bugün

sevmekten kaynaklanmayandır. sevmesine seversin de bunun öznesi yeni biri olmak zorunda ya işte o insanın canını sıkıyor ve gücünü azaltıyor. birine o kadar meyletmişken ondan vazgeçme düşüncesi o kadar zor ve imkansız geliyor ki bir sonraki aşamada karşına çıkacak ihtimalleri bile düşünmek istemiyorsun. bu çok sevdiğin bir evden ve mahalleden yeni bir yere taşınmaya benziyor. psikolojini baştan başa değiştiriyor. gittiğin yerde ya daha büyük hüsran yaşarsan diye tamamen dibe vurma ihtimaline odaklanmamak da mümkün değil. hayır öncekinden ne hayır ve karşılık gördük ki yenisinden korkalım diye bir şey düşünmüyor da değilim zaman zaman ama insanın içselleştirdiği şeyler vardır. bunu burda birkaç cümleyle anlatmak çok da mümkün değil takdir edersiniz. sözün sonunda hüzünlü gülüşler çıkıyor ya karşına bilirsin işte. bu acıyı terk etmek bile zor geliyor insana. işin bir de yalnızlık boyutu var ki zaten o yalnızlığın derin dehlizlerinden yazıyorum ve burası cidden kimsenin olmadığı sessiz, soğuk ama kısmen de huzurlu bir yer. ben orda ceketimi omzuma alıp düşünüyorum da millet aç, insanlar işsiz, parasız, umutsuz, mutsuz, evsiz, hasta varsın benim de bir sevdiğim ya da sevenim olmasın nolur? hiçbir şey olmaz. ben sadece bu yalnızlığın soğuk dehlizlerinden sigara ateşiyle ısınarak yazsam, üstüne bir şişe şarap alıp parlata parlata içerek unutsam da olur...
devamında korkunun nedenleriyle yüzleşmek. o işte çok sevdiğin insana bütün benliğinle bağlanman, tüm enerjini ona harcaman seni güçsüzleştirmiş, içinden birçok şeyi alıp götürmüştür. bunu dile getirmesek, kabul etmek istemesek de ortada ciddi bir özgüvensizlik vardır. korkularının üzerine gitmenin korkularından kurtulmak ya da kaybettiğin özgüveni geri kazanmakla bir ilgisi var mıdır orası da tam bir muamma. neticede bu dönem seni pasifize eder. seven insan profilinden sevilene geçiş aşamasının en keskin virajıdır. çünkü sen karanlığın içinde kaybolmuşsundur, gözbebeklerin yanar ve ışıkları bu sefer başkası yakarsa yolunu bulabileceksindir. bu gerçek anlamda çok sevmenin bedelini ödemektir. acıdır ama gerçek budur. biri seni çubuk kraker gibi ortadan ikiye bölünce bir daha bütün ve tek parça haline gelmen nerdeyse imkansız. sonra suskunluğun olgunluğun olarak kalır oturuşunda, kalkışında, bakışında....
korkmak değildir.

güvensizliktir, aynı duyguları tekrar yaşamakta zorluk çeker insan ve zaman ister yürek..
Korkuyorum sevdiğim. Nasıl yani ben senden başka birini... Sen nasıl başarabildin kutluyorum çiçeğim. bu ay 9.ay oldu. Ben hala seni duymaktayım. Benimle konuşmaya çalışan herkese seni anlatıp kaçırıyorum. Ben sana verdiğim en büyük sözü tutuyorum sanırım. Söylesene o kadar güzel anı nasıl silip başka biriyle yeni birşeyleri yaşayayım. Ya seni unutursam, ya senin yerine başka birini koyarsam. Çok korkunç.
sevemiyorum ben artık kimseyi. hiçbir ilişkim yürümüyor. biraz ilerlesin bir eksiklik bahane bulup bitiriyorum.
korku sevgiden değil ayrılıktan gelir. sevilmekten değil terkedilmekten korkuyorsun.
yeni bir vajinanın içine girince kalmayan korkudur. valla bak.
korkunun ecele faydası yoktur.
sevin sevebildiğiniz kadar, sevmeyen derdine yansın.
güncel Önemli Başlıklar