bugün

gerçekten de içten içe olabilen bir şey. bazı hastalıkları yakıştırabiliyor insan kendisine. herkes de görülmeyenler oluyor bu da umumiyetle. yahut klas bir tarafı oluyor hastalığın. o da nasıl oluyorsa ama oluyor işte.

mesela narkolepsi.

iğrençtir. insanı olmadık durumlara sokar ama ismi şekildir.
kanser.
pezevenk ise bu kesinlikle " aids " olmalıdır e malum mesleğe yakın bir şeyler olsun.
bunlardan biri depresyon'dur. bunalım takılmayı cool gören kişiler , daha henüz depresyona girmemiş insanların , depresyondayım unutuldum aldatıldım heloloy nidalarıyla dolaşmasıdır. ayrıca gün içersinde bilumum 340329843 kere psikolojilerinin bozuk olduğunu söylerler.
nezle.

salya sümük olmayı seviyorum ne yapayım. böyle uzun ve bol şeyler giyip hapşurmak hoşuma gidiyor.
(bkz: gut hastaligi)
çok orta sınıf bi hastalıktır kendisi. olduktan sonra insan gerine gerine "ah azizim o kadar çok et yiyorum ki, böyle protein fazlasından gut oldum allah seni inandırsın!" diye gezebilir.
munchausen sendromu'nun bi ürünü.
paranoid şizofreni.
(bkz: alzheimer)
(bkz: ince hastalık)
(bkz: nekrofili)

pek seviyorum ölmüş taklidi yapan adamları da.
* *
genellikle her hastalalık yaşlılar tarafından kendilerine yakıştırılır başı ağrır 'olum başım mideme vurdu kesin ülserim yakında giderim oğlum beni köyüme gömün'gibi bi çok sey yakıştırırlar kendilerine.