bugün

Harekete geçmek: En sık kullanılan transfer deyimlerinden biridir. X Futbolcusunun transferinin istendiğini ama alınamayacağı bilindiğinden sadece hareket çekileceğini ifade eder. Daha hakkında harekete geçilip de transfer edilen futbolcu görülmemiştir.

Düğmeye Basmak: Aslında hangisi daha sık kullanıyor tartışmalı ama bu deyimde çok sık kullanılır. Trabzonsporun transfer yapması için basması gereken bir düğmeyi ifade eder. Bu düğmeye her daim basılır ancak transfer bir türlü gerçekleşmez. Ya yanlış düğmeye basıyorlardır ya da düğme bozuktur. Maalesef düğmeye basılarak gerçekleştirilen bir transferde henüz yoktur.

Zemin Yoklamak: Özellikle 17 Ağustos depreminden sonra sık kullanılır olmuştur. Transferi istenen futbolcunun akrabaları ile el altından görüşmeyi ifade eder. Zemin sağlam ise futbolcuyla görüşmeye geçilir.Üzülerek söylüyorum, zemin yoklayarak da yapılan bir transfere henüz rastlanmamıştır.

Temasa Geçmek: Daha somut bir ifade olduğundan ötekiler kadar sık kullanılmaz, zira temasa geçildiğinde transferin gerçekleşme ihtimali az da olsa vardır. Önce Futbolcunun kulübüyle futbolcunun haberi olmadan konuşmayı ifade eder. Tolga'nın transferi bu deyime uygun bir örnek olarak tarihteki yerini alacaktır.

Bombayı Patlatmak: Daha çok sülüklerin transfer haberlerinde kullanılan bir deyim olup, ertesi gün " Şok Gelişme " başlığı ile gerçekleşemeyecek transferleri ifade eder. Ancak adını sanını kimsenin bilmediği topçuların transferini Bomba diye yutturdukları da görülmektedir.

Şok Gelişme:Bakınız " Bombayı Patlatmak "

Sürpriz Gelişme: Uydurulmuş bir transfer haberinden sıyrılmayı ifade eder. Ortada görüşme, anlaşma ve imza yoktur, dolayısıyla sürpriz bir gelişmenin olması kaçınılmazdır.

istediğimiz Futbolcuyu Alırız: Artık iflas noktasına gelmiş ve dişe dokunur transfer yapamayacak kulüplerin sık sık başvurduğu bir söylemdir. (Bkz.Cin con Özhan ve Ergün'ün demeçleri) Ayrıca bizde kara para çok akla akla bitmez anlamına da gelir.

Beklemeye koyulmak: Bize has bir transfer yöntemidir. istenilen fiyatın yarısı ya da üçte biri teklif edilip " biz teklifimizi verdik ve bekliyoruz " denilir. Ancak genellikle karşı tarafın bu beklemeden pek haberi olmaz zira onlar için bu teklif çoktan dikkate alınmamıştır. Bekleyerek alınan yegane örnek eğer alınırsa Zurowski olacaktır.

Kadromuz yeterli: Para yok

Sokağa atacak paramız yok: Para yok.

Kimseyi bırakmak istemiyoruz: iyi bir teklif gelirse her futbolcuyu satabiliriz.

Transfer harekatı: Top yekün bin hareket izlenimi uyandırsada sadece transfer döneminin henüz gelmediğini ve haberi yapanın uydurduğu olmayacak transfer haberlerini ifade eder.

işini bitirmek: Durun canım sadece transfere çok yakın olunduğunu ve araya kılçık atan olmazsa bu transferin gerçekleşeceğini ifade eder. Bizim işini bitirdiklerimizin onda birini aldığımız göz önüne alınırsa sanıldığı kadar itibar edilecek bir husus değildir.

Futbolcunun gelmeye sıcak bakması: Sıcaklığı artıran unsur üzerinde rakamlar yazan kağıt parçalarıdır sadece. Ateşe ne kadar kağıt atarsanız sıcaklık o kadar artar dolayısıyla futbolcunun imza atması ve kulübünün iknası kolay olur. Bazen kulübünden habersiz futbolcu sıcak bakarki hiç bir kıymeti harbiyesi yoktur.

"B Planımız hazır" söylemi : istediklerimizi alamadık, kısaca moku yedik...

işin imzaya kalması: Transferin Allaha havale edilmesini ifade eder.

Bir yıldız alacağız vaadi: Üç sülüklerin başkanlık yarışında genellikle 2 ila 3 yıldız vaadi yapılırken Trabzonspor başkanlığı için tek yıldız yeterli anlamına gelir. Bazı adaylar ise yıldızlar için gökyüzüne bakılması gerektiğini söylerler. Yarışı kaybeden yıldızı unutur.

Gerekli mevkilere transfer: Takımın durumu pek hayırlı değil, kadroda cacık olmakla beraber bizde de para olmadığından belki bir kişi alabiliriz anlamına gelir.

Kulübün menfaatleri doğrultusunda hareket edeceğiz: Valla bende metelik yok, kulüpde birkaç kuruş varsa belki bir şeyler yaparız demektir.

Hocanın istekleri doğrultusunda hareket etmek: Transferde topu teknik direktöre atarak sıyırma çabasını ifade eder. Daha teknik direktörlerin istediği oyuncunun alındığı vaki değildir. Eğer transfer gerçekleşmezse, hocanın istediği oyuncuların pahalılığından dem vurulur, ucuz ve kimsenin peşinden koşmadığı bir transfer yapılırsa da hocanın onayını aldık denilir. (Ne desin garibim)
(bkz: x yıldızı ile prensibde anlaşmaya varıldı)