bugün

sözlüğümüzde kendisine uefa champions leauge official theme muzigi adıyla yer edinmiş, farklı dillerde yazılmış şarkıyı dinlemek, duygulanıp hüngür hüngür ağlamak eylemidir.

2000'lerde çocuk olmanın tek güzelliğidir bu. her ne kadar gülsek de, dalga geçip geyiğini yapsak da, star tv'de bu müziği dinleyerek büyüdük be abi. ertem şener'in sesini, sabri ugan'ın sunduğu programları... mümkün değil unutmak. mümkün değil duygulanmamak. hangi takımın maçı olursa olsun, nerede olursa olsun; ruhu yetiyor. futbol aşığının televizyon başında bile aklını başından alıyor bu müzik, bambaşka yerlere götürüyor. birlikte büyüdüklerini düşünüyorsun. belki yine öyle çocuk olmayı, geleceğe umutla bakmayı; belki de o zamanlar bilmediğin kirli dünyayı görmemeyi, tertemiz kalmayı... en fazla 20 yıldır yaşasan da hayatın geçiyor gözlerinin önünden, dünyaya futbol topu muamelesi yapıyorsun. ne hissettiğini bile anlayamıyorsun, sadece ağlıyorsun...

evet gerçekten ölüm kalım meselesinden daha fazlasıdır bu futbol...
(bkz: erkekler ağlamaz)
matias delgadonun 'hayattaki en büyük isteklerimden biri orta yuvarlakta dalganan şampiyonlar ligi bayrağını olduğu sahaya çıkmak ve o müziği duymak' olarak nitelendirdiği hislerin coşmasıdır. ve daha sonra beşiktaş'la nail olmuştur bu hisse. *
şarkı çalarken kişi, tuttuğu takımın geçmiş yıllarda yaşadığı başarıları hatırlar ve aniden gözleri dolar.