sessizlik ve sensizlik

sabah uyanmak hiç bu kadar zor olmamıştı.(hiç kolay olmuyor) hava soguk. mevsimlerden kış. sen gittiğinde başlayan kış mevsimim, kar yagdıramayacak kadar ayaz..(kar yagsa hava yumuşar sevgilim) giderek de soguyor. sabah buz gibi eve uyanmak zor geliyor olsa da, en çok alışamadıgım senin sıcaklıgının olmaması etrafta. koltugunda kimsenin oturmaması. ve hiç kimsenin gövdesinin o koltuga tam oturamayacak olması. senden başka..

kahvaltı yapmazdık seninle biliyorsun. iki kahvekolik. sabah sigara ve kahve. öyle koyulurduk işe-işlere.. şimdi kahve içmiyorum. dogrusu içemiyorum. kimse (hangi kimse?)denemediğimi söylemesin.(kim söylesin?) oysa bilirsin ne çok severdim sabah kahvesini. her sabah, sen ile ben, karşılıklı.. sabah açamadıgım o iri ve çekik gözlerimi, her araladıgımda, kahve fincanını üzerinden seni göremeyince nasıl bir yumruk(yumruk atacak kimsem yok) yiyorum bir bilsen.(nerden bileceksin sahi?)

sabahları seninle sigara sarardık. sabah içtiğim sigara hiç bu kadar tatsız oldu mu hatırlamam. sigarayı da severim bilirsin.(seni daha çok severdim), ama sigara hep öksürtüyor sevgilim. (senin düşüncen de hep öksürtüyor şimdi) ben öksürmeyeyim diye şurup almıştın bana. (senin yoklugun için uygun bir şurup var mı biliyor musun?)

sonra evin içinde dolaşmaya başlıyorum. bir saga bir sola. üzerimi degiştiriyorum. artık aynada kendime kendim için yorum yapıyorum. (oysa farklı fikirleri severim.) bu etek olmamış bu pantolon bunun üzerine.. belki.. ( senin fikirlerini daha çok severim). en sonunda sinirleniyorum. (ah bu sinirim yok mu) elime geçeni giyiyorum. (paspallığım bundan bakma sen) kapıdan çıkarken kimse beni öpmüyor. (kendimi öpmeyi denedim.yalnızlıktan deliriyorum.) sonra aklıma geliyorsun. (hiç çıkıyor musun ki) beni terk edip gitmene çok sinirleniyorum. (sinirimden ben de bıktım sevgilim)

gün içinde canımı sıkan bir çok şey oluyor. (bilirsin hep olur.) birileri bir şeyler diyor. (hep der.) hocalar ,okul ,sınav, arkadaşlar, eski arkadaşlar, eski sevgililer(sen hala eskimiş degilsin nazarımda) eski ev arkadaşları(bak bu katagoriye de girmiyorsun ehe), otobüs şoförleri(eskişehirde bi tane mantıklı adam yok sevgilim), toplu taşımada tacizler, sokakta tacizler, annemle kavgalarım, annemle ablamın kavgası, ablamla kavgalarım,babam... başıma hep kötü şeyler gelir. en kötü şey sen misin? (hayır hiç sanmıyorum hayır hayır)kabul mu edemiyorum nedir? (evet kabul edemiyorum)

eve dönüyorum. evde adım sesleri duyardım sen varken. şimdi sessizlik. yıgınla sessizlik. o kadar sessiz ki, sana nasıl anlatayım. dün gece yalnız kalmamak için aynayla konuştum gibi..(bu hangi şairdendi? bak sen olsan bilirdin)

gece oluyor. (ah bu gecelerin gözü kör olsun be en aslı). zaten ben akşamları sevmem. akşamlar sorun yaratır. ben nazan önceli severim. (bir de seni severim) zaten sevdiklerim (sen ve nazan öncel)de beni hep aglatıyor.(çok ağlak bir kadın oldum).

geceleri yatak buz.(lanet olsun bir bok da sıcak olsun) ayakların üşümüyor mu senin? (ben ısıtırdım olsam). geceleri karanlıktan korkmam bilirsin. sessizlikten de korkmam.(zaten bi yalnızlıktan korkuyodum o da belamı sikti sevgilim) ama o şerefsiz bozuk musluk yok mu? ritmik olarak korku efekti veriyor. (ritmik seslere hala duyarlılıgım var.) sonra o orospu muslugu (gene sinirlendim bak ağzım bozuldu) duymamak için mp3e sarılıyorum.( nazan öncel ağlatıyor sevgilim.) sen beni ağlatmazsın. sen bana kıyamazdın ki? hep nazan öncel.. hep..