatağıma zıplayıp yanıma geliyordu, canı sıkılınca da gidip ayak ucumda yatıyordu sabaha kadar.
Hayatımın huzurlu nadir gecelerinden birkaçıydı.

Gitmesini pek istemedim ama hiçbir şeyle bağ kurmak istemiyorum açıkçası, o yüzden güzel bir yuva bulduk, şimdi çok mutlu orada da.
Ömrü sağlıklı, güzel olsun.
ıyyy kıl içinde bırakır yatagi.