bugün

okan bayülgen'e yazılan yazıdır.
senin yokluğun da varlığın da sözlüğün mevcudiyetini zedeler hale geldi. kızlı erkekli senden söz edilir, sensiz gün geçmez oldu.
dakika geçmiyor ki senin adına yeni bir başlık açılmış olmasın. anlaması zor, kavraması kolay değil. evet, sen başkasın, özelsin.
artık sözlüğe gel de bitsin bu hasret. zira senin adına açılan yüzlerce başlıktan sıkıldım usandım. gel ve tüm yazarlara nasıl klavye oynattığını göster. "bu bir risk olur" diyorsan, benim yapabileceğim başka birşey yok. belki klavyen dilin kadar kuvvetli değildir. ama yine de denemeye değer okan.
okan bayülgen'e yazılan yazıya atılan başlık cümlesidir. örneğin;

türkiye'nin en çekilemeyen adamlarından birisin ve elitsin; seni seviyoruz.
"oturup saatlerce dinlenesisin valla ne yalan söyleyeyim." diye başlatacağım paragrafımdır aslında.
bazen kendine hakim olamıyor, örnegin haklı olmadığı sadece kendisini haklı hissettiği anda birinin telefona bağlanması yada herhangi bir konuğun,öle değil okan yanlış biliyorsun demesi baştan çıkarıyor okanı. marjinal elit bi kişilik bunuda aşmalıdır.
(bkz: gel lan artık)
sana okan diyebilir miyim? diye başlayacağım ve hiç bir programı sonuna kadar izleyemediğim için mutsuz olduğumu belirtip kısa keseceğim ki okusun.
(bkz: okan bayülgene okan demek)
erkek seyircilerden korkuyor musun okan? neden erkek seyircilerle canlı telefon bağlantısı kurmuyorsun? sana canlı yayında küfür edebilecek olmaları mı seni düşündürüyor? bak ben konaklarda büyümüş, son derece terbiyeli bir oğlan çocuğuyum. beni canlı yayına bağlar mısın? konuklarına saçma sapan sorular da sormayacağım. mesela geçen hafta gökhan türkmen'i ağırladığında, arayıp ona teşekkür etmeyi çok isterdim, yılın albümüne imza atıp kulaklarımızın pasını sildiği için.
(bkz: kulakların kepçe)
(bkz: kulakların çok büyük)
(bkz: bay kulak)
(bkz: artiz mi ne artizi artiz ne arar la bazarda)
biraz antipatik, hafiften de dengesiz ama eğlenceli ve komik olabiliyor, izleniyor yaptığı programlar.
okan canım biliyorum sende buralardasın ses ver kuzum *
okuyosun demi seni seni seni hınzır çocuk
nickimide seversin sen belki bu yazıyı okuyup programında paylaşırsın.
consume obey die vay beee obey dieeee diye bitireyim.
okan canım biliyorum sende buralardasın ses ver kuzum *
okuyosun demi seni seni seni hınzır çocuk
nickimide seversin sen belki bu yazıyı okuyup programında paylaşırsın.
consume obey die vay beee obey dieeee diye bitireyim.

edit: hadi hemen kay olayı aslıdır. ben vay beee obey dieeee tercih ederim.tesekkurler
pazar akşamı programın yurtdışında da yayınlansın. *
medya kralı
okan, asistanın sözlük yazarı hemide ikinci nesil. bu hafta sen açıkla bu olayı yoksa ben deşifre edeceğim.
okan olmak istiyorum ulaan!
adam gibi konuklar al ulan...
okan bayülgen’in chymera’yı ekrana çıkartıp, blogtv eğlencesini vücuda getirmesinin üzerinden 1 hafta geçti. artık türkiye’deki blogtv sevenler için oö ve os diye 2 durum mevcut.

28 mayıs 2011’in ilk saatlerinde, okan bayülgen’in twitter’da “blogtv” yazması ile başladı her şey. daha önceki yazımda (buradan okuyabilirsiniz) okan’ın blogtv şovmenlerine nasıl yem attığını ve bu şovmenleri nasıl kullandığını anlatmış, “okan belden aşağı vuruyor” demiştim. o günden bugüne çok şey değişti blogtv için. fevri çıkışlarıyla kendini okan’a tanıtan incisözlükçülerden sonra, inci sözlüğün blogtv uzantıları da, 28 mayıs 2011 tarihli disko kralı’nda “kendimizi tanıtmak için yaptık” diyerek, kimin, kimi kullandığını ortaya koydular ve canlı program esnasında etraftaki kızlara öpücükler dağıtmayı da ihmal etmediler.

her ne kadar okan durumu kurtarmak için “artık hiçbir şey eskisi gibi değil, herkes kendi kanalını kurup bir şeyler yapabiliyor” demeye getirse de, olmadı, yetmedi, yetemedi.

sürekli blogtv diyoruz ama nedir bu blogtv, biraz bahsetmek istiyorum. lakin okan kardeşimiz her şeyde olduğu gibi, bunda da sadece gülen yüzünü gösterdi bize. oysa blogtv sadece chymera gibi eğlenceli adamları (tabi siz sansürlü izlediniz) barındırmıyor bünyesinde. ağırlıklı olarak lise ve üniversite öğrencileri burada blogtv’lerini kurup, izleyicilerine ulaşıyorlar. ulaşmak dediysek, öyle kahve yudumlarken tv seyretmek gibi bir şey gelmesin aklınıza. bir gencimiz, kamerasını, mikrofonunu ayarlıyor,” ya allah” diyerek kuruyor kendi kanalını. sonra tipe, edilen muhabbete göre, birileri sürekli girip çıkıyor kanala. eğer kalmaya değer bir şey varsa –ki bunun için sadece dişi olmak yeterli- kalınıyor o kanalda ve “am göt meme” üçgeni etrafında dönüyor muhabbet. garip takma isimlere sahip kişiler, izledikleri kişilere tuhaf cinsel isteklerde bulunuyorlar.

birkaç örnek vereyim hemen:

+ bacağını göster
+ sevişelim mi?
+ am var dediler geldik

bu söylediklerim, isteklerden en masum olanları.

tabi durum böyle olunca, sistemde bulunan operatör yetkisini kullanarak, rahatsız olduğunuz kişiyi atabiliyorsunuz. fakat şu var, muhabbetlerin %90’ı böyle. yani türkiye blogtv’yi bir tür cinsel tatmin için kullanıyor.

şimdi sırf popülizm uğruna, bunları görmeden ağzımıza blogtv lafını bulaştırmak, blogtv üzerinden nemalanmak ne kadar doğru? keşke okan, chymera’dan bahsederken blogtv’den de bahsetseydi biraz. böylece kuşum aydın da 15 yaşındaki bir kıza fanfinifinfon muhabbeti yapmazdı. ama artık olan oldu, imam osurdu, cemaat sıçtı. facebook’ta liderliğe oynayan türkiye, artık blogtv’de de liderliğe oynuyor. 4-5 olan kanal sayısı 50’lere ulaştı. fakat içerikte değişiklik yok, am göt meme…

not: okan, senin de bir kızın var, ve buraya uygun bir de laf var “bıldırki hurmalar, gelir götünü tırmalar” anladın sen onu.

link : http://ben.tolgaakbas.com.tr/18_yas_ustu_yazilar/blogtv-okan-bayulgen-ve-bilinmeyenler.html
romansın ve çamurdansın. dilini bileylemek için haybeden mevzulara yelken açıyorsun. ne söylersen sana yakışıyor gibi bir moda anlayışın var ama öyle değil. maçan yiyorsa sağ zihniyete cephe kaplama yap, diyeyim ki helal olsun. ve bu sivrilik aşkınla zeka küpüne zarar veriyorsun. sonunu görmek için önüne gelene lolo yapma, üzülürsün.
sevgili okan bayülgen,

eskiden, o çoook önceden, yıllar önce sahip olduğun asiliğin ve marjinalliğin artık maalesef yok. şimdilerde itici, ikiyüzlü, tribünlere oynayan, nabza göre şerbet veren, insanlara tepeden bakan bir adam oldun çıktın. yaşlandın diye mi acaba? belki de o marjinallik sende zaten hiç yoktu, bilemiyorum ama artık hiç tat vermiyorsun.
Pardonda okan bey sizin psikolojiniz neden bozuk.
çok güzeldin de abicim seni itelediler mi ne yaptılar, bi değiştin bi haller..