bugün

attila ilhanın ikinci şiir kitabı.
elinin arkasinda günes duruyordu
aylardan kasimdi üsüyorduk
agacin biri bulvarda ölüyordu
sehrin camlari kaygisiz gülüyordu
her köse basinda öpüsüyorduk

sisler bulvarina aksam çökmüstü
omuzlarimiza çoktan çökmüstü
kesik birer kol gibi yalnizdik
daglarda ates yanmiyordu
deniz fenerleri sönmüstü
birbirimizin gözlerini ariyorduk

sisler bulvar'inda seni kaybettim
sokak lambalari öksürüyordu
yukarida bulutlar yürüyordu
terkedilmis bir çocuk gibiydim
dokunsaniz aglayacaktim
yenikapi'da bir tren vardi

sisler bulvari'nda ölecegim
sol kasigimdan vuracaklar
bulvar duraginda düsecegim
gözlüklerim kirilacaklar
sen rüyasini göreceksin
çiglik çigliga uyanacaksin
sabah kapini çalacaklar
elinden tutup getirecekler
beni görünce tas kesileceksin
aglamayacaksin! aglamayacaksin!

sisler bulvari'ndan geçtim sirilsiklamdi
islak kaldirimlar parliyordu
durup duruken gözlerim daliyordu
bir bardak sarabda kayboluyordum
gece bekçilerine saati soruyordum
evime gitmekten korkuyordum
sisler bogazima sarilmislardi

bir gemi beni afrika'ya götürecek
ismi bilmem ne olacak
kazablanka'da bir gün kalacagim
sisler bulvari'ni hatirlayacagim
kirmizi melek sarkisindan bir satir
lodos'dan iki
senin kirpiklerinden bir satir
simsiyah bir satir hatirlayacagim
seni hatirlatanin çenesini kiracagim
limanda vapurlar uguldayacak

sisler bulvari bir gece haykirmisti
agaçlari yatiyordu yoksuldu
bütün yapraklari sararmisti
bütün bir sonbahar aglamasti
aglayan sanki istanbul'du
öl desen belki ölecektim
içimde biber gibi bir kahir
bütün siirlerimi yakacaktim
yalnizlik bana dokunuyordu

eger sisler bulvari olmasa
eger bu sehirde bu bulvar olmasa
sabah ezaninda yagmur yagmasa
süphesiz bir delilik yapardim
hiç kimse beni anlayamazdi
on bes sene hüküm giyerdim
dördüncü yilinda kaçardim
belki kaçarken vururlardi

sisler bulvari'ndan geçmedigin gün
sisler bulvari öksüz ben öksüzüm
yagmurun altinda yalnizim
agzim elim yüzüm islaniyor
tren düdükleri iç içe giriyorlar
aklimi fikrimi çeliyorlar
aksaray'da isiklar yaniyor
sisler bulvari ayaklaniyor
artik kalbimi susturamiyorum

attila ilhan
grup dinmeyen' nin aynı adı taşıyan albümünün* 2. şarkısı. vokali* çok dinlendirici olan güzel mi güzel şarkı. sözlerde anlamlı olunca* ortaya bambaşka bişey çıkmış.
attila ilhan'ın kendi sesinden dinlediğinizde ağlamanıza sebep olan $iir.
zira baba da öldü; bir de ona ağlıyorsunuz.

ağlıyorsunuz.
(#http://www.youtube.com/watch?v=hRkGUFp0uSw)
attila ilhan'ın bir şiirinin ve bu şiirin bulunduğu kitabının adı... en çok tanınan şiirlerinden biri olmakla beraber memet fuat'ın modern türk şiirinin gelişimini incelediği modern türk şiiri antolojisi eserinde de attila ilhan bölümünde yer verilmiştir. zira önemlidir şiirin evriminin incelenmesinde. ikinci yeni'ye yavaş yavaş yaklaşan, fakat içinde divan şiirinden de garip'ten de esintiler taşıyan, hepsinden de çok hüzün taşıyan güzel şiirdir.
insana bu sisler bulvarı neresi acaba diye düşündürüp, gidip görmek ve oracıkta ölmek isteten harikulade bir şiir.
çok nitelikli bir adamın, çok nitelikli bir şiiri ve şiir kitabının adıdır.
efsane olmuş bir attila ilhan şiiridir.
(bkz: sisler bulvari)
atilla ilhan'ın en güzel şiiridir.
(bkz: artık kalbimi susturamıyorum)
“sisler bulvarı” attila ilhan’ın 1954 yılında çıkardığı şiir kitaplarının 2.sidir. şair bu kitabı fransa’dan yeni döndüğü bir dönemde yazmıştır. sisler bulvarı aslında laleli’deki atatürk bulvarı’dır. şair buraya neden ve hangi duygularla bu ismi verdiğini şu şekilde anlatıyor; “şiiri paris dönüşü, laleli’de, şair nigar sokağı’nda, emekli öğretmen melahat hanım’ın evinde pansiyoner kalırken yazdım. atatürk bulvarı üzerinde, o zaman günseli pastahanesi diye bir pastahane vardı, akşamları oraya düşer, sonbahar sisleri basıp sokak lambaları puslu puslu yandı mı, yürüyerek taa atatürk köprüsü’ne kadar inerdim. demek bu yürüyüşlerde bir yandan paris günlerimi düşünüyormuşum, bir yandan sevdiğim kızı, bir yandan da yaşadığım gerilimli hayatı…”
ağlatır.
bir sabah, aksarayda muratpaşa camii'nin ya da eyüp'te eyüp sultan camii'nin müezzininden sabah ezanını dinlerken, bahar yağmuruna tutulursanız, bir de bu şiirin mısraları dökülürse dilinizden, sanırım o an; ölürken gözünüzün önünden akacağı söylenen o film şeridinde yerini alacaktır. belki son nefese birkaç nefes kala bir tebessüm ettirecektir bu enstantane, acı bir tebessüm. belki o an yanınızdakiler acı çektiğinizi sanacaktır, sizin duyduğunuzsa o anın özlemi olacaktır.

--spoiler--

eger sisler bulvari olmasa
eger bu sehirde bu bulvar olmasa
sabah ezaninda yagmur yagmasa
süphesiz bir delilik yapardim
--spoiler--
kazım koyuncunun da dahil olduğu Grup Dinmeyenin yorumu baş döndürür.

http://www.youtube.com/watch?v=aRaTUnhPJNc
" kırmızı melek şarkısından bir satır
lodostan bir satır
yağmurdan iki
senin kirpiklerin bir satır hatırlayacağım.."

http://m.youtube.com/watc...p;amp;hl=tr&gl=TR
atilla ilhanın aşırı hüzün barındıran pek mükellef şiiridir.
Yalnızlık en çok istanbul'a yakışır.
Kaptanın bu şiiri millet caddesine ithafen yazdığı söylenir.
elinin arkasında güneş duruyordu
aylardan kasımdı üşüyorduk
ağacın biri bulvarda ölüyordu
şehrin camları kaygısız gülüyordu
her köşe başında öpüşüyorduk

sisler bulvarı'na akşam çökmüştü
omuzlarımıza çoktan çökmüştü
kesik birer kol gibi yalnızdık
dağlarda ateşler yanmıyordu
deniz fenerleri sönmüştü
birbirimizin gözlerini arıyorduk

sisler bulvarı'nda seni kaybettim
sokak lambaları öksürüyordu
yukarda bulutlar yürüyordu

terkedilmiş bir çocuk gibiydim
dokunsanız ağlayacaktım
yenikapı'da bir tren vardı

sisler bulvarı'nda öleceğim
sol kasığımdan vuracaklar
bulvar durağında düşeceğim
gözlüklerim kırılacaklar
sen rüyasını göreceksin
çığlık çığlığa uyanacaksın
sabah kapını çalacaklar
elinden tutup getirecekler
beni görünce taş kesileceksin
ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!

sisler bulvarı'ndan geçtim sırılsıklamdı
ıslak kaldırımlar parlıyordu
durup dururken gözlerim dalıyordu
bir bardak şarapta kayboluyordum
gece bekçilerine saati soruyordum
evime gitmekten korkuyordum
sisler boğazıma sarılmışlardı

bir gemi beni afrika'ya götürecek
ismi bilmiyorum ne olacak
kazablanka'da bir gün kalacağım
sisler bulvarı'nı hatırlayacağım
kırmızı melek şarkısından bir satır
lodos'tan bir satır yağmur'dan iki
senin kirpiklerinden bir satır hatırlayacağım
seni hatırlatanın çenesini kıracağım
limanda vapurlar uğuldayacak

sisler bulvarı bir gece haykırmıştı
ağaçları yatıyordu yoksuldu
bütün yaprakları sararmıştı
bütün bir sonbahar ağlamıştı
ağlayan sanki istanbul'du
öl desen belki ölecektim
içimde biber gibi bir kahır
bütün şiirlerimi yakacaktım
yalnızlık bana dokunuyordu

eğer sisler bulvarı olmasa
eğer bu şehirde bu bulvar olmasa
sabah ezanında yağmur yağmasa
şüphesiz bir delilik yapardım
hiç kimse beni anlıyamazdı
on beş sene hüküm giyerdim

dördüncü yılında kaçardım
belki kaçarken vururlardı

sisler bulvarı'ndan geçmediğin gün
sisler bulvarı öksüz ben öksüzüm
yağmurun altında yalnızım
ağzım elim yüzüm ıslanıyor
tren düdükleri iç içe giriyorlar
aklımı fikrimi çeliyorlar
aksaray'da ışıklar yanıyor
sisler bulvarı ayaklanıyor
artık kalbimi susturamıyorum.

Atilla ilhan üstadın muhteşem ötesi şiiridir.
Bir Attila ilhan tatlişlğidir.
Sisler bulvarının ismini bilene lolipop alıcam.
Süper bulvardır...bu da tanım olsun.
bu akşam atilla ilhan'ı anıyoruz anlaşılan.
Kazım koyuncu nun da dahil olduğu grup dinmeyen in enfes albümü.
--spoiler--
sisler bulvarı'nda seni kaybettim
sokak lambaları öksürüyordu
yukarıda bulutlar yürüyordu
terkedilmiş bir çocuk gibiydim
dokunsanız ağlayacaktım
--spoiler--