bugün

içinde insanlık barındırmayan insanların eylemi.
aciz insan eylemidir.
hos degildir ama yapmayan da yoktur heralde, dozunu ayarladikca bir dereceye kadar okeydir. Niye ihtiyac duyariz bilmem.
günü, an'ı kurtarmak için başvurulan durumdur. halbuki doğruyu söylemek sadece o günü, o an'ı kaybettirirken, sonrasında doğruluk mekanizması yerleştiğinde içinize ferahlık çökecekti. çöker yani. yalan söyleyince hep bir sarı kartla oynayan futbolcu gibi düşünün kendinizi. kırmızıya dönüşme ihtimali olan bir şey misali gibi. başta bahsettiğim gibi o an'ı kurtarma meselesi. gol olması. diye pozisyonu kurtarmak için sarı kart görmek gibi. halbuki gol olsaydı, gol olurdu alt tarafı. dünyanın sonu mu değil. doğruyu söylemekte buna benzer bence.
Şerli, bulaşık tipleri yanıltıp savuşturma yöntemi.
kötü bir şey olsa da insanların sürekli başvurduğu bir yol.
sevilir ya da sevilmez orası tartışılır.
alışkanlık yaptığı da doğru bence. Hatta arsızlaştırıyor da böyle insanları.
Ben fark etmediğim sürece sorun yok.
gözler kalbin aynası diyorlardı onlara bakmamız yeter mi?
Gerek kalmadığım sürece yapmadığım durumdur. Herhalde ilişkilerimi düşününce bu kadar dürüst olmakta biraz gereksizdi. Beni mutlu eden şey karakterimden ödün vermemekti.
yetenektir.
Ben her zaman doğru söylerim yalan söylerken bile.
kendini kolay açığa vuran eylemdir. iftira etmekten bahsetmiyorum tabii. O farklı bir şey.
En nefret ettiğim.
yetenek isteyen bir davranıştır. bana göre üç tip yalancı vardır.

1: beceremeyen ve hep yakalanan
2: çok inandırıcı olup asla yakalanmayan
3: sarhoşken bile yalan söyleyebilen.

3. olan artık yalanda en üst seviyeye çıkmış insandır.
ihtiyacım olmayan bir eylem. Yalan söylemek için bir gerekçem yok. Utandığım bir şey yok, korktuğum biri yok, beni yanlış anlamasını istemediğim biri yok. ihtiyacım olursa söylerim ama kendimi o seviyeye getirmiyorum. Utanacaksam korkacaksam bir şey yapmaktan, yapmam daha iyi. Eh her insan gibi yapıyoruz biraz o ayrı mesele.
elbet bir gün ortaya çıkacak olan faaliyettir. bugüne kadar ortaya çıkmayan bir yalan görmedim.
Bazı insanların gözünden veya hareketlerinden anlaşılır. bazıları gerçekten beceremiyorlar yalan söylemeyi.

Bi insanın iyiliği veya üzülmemesi için pembe yalan söylenebilir, bunu kabul ediyorum. Amaç iyi olduğu için yolun kötü olmasının önemi kalmaz.

Bazıları da var ki tek doğru cümlesi bile yoktur ama anlayamazsın, adamın bünyesi alışık buna.

Gözünün içine baka baka çatır çatır yalan söyler.
Ulan insanda bi utanma olur.
Hayır yalan söylediğini de biliyorum. Gözünün içine bakıyorum anlayıp, düzeltsin diye. Adam utanmadan daha cafcaflı yalan söylüyor.

Soğutuyosunuz kendinizden yalan söyleyerek.
yapışmış ağzımıza. yalandan nefret eden bile yalan söylüyor.
ağza yuva yapma ihtimali yüksektir.
insanın kendisine yüklediği yüktür.
yalan söyleyip de kime ne yalan söylediğimi hatırlamak zorunda kalamam aq.

bana birinin bir şey sorup da yalan yanlış şey duymasına imkan yok.
Yalanın mazereti olmaz. Pembesi bile olmamalı.
Başarılı bir şekilde yapıldığında hayat bile kurtarabilir,başarısız şekilde olduğunda hayat bile alabilir.
Bunları göz önünde bulundurarak yalan ya söyleyin yada söylemeyin.
Orospu çocukluğudur. Bu konuda netim.
en büyük acizliktir.
rezilliktir.

kolayca büyük yalanlar söyleyebiliyorsanız ciddi anlamda sıçmışsınız demektir.
bir gün gelecek ve söylediğiniz yalanlar, yaptığınız alçaklıklar yüzünüze vurulacak, af dileyeceksiniz ama af bulamayacaksınız.

bu bir gerçek, bu dünya uğruna yaptığınız kötülükler, ahlaksızlıklar, vicdansızlıklar bir gün size sorulacak, bir gün sizi bunaltacak, yol yakınken dönün yanlışınızdan, o ızdırabı bu dünyada çekin.
masumluğun en büyük düşmanıdır. bir şeye şahit olmuştum. aslında bayağı komik gibi ama ne bileyim düşününce yalanın iyi bir şey olmadığını anlatır. ülker napoliten çikolata kutusu var ya hani. onu yiyip bitirdikten sonra tekrar boş paketlerdik çocukken. bir keresinde bir çocuğun tanıdığı akrabası tarafından boş çikolatayla kandırıldığına şahit olmuştum. sonra gayet olgun bir şekilde şu cümle çıktı ağzından. " ne gerek vardı ki yalana".
Bazı hayvanların avlanmak ya da av olmamak için bulunduğu ortama uyum sağladığını ona göre şekil aldığını biliyoruz.

*Kamufle yeteneği diyoruz işte buna.

Örneğin deniz hayvanlarının saydam rengi, antilopların av olmamak için sahip oldukları yüksek hız, sürüngenlerin ağaç yaprakları arasında kaybolabilmesi, bağışıklık sistemine saldıran virüsler ve birçok canlı türü..

*ama en önemlisi insan! Çünkü insanın da harika bir kamufle olabilme yeteneği var.

Av olmama- avlanma yani kendini koruma amacıyla belki de kandırma ve aldatma becerisi insanoğlunun yaşamında “yalan” olarak nitelendirilmiş.

Üstelik yalan söyleme gelişimsel bir süreç, yani olağan. aldatabilmek için birtakım bilişsel mekanizmaları çalıştığı için önemli de bir beceri.

Bu bakımdan yalan söylemek insanın uyum sağlama ya da kendini koruma çabası olarak görülebilir elbet, lakin yalan söyleyen bir insanın öncelikle kendini kandırdığını da göz ardı etmemek gerek.

*Demosthenes’in dediği gibi “insan zihninin kendini kandırma kapasitesi sonsuzdur.”
kendi alanıma dair çok çok iyi bir hocamın eğitimine rastladım. sadece mezunları kabul ediyormuş. ben de mezunmuş gibi formu güzelce doldurdum. ve kabul edildim.

mezun olmama 1,5 ay zaten diye düşünüp kendimce yalanımı yumuşattım. kaçıramam hoca. üzgünüm.
güncel Önemli Başlıklar