bugün

Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi: Ayırt etmek, ağaç altı, tertip etmek, art arda gibi
ör:cüneyt arkın,tarık akan
kurala uysa da iki kelimenin arasında virgül olmaması gereken durum
(bkz: özgü namal)
dikkat edilmezse rezil olmaya sebebiyet verecek durum
işlendiği hemen hemen her okulda ve her derste bir sazan öğrencinin çıkıp:
-tamam hocam ulamam
dediği türkçe dil bilgisi kuralıdır.**
eklemek anlamında kullanılanır .
(bkz: vasl).
pazardan üç ekmek aldım. örneği ulamanın kilometre taşıdır. bu örnekle öğretilir genç nesillere ulama.
öss ye çalıştığım dönemde sezen aksu ve cüneyt arkın sayesinde aklımda kalan kural. *
(bkz: comandos iki)
turkceye ozgu fonetik yapidan olusan dil bilgisi kuralidir. bilindigi uzere. ilk kelime sessiz harf ile biter, ikinci kelime de sesli bir harf ile baslarsa, ulama olur.
ulama bir aruz hatasıdır. dikkat edin bir bilgilerinizi yoklayın lise yıllarına bir dönün ulamayı öğretirler ancak bunun gramerlik mi fonetik mi olduğunu söylemezler. gramerlik diyenler çıkar ama yanılırlar. türkçe'yi alakadar eden bir hata değildir. tamamen bir aruz hatasıdır. bilindiği gibi aruz vezninde, uzun vokalle ve sessizle biten heceler uzun çizgi(-) ile gösterilir. sesli harfle biten heceler ise açık hecedir yani nokta (.) ile gösterilir. ulama olduğunda ise; ör: "kömür almak" örneğindedki gibi sondaki r sesi bir sonraki kelimeye kayar. okurken "kömür" kelimesi "kömü" olarak okunur ve son hecesi kapalı(-) bitmesi gerekirken açık biter ve bu da vezni bozmuş olur. aruz veznini bozmamak için ulama yaratacak kelimeleri yan yana gelecek şekilde seçmemek gerekir. bunu yapmak bir aruz hatasıdır. yani özetle ulama sadece bir aruz hatasıdır.
ulama olabilmesi için, sessizle biten bir kelimenin arkasından sesliyle başlayan bir kelime gelmesi gerekir. örnek : bir elma. arada virgül varsa ulama yapılmaz.
sondaki ünsüz ile baştaki ünlünün birleşerek oluşturduğu dilbilgisi ahengi.
ülkücü arkadaslırın genellikle cümle içinde yapmaya çalıştığı ses olayı
"dün akşam ekmek aldım."

yukarıdaki cümle, ulamaya örnektir.
türkçe derslerinde klasik örnekleri vardır. yanlış anlaşılmalara yol açabilir sözle dile getirildiğinde. mesela mehmet top al.
sadece bir kereye mahsus çakmak veya kibrit kullanmak suretiyle, dört beş sigara ardarda içen kişinin yaptığı eylemdir.

(bkz: ulama usulü sigara içmek)
verbal şekli kelimelerde ve/veya cümlede anlam kaymasına/karmaşasına yol açıyorsa orada ulama aranmaz.

-arkadaşım dün bardak aldı. cümlesinde olduğu gibi. bu cümlede ulama yoktur.
en kötü örneği (bkz: şenay akay)
anadolu da anası ölmüş kuzu ile kuzusu ölmüş koyunun birleştirilmesine verilen ad.

olay şöyle gerçekleşir; ölü doğan kuzunun derisi yüzülüp anası ölen kuzuya bağlanır. o kokuyu alan ana koyun kuzuyu emdirir. o kokuyu almazsa emdirmez.

aslında ana koyun yavrusunun öldüğünü bilir. zira diğer koyunlanlar yavrularını meleyerek bulurken, ulama yapılan koyun meleyerek yavrusunu aramaz, ulama yapılan kuzunun elle taşınarak koyunun altına götürlmesi gerekir. ana koyun sırf o kokunun hatırına o kuzuyu emzirir.
*
ünsüz ile biten kelimeden sonra gelen kelime ünlü ile başlıyorsa oluşan durumdur.

(bkz: sims iki)
yukarıdaki cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur şeklindeki sorularda şıklarda eğer varsa hiç bakmadan elenmesi gereken babacan bir dil bilgisi ögesidir.
bir çeşit ses benzeşmesidir, ünsüzün ünlüye kaymasıyla meydana gelir. örnek;

(bkz: ulus iki)
kıskanır engini baharda yeşiller ve çekmediğim dertler çilek almadı en bariz örnekleridir.
(bkz: #28533451)

kafan çok güzelmiş kardeş güle güle kullan.
güncel Önemli Başlıklar