bugün

6 şar kişilik takımlar halinde oynanan, amacı oyuncuların ortada buluna filenin üzerinden topun aşırılarak rakip sahaya düşmesi olan oyun...
halk arasinda veleybol diye telaffuz edilen spor dali.
her spor dalında olduğu gibi burda da final maçlarını kaybetme sendromu yaşadığımız spor dalı. erkeklerin oynayış şekli güce dayalı olduğundan izlemesi pek keyif vermez. beach volley hariç tabi. bayanların oynayış tarzı biraz daha göze hitap eder**.
erkek maçlarının izlenmesinin çok zevkli oldugu spor.
yaklaşık 6 ay öncesine kadar aktif olarak yaptığım spor. *
her gün okul çıkışı antremana gitmek işkence gibi gelir.
bi de sabahın köründe okula gitmek için uyanıldığında akıldan geçen ilk cümle "bu gün antremana gitmiycem" olurdu. ama yine de noolur noolmaz diye hazırlanırdı çanta sonrasında da tıpış tıpış gidilirdi. * yemeez
eşit kuvvetteki 2 takım arasında olursa pek güzel maçlara sahne olur.
aah ahh hatırlarım güneş vakıfla 3-2 oynardık bi zamanlar.. *
çok güsel, çok az kişinin sahip olduğu anılara, tecrübelere sahip oldum bu spor sayesinde *
(bkz: plaj voleybolu)
güneş altında oynanınca insanın anasını aglatan spor.*
18x9 m boyutlarındaki bir alan içerisinde oynanır. sahayı ikiye bölen ağın uzunluğu erkeklerde 2,43 m , kadınlarda ise 2,24 m'dir.
tdk. Altışar kişilik iki takım arasında, bir alan ortasında gerilmiş olan ağ üzerinden topun karşılıklı olarak elle oynanması oyunu, uçan top.
(bkz: copy paste)

burada esas dikkatimi çeken uçan top ifadesidir, tdk bu tip ilginç atmasyon kelimelere son vermelidir ki ben de atmasyon gibi uydurma kelimeler kullanmayayım. futbol için de kaçan top mu denecek yani, herkes peşinde koşuyor diye, mis gibi tanımını yapmışsın sonuna sanki sözlükte yazıyorsun da benim yaptığım gibi komiklik olsun diye bişey ekliyorsun, olmadı ama.
neslihan demiri akıllara getiren spor dalı
hayata küsmem için dahi yetebilecek spordur. şöyle ki:
efendim voleybol sporu (bkz: kaplumbağa hayvanı) gayet güzel bir spor. izlemesi gerek güzel kadın sporcuları sayesinde gerekse oyun temposu sayesinde gayet eğlenceli. lakin iş oynamaya geldiğinde bu yolda geç kalanlar için bir kabustur.
kendimi bildim bileli iyi bir sporcu olamadım. (takım oyunlarından söz ediyorum)
futbolda kaleye konan çocuktum.* basketbolda fena değildim iyi savunmam vardı lakin belki de göze bunlkarın yanında en kolay gelen voleybolda tam bir kabustum-halen de öyleyim.
bilenler bilir yazlık mekanlarda yani plajlarda falan en önemli spor voleyboldur. ve ben martin edilen nerede bir voleybol topu görsem topuklamışımdır. şimdi içinizden "ulan ne cins adamsın´anksiyetik misin ne boksun" dediğinizi duyar gibiyim. hemen açıklayayım: efendim benim derdim voleybol oynayamamak değil ki. oynarken sergilediğim komik görüntüden(topa parmak ucuyla vurmak yerine ölesiye abanmak gibi) dolayı bir taşakoğlanlığının kaçışıdır.
neyse sadede geleyim. dün plajda arkadaşlarımın voleybol topu getirdiğini görmemle kabusum başladı. o ana kadar herşey ne güzeldi oysa. derken o top ele alındı ve ben birden denize kaçmak durumunda kaldım. lakin lanet beni denizde de buldu ve başta kızlar olmak üzere gayet makara edildim. pişman mıyım? yoo. sadece voleybolun neden bu kadar önemli olduğunu anlayamadım olay budur. zira müsabakadan önce bana sürekli sorular soran hatunun yüzüme baktıkça gülmesiyle de benim endişelerim haklı çıktı.
neyse bir an için tatile çıkamayan sözlükçülerin "ulan adamın derdine bak. biz sıcakta çalışırken" dediğini duyar gibi oldum da utandım. lakin yanında harıl harıl şu satırları yazmakta olduğum internet kafe sahibi teyzenin benim matah bir iş yaptığıma inandığını gördüm de entryi silmeme kararı aldım. evet aldım.
Altı kişiden kurulu iki takımla oynanan bir takım oyunu. Ortasında, iki metre yirmi cm yüksekliğinde bir ağ bulunan bir oyun alanında oynanır.

Oyun üç settir. Her set on beş sayı sürer. Top, oyuncular tarafından elle vurulmak suretiyle oyuncudan oyuncuya ve iki tarafa gönderilir. Topu yere düşüren taraf sayı kaybeder.
altisar kisilik iki takimla oynanir, file yuksekligi erkeklerde 2 metre 43 cm, bayanlarda ise 2 metre 24 cm'dir(?). 1990'larin ortasinda yapilan kural degisikligiyle seti almak icin gereken sayi 25 olmustur(en az iki fark olmali), sadece servis atan takimin sayi almasi kaldirilmis ve savunmada bir oyuncunu sabitlenmesine(libero) olanak taninmis ayrica ayakla vurmak serbest olmustur.
izlemesi pek zevk vermese de oynamasi zevklidir, bayan maclari erkek maclarina gore daha heyecanli gecer top daha uzun sure doner.
Voleybol oyunculari genelde iyi ziplarlar, erkeklerde 1.90 bayanlarda ise 1.80 altinda oyuncuya libero harici pek rastlanmaz.
rakiple temas olmadigi icin siddet unsurunu barindirmaz, hakeme fazla itiraz etmek, rakip takima bagirmak cagirmak vb. hareketler gosteren oyuncuya sari veya kirmizi kart gosterilir. kirmizi kartta oyuncu kenara alinir, servis rakip takima gecer ve sayi yazilir.
takım oyunları içerisinde en zevkli olanıdır.
takım ruhunun en güzel yaşandığı, alınan galibiyetlerle mutlu olup kaybedilen maçlarda da hüngür hüngür ağlanan, güzel bir topa vurulan smaçla gelen sayıyla eşsiz bir mutluluk duyulan Dünya'nın en güzel sporu.
hoşlanılan kız yüzünden voleybol delisi olunan bir spor dalı. acaba oda maçlara gidiyormu diye başlayan serüvenlerde son hep amigolukla biter.
voleybolda tie-break olarak adlandırılan son set 15 sayı üzerinden oynanır.
mayo giyilen tarihlerde erkek seyircisi daha da bol olan spor.
erkeklerden çok kızlara yakışan, rakiple temas haline geçilmeyen zevkli eğlenceli spor.
erkeklerde kesinlikle zevkli olmayan bir oyundur. erkekler yüksek kas güçleri nedeniyle topa çok sert vurabiliyorlar ve oyun taktiklerden çok reflekslere dayalı olmaya başlıyor. kadınlarda ise topun hareketi daha yavaş olduğu için saha içinde dağılım ve taktik daha önemli oluyor, daha keyifli bir seyiri oluyor. estetik farklara girmiyorum bile. *
kızlar tarafından tercih edilmesinin sebepleri vücut olarak gereğinden fazla esneklik gerektirmesi ve rakip takımla birebir temasın olmamasıdır.

(bkz: sporas)
erkeklerin kız oyunu diyerek küçümsediği fakat sadece kızlar oynasaydı (bkz: olimpiyat sporu) olamıyacak olan spor dalıdır ki zaten bulanlara amerikalı erkek askerlerdi.
keşke futbol yerine voleybol oynasaydım dedirten spordur.biraz olsun özlemi mi gidermek için hakemliği yapılır bulunan 6 kişiyle oynanan , bu sene bir kaç kuralda değişiklik yapılan spor dalı.
9 Şubat 1895'de amerikalı william g morgan ın "genç hristiyan erkekler birliği" derneğindeki genç hristiyan erkeklere zararsız bir spor aktivitesi yaratmak için mintonette adıyla temelini attığı spor dalı.daha sonraları bir dünya şampiyonasında filipinler takımında oynayan bir oduncunun smaç hareketini bulması ile güç voleybolu ortaya çıkmış ve artık güçlü olan kazanmaya başlamıştır. (bkz: orman kanunu)
4 yıldır oynamaktan büyük zevk aldığım bir zamanlar küstüğüm ancak barıştığım gayet eğlenceli takım oyunudur.