bugün

--spoiler--

04:10
halen duvarın üstünde oturuyordum, halen düşünüyordum, halen kendimi üzüm gibi hissediyordum, parfümünün kokusu halen burnumdaydı, gitmiyordu, telefonumu çıkardım, mesaj yaz dedim;

"yıllanacaktı aşkımız
tıpkı bir şarap gibi
hava aldık bozulduk
sirke oldu sevgimiz"

tekrar okudum yazdığımı, tekrar, tekrar, ama bana yakışmazdı eski sevgiliye mesaj atmak, sil dedim, zihnimden değil, ama mesajdan silmiştim yazdıklarımı.

--spoiler--

[ sözlük'te bulunan "gelmeyen pazartesi" kitabına ait yazılar, ek yazılar ile birlikte kitap olarak basıldı. bu nedenle yazıların buradan yayınını durdurmak durumundayım. anlayış göstereceğinizi umuyor, ilginiz için teşekkür ediyorum. eksper mental ]

http://www.dr.com.tr/Kita...oman/urunno=0000000687918
haraplıktan şaraplığa, şaraplıktan üzümlüğe geçiş de mümkündür sonrasında, tabi doğru insan ile.

ayrıca;

(bkz: önce arpa sonra bira nihayetinde viran olmak)
Şişede durduğu gibi durmaz ki bu meret, evrim teorisinin açık kanıtıdır görmesini bilene , fazla kaçırınca harap değil maymun eder insanı maymundan gelmedik ama alkolü fazla kaçırınca maymuna gidişin resmidir.
(bkz: barmen bu arkadaşa ne verdiysen aynısından)
üzüm yemek üstüne şarap içmek ve içmeyi abartıp sarhoş olmaktır. üzüm yemekten sonrasını almıyım ben, kalsın. şarap bir rakı değildir sonuçta.
Eflatun'un şarap adlı şarkısı akla gelir ve bu durumu oldukça güzel ifade eder güzel sözlerle.

''Gökyüzünü kaybetmiş bir kuş gibi, üzgün yorgun ve de kırgınım hayata..
iğne atsan yere düşmez tenhaların var kalbimde, aynadaki hatta sudaki aksin bile kayıp..
Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayatlarda harap olmuşuz..
Biz seninle bir denizin iki aşık balığı iken, başka sularda yüzüp durmuşuz, başka kıyılara vurmuşuz..''
görsel