bugün

okumuş ama boşuna okumuş denilesi, hayli az olduğu muhtemel olan insanlardır. kendi hayatı ve anlam dünyasında dikiş tutturamamış, genellikle eğitimsiz insanların tuttuğu bir şeydir oruç.
belirli bir bilimsel eğitimi alarak bir şekliyle aklı ve mantığını kullanmayı öğrenmiş ve üniversite denen "hayatı sorgulama, daha çok araştırma, düşünme ve öğrenme, her alanda birikim oluşturma" evresinden geçmiş bir insanın bu tarz dogmatik inançlarının olması ilginç bir durumdur. hayatı anlama yolunda önemli bir zemin oluşturmaktır yani üniversite. evrensel anlamına gelen universal kökünden gelir.
yani bu kişi nasıl bir üniversite okumuş, bu süreçte ne yapmış, boşuna mı okumuş diye düşündürür insana.
tabi okumak ülkemizde ele ayağa düşmüş durumda. dandirikten çok ünv okuyan insan var. ama bu insanın yine belli bir akıl seviyesinde olması gerekiyor.
akıllı bir insan kendisine zarar verecek böyle gereksiz bir fiilde bulunmaz.
vay efendim oruç aç insanları anlamayı sağlar durumu filan da hikayedir. gerçekten toplumumuza gerçek bir dayanışma ve yardımlaşma kültürü mü var ki? basbayaı mahalle baskısı ve empoze edilmiş bir zorunluluktan dolayı tutuluyor. hatta din kurumu da büyük ölçüde bu şekilde ayakta.
aklı başında ve erdemli bir insanın zaten çevreye faydası vardır. yani iyiliğin oruç tutmakla ve dinle bir alakası yok. vicdanla ilgili...
dolayısıyla erdemli ve eğitimli bir insan elbette gerektiğinde insanlara yardım eder. çevresine faydası dokunur.
lakin, bu kadar yapmacık olan ve sözde allahın gözüne girebilmek için bu kadar gereksiz bir ritüel içine girmek hakikaten mantık dışı.
büyük çelişkidir.
Oruç tutmayan ve daha liseli olan kişi hedesi.
küfür temelinde hakkı örtmek manasındadır ve görüldüğü gibi gerçekler embesil fikirlerle örtülmeye çalışılmaktadır. insan(!) sapıtmaya görsün ne diyeceği belli olmuyor.
şimdi ramazan ayı oruca saldırılacak.
orucun hikmetlerinden biride insana sabrı öğretir.
sabır ya sabır...