bugün

entry'ler (1285)

türbanlı kızdan tecavüz yorumu

kendisini öldürmek isteyen gerzekler ile zihniyet olarak herhangi bir farkı bulunmayan birinin, muhtemelen fake hesaptan yaptığı sazan.avi yorumudur. ha, gerçekten var mı bu kafaya sahip tipler? yaşam tarzı-kılık kıyafet olarak birbirine hiç benzemeyen pek çok kadından benzer yorumları bizzat duydum. bu yorumları yapanların belirli bir kıstası da yok - herkes kendi giyim-yaşam tarzını en doğru görüp bir şekilde erkekleri aklamaya çalışıyor. inceleyelim:

- bikini ile denize giren ama fotosunu instagram'a atmayan kız, bikini ile denize giren ve instagram'a fotosunu atan kızı "kaşar" olarak tanımlayabiliyor.
- mini etek giyen ama bikini ile denize girmeyen kız, mini etek giyen ve bikini ile denize giren kızı "kaşar" olarak tanımlayabiliyor.
- tayt giyen ve mini etek giymeyen kız, tayt ve mini etek giyen kızı "kaşar" olarak tanımlayabiliyor.
- bekar sevgilisi ile yaşayan kız, başka bir kadınla evli olan sevgilisi ile yaşayan kızı namussuz olarak görebiliyor.
- bekar sevgilisi ile sevişen ama beraber yaşamayan kız, bekar sevgilisi ile sevişen ve beraber yaşayan kızı namussuz olarak görebiliyor.
- imam nikahı kıyıp ailesine/çevresine duyurmadan "koca"sı ile yaşayan kız, imam nikahı kıymayıp sevgilisi ile yaşayan kızı namussuz olarak görebiliyor.

herkesin kendisine göre bir ahlak uydurup, bu uydurmasyon ahlakın gerçekten belirli bir ahlak sistemine uyup uymadığına aldırmadan, salak salak yaşayan bir sürü farklı insan grubunun başıbozuk takıldığı bir toplumuz. kadınlar birbirine kızdıklarında "kaltak", "or.spu" diye hakaret ediyor. erkekler birbirine kızdıklarında "or.spu çocuğu" diye hakaret ediyor. öbür yandan, karda kışta çıplak dolaşmanın "şıklık" olarak pazarlandığı bir delilik çağındayız ve çıplak dolaşması beklenen de sadece kadınlar. cinsel arzuları tatmin etmek için karşı cinsin, hemcinsin, çocukların, ensestin, hayvanların, şişme bebeklerin, damacanaların, filmlerin, oyuncakların, sadomazoşizmin, hiçbir şeyin ama hiçbir şeyin yetmediği bir ekstrem sapıklık ortamı. bir gün herkes çırılçıplak gezse, herkes birbiriyle sevişse, ortada nesep diye bir şey kalmasa da, bu tecavüzcülerin soyu yine de kurumayacak. çünkü sorun bastırılmışlık değil, artık elde ulaşılabilecek hiçbir şeyin kalmaması ve bundan doğan tatminsizlik.

çözüm ne mi? tabii ki recm. zira belaltındaki arzu merkezlerini göz önüne alınca, ön tarafın cinsel yönelimlerini bastırabilecek tek şey, arka tarafa mahsus korunma arzusu olabilir. (bkz: popo korkusu)

tecavüzcüleri aklamasına kızılan kişinin "or.spu" diye kınanarak, tecavüzcülere tepki gösterilen embesil toplum ise bu başlığın konusudur.

muhsin yazıcıoğlu nun basit bir katil olması

deniz gezmiş'in sırt çantasından çıkan belgelere göre katilliği tescillenmiş siyasetçinin içinde bulunduğu durum biçimidir. yıllarca 30'lu yaşlarındaki hırsız ve katil heriflere "genç fidanlar", "ipte çocuklar" diye ağıt yakan dünyanın en embesil solcu kitlesinin, bugün bu adama katil demesi elbette şaşırtıcı değildir. söz konusu adam, ömrünün başından sonuna kadar siyasetin içinde olmuş, yaptıklarını meşru siyaset dahilinde yapmıştır. öyle her türlü vandallığı meşru görüp, yaptıkları soygunları "halk el koydu" masallarıyla pazarlayıp, gerilla eğitimleri alıp, adam kaçırıp, adam öldürüp, hendek kazıp, bunların hepsine "solculuk/halkçılık" diyeceksin. sonra da herhangi birine yapıştırdığın "katil" sıfatına biz çeşitli uzuvlarımızla gülmeyeceğiz.

siyasi ya da ideolojik olarak herhangi bir yakınlık duymamama rağmen, duruşu ve insanlığı ile takdir ettiğim siyasetçinin ardından havlayan köpekler ise bu başlığın konusudur.

pedofilinin bir cinsel tercih olması tartışması

argümanı ortaya atana pedofil demeye çalışan geri zekalıların hala var olduğunu görmemizi sağlayan argüman biçimidir. hayatı sloganlar üzerine kurulu olup, 'eşcinsellik bir tercihtir, hastalık diyen kalleştir' deyince meseleyi derinlemesine analiz ettiğini zanneden tiplere hayatın her alanında rastlanabilir. herhangi bir meseleyi benzer meselelerle karşılaştırarak inceleyene sapık muamelesi yapınca her şeyin çözümleneceğini sanan kuş beyinliler ise bir başka başlığın konusudur.

not: pedofili ağır bir sapıklıktır sevgili embesiller. başlıkta da o inceleniyor zaten.

not2: gündeminizde yoksa bu başlık üzerinden 'sapık!!!' diye mesaj atmayın sevgili embesiller.

eşcinselliğin hastalık olmadığı gerçeği

pedofilinin bir cinsel tercih olması ile paralel yürüyen gerçek biçimidir.

ekvador un türkiye ye nota vermesi

geri zekalı medyamızın bir başka yalan haberine inanan geri zekalıların hallendiği uydurmasyon olay biçimidir. bu ülkede ifade özgürlüğü bulunmaktadır. dolayısıyla isteyen istediği siteyi açıp, istediği şeyleri yazabiliyor ve buna da 'haber' diyebiliyor. dünyanın her yerinde olduğu gibi, burada da bu tip sitelerin ne olduğunu bilip itibar etmeyen normal insanlar var. bir de bu sitelerin takipçisi olan bir geri zekalı ordusu var. kimse 'şimdi bu iddianın propagandasını yapıcam ama acaba bu saçmalığa inanan tek mal ben miyim' diye sormuyor. çünkü yalnız olmayacağını biliyor - kendisi gibi bu iddialara atlayacak yüzlerce mal var.

illa bir liste mi çıkaralım? bunları okumayın kardeşim, bir haber sadece bunlarda varsa ya-lan-dır:
- sözcü
- t24.com
- diken.com
- habersol.com
- radikal.com
- zaman.com
- todayszaman.com
- cha (cihan haber ajansı)
- aydınlık, karşı, yurt, evrensel, taraf ve bilimum benzeri tırt gaste bozuntuları
- onedio.com (bunu bile kaynak alanlar var)

gelelim meselenin aslına. ekvador dışişleri bakanı yardımcısı, türk büyükelçisini çağırıyor ve erdoğan'ın maruz kaldığı hakaretler için üzüntülerini belirtiyor. ayrıca korumaların yaptığı müdahaleyi uygunsuz bulduklarını ifade ediyor ve açıklama beklediklerini söylüyor. yani ültimatom durumu falan yok ortada. zaten mesele bbcnews harici hiçbir uluslararası haber kuruluşuna yansımıyor. dünyanın saygın ajansları ekvador'u bizim sözcü ve türevleri kadar önemseyip, dışişleri bakanının türk büyükelçisini çağırmasını haber diye geçmiyorlar dünyaya. bbc de 'yerel medyaya göre' diye veriyor haberi.

başlığa hevesle atlayıp türk dış politikası üzerine analiz kasanların veremediği kaynak: http://www.bbc.com/news/world-latin-america-35512926

uluslararası bir basın toplantısına istanbul üniversitesi'nin parkalı ergenleri tipindeki salakların girişini bile kontrol edemeyen ekvador'dan ültimatom gelse sevinçten ağlayacak dünyadaki tek mallar sürüsü ise bu başlığın konusudur.

ajdar abartılmış balon bir şarkıcıdır

ülkemizde sanata verilen değeri (!) göstermiş içler acısı argüman biçimidir. yazıklar olsun, ne diyim. türkiye'de sanat bu kafalar yüzünden gelişememektedir. bugün ajdar'ı linç eden, yarın serdar ortaç'ı da linç edecektir.

(bkz: akp döneminde olmuştur)

sanat camiasını bu tip hedef göstermelerle gittikçe baskı altına alan diktatöryal rejim ise bir başka başlığın konusudur.

kadiri tarikatının çektiği enteresan zikir

(bkz: ışidçiler ile kemalistlerin ortak noktaları)

ışidçiler ile kemalistlerin ortak noktaları

hakikate yalnızca kendilerinin ulaştığını ve kendi yollarının tek doğru yol olduğunu iddia ederek, kendilerinden olmayan herkesi yanlış kabul etmek şeklinde ortaya konan nokta biçimleridir. 'kadiri tarikatının çektiği enteresan zikir' vakasına sağda solda yapılan yorumlardan da görülebileceği üzere, ibadetin en doğrusunun nasıl yapılacağına sadece ışidçiler ve kemalistler karar verebilecektir. belirli farklılıklar vardır, ancak ortak noktaların daha çok olduğunu görüyoruz. inceleyelim:

- bir kemalist, ibadetlerin göstere göstere yapılmasının aslında dine aykırı olduğunu iddia eder. bir ışidçi ise göstererek yapılmayan ibadeti yok hükmünde sayar. totalde ikisi de saçmalıktır. ibadet, istenen şekilde, istenen yerde, istenilen zamanda, istenilen kadar yapılabilen bir şeydir ve farz ibadetlerin göstererek yapılması, gizli yapılmasından daha makbuldür. kemalizm de ışidçilik de milletin nasıl ibadet etmesi gerektiği konusunda dayatmalara girişen, saçma sapan ideolojilerdir.

- bir kemalist, 'türkiye şeyhler dervişler ve müritler ülkesi olamaz' diyerek tarikatlere savaş açmıştır. bir ışidçi ise, tarikat geleneğinin şirk olduğunu iddia ederek tarikatlere ve her türlü tasavvuf olayına savaş açmıştır. ikisi de kendi uydurduğu dinin abuk sabuk gerçeklerini dayatarak, kendilerine uymayanları yok etmeye çalışan ideolojilerin piyonlarıdır.

- bir kemalist, 'dinde başı örtmek diye bir şey yoktur' diyerek kadınlara belirli bir giyim tarzı dayatır. bir ışidçi ise, 'islamda kadının giymesi gereken şey cilbaptır' diyerek kadınlara belirli bir giyim tarzı dayatır. ikisi de kafayı kadınların giyimleriyle bozmuş sapık ideolojilerdir.

- bir kemalist, '10 kasım'da sirenler çaldığında herkes saygı duruşuna geçmek zorundadır' der ve geçmeyenleri hain ilan eder. bir ışidçi ise, kendilerinin cihat ibadetini yerine getirdiğini iddia eder ve kendilerine katılmayanı kafir ilan eder. ikisi de insanları belirli bir şeye zorlayan jakoben ideolojilerdir.

- bir kemalist, yıllarca 'şeriat geliyor' diye çığırarak belirli bir insan topluluğunu korkutup kendi siyasi tercihlerini dikte etmeye çalışır. bir ışidçi ise, 'din elden gidiyor' diye çığırarak belirli insan topluluklarını korkutup kendi siyasi oluşumlarını kabul etmeye zorlar. ikisi de dikta rejimi arzulayan ideolojilerdir.

kemalizmin siyasi ideolojiden çok bir din sayılabilecek olması ise bir başka başlığın konusudur.

kadiri tarikatının çektiği enteresan zikir

ışid'in görse kazığa oturtacağı adamların çektiği zikir biçimidir. kardeşim ne menem cahillersiniz siz, anlamıyorum ki. ışid dediğimiz oluşum, tarikat, tasavvuf, zikir mikir bunların hepsini bidat olarak görüp, bidat ehlini de kafir ilan eden bir ideolojinin enstrümanı. videodaki elemanların yaptıkları ibadet doğru mudur, yanlış mıdır? kim ne şekilde vecd halini yakalıyorsa, o şekilde ibadet eder - itikadi olarak yanlışlık, bunun tek yol olduğu iddia edilirse başlar.

ibadetler, belirli bir dini/inanışı kabul edenlere mantıklı gelen bir takım merasimlerdir. örneğin, günümüzde bir çeşit spor olarak sunulan yogadaki hareketler mantıklı mıdır? değildir. aslında vücuda çok acayip faydaları olan harika bir spor mudur? bunun cevabını hindistan'a gidip mevcut insan profilinin fiziklerine bakarak bulabiliriz. dolayısıyla yoga aslında saçma bir şeydir. ama bana saçmadır - hindistan'daki adama değil.

türkiye'deki popüler tarikatlerin hiçbirinden ışid gibi bir yapı çıkamayacağı, çünkü vehhabiliğin zaten bütün türkiye'yi komple müşrik kabul ettiği hakkında hiçbir fikri olmayan zır cahiller ülkesi ise bu başlığın konusudur.

uludağ sözlük liberal yazarlar grubu

ülkenin en has hakiki liberallerinin bir araya geldiği ldp adlı maklube partisi ile alakalıysa hemen dahil olacağım grup biçimidir. kemalist bir troll * tarafından yönetilen kainatın en başarılı ve en liberal partisi ise bir başka başlığın konusudur.

solcularin gercekten örnek almasi gereken kisiler

(bkz: kemal kılıçdaroğlu)

kemalistlerin partisiz kalması

diplomasi üstadı, üslup dehası, stratejik derinlik duayeni osman pamukoğlu'nun partisi hepar'ı aşağılamak için geliştirilmiş argüman biçimidir. birdenbire ülke gündemine oturmuş, 7 haziran'dan önce seçim vaadi '12 adayı yunanistan'dan geri alıcaz' olan doğu perinçek ise bir başka başlığın konusudur.

erasmus a giden kızla evlenilir mi sorunalı

'allah duayı kabul eder mi' sorusu yerine, 'dua kabul olsa mı olmasa mı bilemedim'i sorgulayan sorunal biçimidir. dostum o kız senle evlenmez zaten, boşuna triplere girme.

kızlar konusunda kesin konuşamam da, gözlemlerime dayanarak erasmus'a giden oğlanla evlenilmeyecek olması sorunalı ise bir başka başlığın konusudur.

kurana benzer ayet yazıyoruz

destek vereceğim kampanya biçimidir:

- biz onları ergenlikle imtihan ettik de, doğarken verdiğimiz beyni bulüğ çağına geldiklerinde onlardan geri aldık. de ki, antitez diye sunduğunuz argümanların incil ve tevrat'tan alıntı olduğunu bilmez misiniz? rabbiniz okuma yazma öğrenip oksijen israfı olmaktan kurtulun diye kelimeleri yaratmışken, siz üniversiteleri ortam yapmak ve ders aralarında pes oynamak için kullandınız. şüphesiz ki siz geri zekalı, embesil ve kuş beyinli bir topluluksunuz.

alliance ethnik

90'lı yıllarda etkin olan, en son faaliyeti sanırım 99 yılında olmuş, farklı etnik kökenlere sahip kişilerin bir araya gelip fransızca müzik yaptığı hiphop grubu biçimidir. şu an nerde ne yapıyorlar, hiçbir fikrim yok. bugün yıllar sonra 'no limites' şarkısına denk gelince 10 defa falan dinledim. başka da öyle sevdiğim bir parçaları yok zaten. bu da böyle bir başlığın konusudur.

lars von trier

hastalıklı psikolojiye sahip değil, bir tımarhanede tedavi görmüş olan akıl hastası yönetmen biçimidir. normalin bayaa üstünde bir sinematografik yetenek ile ağır kadın düşmanlığının bir araya gelmesi sonucu ortaya neler çıkacağını bize gösteren bir kişi olmuştur. bunun dışında, iddia ettiğinin aksine, sinemaya öyle pek de yeni bir şey katmamış yönetmen biçimi ise bu başlığın konusudur.

kamer genç

mecliste şu ana kadar gördüğüm en kaba saba, en terbiyesiz kişiliğe sahip eski milletvekili biçimidir. soytarılığın 'renkli kişilik' olarak tanımlandığı memleketimizde, kendisinin de hayırla anılması çok şaşırtıcı olmayacaktır.

resmi twitter hesabı yazan şey gerçekten resmi twitter hesabıysa (ki cumhuriyet adlı gazetemsi son tweetini haber yapmış), son anına kadar nefretle çırpındığını varsayabiliriz.

kanser olmasının sebebini bile 'bay recep'e bağlayan, adı anıldığında imza attığı terbiyesizliklerden ve skandallardan başka bir şey akla gelmeyen siyasetçi biçimi ise bu başlığın konusudur.

ateizmin bazı çelişkileri

(bkz: ateizmin özgün bir toplum düzeni sunamaması)

ankara da aşık olmak

'memurların aşkı büyük olur' isimli parçada anlatılan eylem biçimidir.

(bkz: aşkım senin için bu akşam kırmızı ışıkta geçicem)

mustafa koç

kendisinin ölümüne bile duyar kasan tiplere tanık olmamıza vesile olmuş mal turnusolü kişi biçimidir. toprağı bol olsun, ne diyim.

ermeni tehciri'nden kalan mallara el koyarak zenginleştikten sonra, zenginleşme süreci hakkında romantik bir mit yaratan aile biçimleri ise bir başka başlığın konusudur.