bugün

çocuklar gülsün diye orasını burasını boyayıp şebeklik yapan adam.
küçüklerin söyleyemeyip yerine paylanço dedikleri sözcük.
korkunc uzaylı
insan olmayan
dogrusu için (bkz: palyanço) *
çok gereksiz bir tiptir, olmasada olurdu.
nerde o eski soytarılar dedirtecek mc'donalds'ın maskotumsu adamı.
(bkz: ağlayan palyaço)
stephen king'in "o" adlı romanına konu olan yaratık.
bir çok kişinin fobisi olduğu komedyenler.
(bkz: johnny depp)
(bkz: muamma)
çocukken ısrarla palyanço şeklinde telaffuz edilen ve uzunca bir süre dogrusunu soylemeye ikna edilemedigimiz sözcük.
gülen gülümseten insanlardır, içleri ağlamaklı olsada tebessüme mecburdur makyajları.
zordur nemli gözlerle yüzlerde gülücükten hatta kahkahadan çiçekler açtırmak, zordur palyaçoların işleri, zordur palyaço olmak, zordur palyaçolar...
beyoğlu imam adnan sokakta bir cafedir.
korku filmlerinin, oyunlarının vazgeçilmez karakterleridir.*
stephen king - it izlemis olanlarin pek de sevmedigi, guldurmeyi amac edinmis komik makyaji rengarenk kiyafetleri kirmizi burnu ve koca ayaklariyla sevimli durmasi gerekirken, cocuk yasta bu filmi izleyenlerin gordukleri yerde yollarini degistirmesine sebebiyet veren sey.
(bkz: rufini)
bütün duygularını renklerin arkasında bırakmış kişi. aslen hissettigini boyalarla kapatır, boyalı kapaklarının ardında nemli gozlerinden akan yaslara engel olmaya calisirlar. palyacolar zoru basarir; bi yandan aglayıp bi yandan guldurmek yegane yetenektir. belki de onları neselendiren, duyuglarını kapatan makyajlarıdır.
türkiye de halihazırda bir tanesinin işini doğru dürüst yapıldığı görülmemiştir. ve hatta burda palyaço kavramı da öğrenilemeden kendimize uyarlanmıştır. bir karış sakalla, salakça bir kostüm ve kesinlikle alakası olmayan bir makyajla, götünü sallayıp dans eden öğrenci, işsiz v.s. lere de maaaaaaaalesef palyaço deniyor. ki bunu yapan şirketlerde palyaçonun ne olduğunu bilmiyo. kebapçı dükkan açarken kapının önüne koyuyo o mahlukatı, o da dans ediyo hebele hübele iğğğrenç bir görüntüden başka bişey değil. orada mahlukat diye bahsettiğim "palyaço" da "oh la ne güzel iki saat takıldık parayı cebe indirdik" diyor. sonra palyaço kavramının içine sıçılıoyor tabi ki.
(bkz: palyaco huznu)
(bkz: koulrofobi)
mr writer'ın klibindeki palyaçolar, yeryüzündeki tek sempatik ve de göze hoş gözüken palyaçolardır ki, bunda, sakallı ve sarhoş bir halde olmalarının da etkisi yok değil.
- amca sen yüzünü gözünü neden öyle boyadın?
ilk olarak eski mısırda; bir tarot kartından* esinlenerek ortaya çıkmış; saf, sakar, aptal ve deli komedi karakteri...

aynı zamanda ünlü italyan bestecisi ruggero leoncavallo en ünlü eserinin ismi ve ana karakteri...

(bkz: pagliacci)

ayrıca asıl işi güldürmek olduğu halde yaptığı tuhaf makyaj ve ilginç kostümüyle bir çok insana son derece korkutucu gelir bu karakter...
bir turgut uyar şiiri:

i.

kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
kaç kilo çekerdi yalnızlık
kaç kere ezildim altında
yaz yağmurlarının

belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize

kim sevmezdi çiçekleri filan
"ben sevmezdim" dedim, "yalan" dedi

bunu palyaço söyledi,
palyaço söyledi ben yazdım
yazdım, yazmasam ağlayacaktım

herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım
sırf bu yüzden mi ağladım
alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz

biraz birazdım her şeyden
dün biraz sinirlenmiştim mesela
yarın bir kadını seveceğim biraz
biraz biraz kör oldum bügünlerde

ama rakı kadehlerini boşaltmayın
eksilmesin hiçbir şey
hiçbir şeyden dahi olsa
kalsın biraz

ii.

umursamıyorum yılgınlığımı filan
çünkü sessizce yaşanmalı her şey
bir devrim sesszce olmalı mesela
ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun

bir palyaço neden yalan söylesin ki
ben palyaço olsaydım söylemezdim
marangoz olsaydım da söylemezdim
ben insan olsaydım yalan söylemezdim!

hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını
kaç kilo çeker ki bir palyaço
hem neden yüzüme vuruyorsunuz
bir çirkin ördek yavrusu olduğumu

gocunmam ki ben, ben gocunmam
bir palyaço ne kara gocunmazsa
o kadar, o kadar gocunmam işte

rakı doldurun! eksilmesin

iii.

bitmedi, yazacağım daha
yazmazsam ağlayacağım çünkü
alçakça olacak biraz

hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik
her sokakta biraz daha eksilirdik
bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen
bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu
"duyamadım", derdim, "tekrar et!"
sessizliğe bürünürdü o vakit her şey
sokaklar daha bir puslu
palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu
ve ben daha bir alçak olurdum
ağlardım biraz

hem sen kimsin, çekiştirme diyorum
hatta kuyruğuma basma diyorum
acıyor, tırmalarım,-
diyorum

kahrol, kahrol!
diyorum

iv.

geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
korktum birden, kusacak gibi oldum
"olur öyle" dedi palyaço,
"herkes alçaktır biraz"
"otur ulan!" dedim, bağırdım ona
ben bazen bağırırım biraz

"rakı doldur!" dedim, "eksilmesin!"
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim

ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim

örneğin;

geçen gün bir kadınla seviştim
biraz değil çok seviştim

ya işte öyle palyaço
diyorum ki,
bunu da yeni öğrendim
sevişmek de eksilmekmiş biraz

v.

kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan
"ben sevmezdim" dedim, "yalan"
dedi
bunu palyaço söyledi
palyaço söyledi, ben yazdım
yazmasam, alçak olacaktım
hem ben roman da yazdım biraz

bazen diyorum ki, palyaço,
sen olmasan ben ne yaparım
alçakça eksilirim belki biraz
her yağmur yağışında yerindi dibine girerim
hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki
ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi

biraz biraz anlıyorum ki,
yüzler eller, o terli vücutlar filan
her şey plastikmiş biraz

vi.

haydi sirtaki yapalım palyaço
rakı doldur, yine eksildik biraz
kozmetik ürünlerini kullanmakta asiriya kacanlarin dönüstükleri seydir. bu tip insanlardan sahsim ziyadesiyle ürkmektedir. makyajin yapilis amacinin daha cok göze hos ve bakimli görünmek oldugunu düsünürsek, bu model insanlarin bizlere bir korku ögesi olarak göründüklerini iddia edebilirim.***
stephen king'in 'it' adlı kitabını okuduktan sonra bütün fikirlerimin değiştiği, eğlendirici değil de korkutucu bulduğum şey!