bugün

inanıyorum söylediğini candan söylediğine
Ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez.
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak
En çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak.
Mademki bu dünya bile yok olacak bir gün
Sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
Aşk mı kaderi kovalar, kader mi aşkı?
Daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi.
kendisini değerli bulan insanlardan değilim. Sözleri falan da çok tırtmış ayrıca. Çok Sıradan kelamlar etmiş. Ampul.
En güzellerinden;
Shall i compare thee to a summer's day?
(Benzetsem mi seni acaba bir yaz gününe?)
1564 ile 1616 yılları arasında yaşamış, aynı kasabada, stanford upon avon' da doğup ölmüştür. katlı tiyatrolarda seyircilere oyun sunulan dönemlerde önce oyuncu sonra da yazar olduğu rivayet edilir. ancak shakespeare de aynı cervantes gibi birden farklı kişi olduğu iddiasıyla anılmaktadır. kim yazmış olursa olsun günümüze ulaşan eserleri hala değerli salonlarda seyirciyle buluşmaktadır.
yazdığı oyunlarda, kendi yarattığı olay ve karakterlerden ziyade, yorumladığı olay ve karakterler vardır. bu açıdan bana göre onu eşsiz bir tiyatro yazarı yapan şey, ifade gücüdür.
Gerçek kimliği, ünlü tarihçi kadir mısırlıoğlu tarafından deşifre edilen ingiliz vatandaşı sandığımız oyun yazarı:) biz seni ingiliz vatandaşı bilirdik hatta sanatçı kimliğinle tanırdık * fakat sen baya bildiğin mutasavvıf mürşid çıktın.

(bkz: şeyhpir)
(bkz: kadir mısırlıoğlu)
Dünyadan gelmiş geçmiş aşık olunası tek insan.
Kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare vardır.
Büyücünün biri; fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya baslar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok. Onu eski haline döndürür.

Ve der ki;

'Sen cesaretsiz ve korkak birisin.
Sende sadece bir farenin yüreği var.
O yüzden ben sana yardım edemem.'

Ünlü yazar Shakespeare, bu konuda söyle diyor:

'insanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, yaşının kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.
''Kendini boşuna harcamış olur insan
Dilediğine erer de sevinç duymazsa.
Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi,
Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa.'' (s.39)
(III. ii. 6-9)

-William Shakespeare, Macbeth
ingiliz dili ve edebiyati okuyanlarin fazlasiyla asina oldugu isimlerden biri. icleri dislari shakespeare'dir.
Oyun yazarı ve şairdir kendisi çok ünlü bir şahsiyettir . (bkz: Hamlet)
büyük dahi, edebiyat aleminin kralı. övmeye övemiyoruz, yavan kalacak!

şu harikaya bakar mısınız:
“bu dünya, baştan başa bir aptalın anlattığı masaldan ibaret!”
eşsiz dizelere, şiir ve olay örgüsü yeteneğine sahip yazar.

hamlet oyunundaki meşhur bir sürü tirad kadar meşhur olan oyuncular tiradı, yüzyıllar sonra bugün hala oyunculuğun altın anahtarı olarak durmaktadır.

shakespeare'i dizeleriyle, konuyu işleyiş biçimiyle tartışmak yersiz olacaktır.

ancak şunu tartışabiliriz, çağdaşı lope de vega dünya tiyatro tarihinde bir ilk kabul edilebilecek -ki özdemir nutku hoca böyle kabul eder- proleter oyunlar kaleme alırken, kendisi saraya ve soylulara hizmet etmiştir.
--spoiler--
Ah, ben ölünce neler söyletecekler sana:
Ne buldun diyecekler, onun nesini sevdin?
iyisi mi, sevgilim, sen hepten yan çiz bana,
Zaten bende ne arar senin değer dediğin.
Meğer ki uydurduğun erdemli yalanlarla
Hiç lâyık olmadığım şeyler yakıştırasın,
Cimri gerçeğin vermek istediğinden fazla
Bu ölüye, ardından, övgüler yağdırasın.
--spoiler--

(bkz: sonnet 72)
Eğer hecelenerek yada parçalanarak okunursa.
Armut gibi sallar mıyım gibi bi anlama geçen ünlü kişi.
Will i am shakes pear?
dünyanın en büyük şairleri ve yazarları arasında yer almaktadır.

bence onu özel kılan, kadere olan tutumumu değiştiren şu dizeleridir;

serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin. şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. bütün mesele hazır olmakta. madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış, erken bırakmış ne çıkar, ne olacaksa olsun!

(bkz: hamlet)
--spoiler--
Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
Sevgisinin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine.
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
Kim ister bütün bunlara katlanmak
Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek.
Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
Ürkütmese yüreğini?
--spoiler--
'Yeni bir ateş söndürür başkanının yaktığını,
Yeni bir acıyla hafifler eski ağrı.'
ilk tiyatro deneyimimi kendisinin yazdığı bir oyundaki karakteri canlandırarak gerçekleştirmiştim. Ama asla anlayamadığım bir şey vardı, oyunun ismi neden on ikinci gece? Bilen varsa aydınlatsın lütfen.
Aşk başka nedir?
Gizli bir çılgınlıktır.
Cinnet anıdır. Boğucu bir asit, kurtarıcı bir tatlılıktır.
Ruhani pirim, kalemimin alemdarı ve önderi, anlam ummanım, dağılış ve toparlanış mercim, uzun bacaklı ingiliz. Sevdiğim, saydığım, ruhuna bazen aman dilediğim, bazen de ot çektiğim tek ingiliz. Ingilizlerden pek hazzetmem, siyahilerin ve kızılderilerin hatırına, fakat pirim mürşidim, shakespeare müstesna.

Ruhuna güvercinler ve uçurtmalar eşlik etsin.
(bkz: retorik)

yaşasaydı ekşide yazardı.
Sen ki müziksin, müzik dinlerken hüznün niye?
Tatlılar kavga etmez; sevinç, sevinçle coşar.
Sana zevk vermeyene katlanırsın ne diye?
Can sıkanı bağrına basmakta ne anlam var?
Birbirine eş olan hoş seslerin uyumu
Yine de kulağına sıkıntı mı veriyor?
Bil ki âhengin sana tatlı bir sitemi bu:
“Parçaları dinleyip tümü unuttun,” diyor.
Dinle, iyi bir koca gibi, tek bir tel nasıl
Yaratırsa eşiyle birlikte hoş ,bir ezgi,
Baba, çocuk ve mutlu ana, yapıyor fasıl:
Kulakları okşuyor tek bir sesin ahengi.
O sözsüz şarkı sanki tek bir ağızdan sana
“Değerin olmaz, “ diyor, “yaşarsan tek başına.”
bir aralar (bkz: kendine shakespeare) nickini almama sebep olmuş özel şahsiyet. sonelerine bayılırım. hemen hemen 20 tanesini de ezbere bilirim.

66 ve 72. Soneyi ise epey tiyatral bir şekilde okuyabiliyorum. (bkz: swh)

Ayrıca, 'yangın yeri' benzetmesini yapmıştır dünya için. 'değmez' demiştir 'bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.'
Hayranı olduğum bir zat. Yaşasaydı ömrümü ona adayabilirdim.
Allah bunu bildiğinden olsa gerek aynı devirde yaratmamış bizi.