bugün

shakespeare in en ünlü oyunlarından biridir. hikayenin kadın kahramanı viola geçirdiği bir deniz kazasından sonra ikiz kardeşi sebastian i kaybettiğini düşünüp ıllyria diyarına gider. orada erkek kılığına girerek ıllyria dükü orsino nun hizmetine girer.kendini cesario diye tanıtır. orsino olivia adlı bir kadını sevmektedir. fakat olivia bu aşka karşılık vermez. erkek kılığına girmiş olan viola yı, diğer ismiyle sebastian ı görür ve ona aşık olur. aynı zamanda viola da efendisi orsino ya aşıktır. viola nın düşündüğünün aksine erkek kardeşi cesario ölmemiştir ve o da ıllyria diyarındadır. bir gün olivia sokakta yürürken cesario yo görür. onu sebastian sanarak ilgi gösterir. normalde bu ilgisine olumsuz tepki veren sebastian ın aksine; cesario onun davetini kabul edince, durumu daha da ileriye götürür ve ona evlenme teklifi eder. bütün bu yanlışlıklardan haberi olmayan cesario teklifi kabul eder ve evlenirler. haberi duyan orsino öfkelenir ve sebastian ı öldürmek ister ( viola yı). tam bunu gerçekleştirecekken haberi alan viola saraya gelir. onun ardından da cesario...durum açıklığa kavuşur. viola nın gerçek kimliği ortaya çıkar. onun kim olduğunu öğrenen orsino, viola nın güzelliğinden ve ona duyduğu aşktan etkilenir ve o da kızı sevmeye başlar. hemencecik evleniverirler, hikaye mutlu sonla biter. (bkz: ne karışık işmiş yahu)
Sheakespeare'in bir oyunu.
w. shakespeare'in çok sevilen ve oynanan komedyalarından biridir. onikinci gece adı,noel şenliklerinden alınmıştır. kitabın olay dizisi ise; olivia,viola,orsino ve sebastian karakterleri ile gelişen aşk öyküsünü kapsar. oyunun sonuna doğru viola-sebastian ikizlerinin tıpatıp benzerliği ile ortaya çıkardığı karışıklık oyunu renklendirir.
shaekespear in, ingilterede noelin onikinci günü yapılan şenliklerden esinlendiği söylenen, 6 ocak gecesi, eseri.
oyunda durum komedisi ağıyla kurgulanmış bir aşk ve eğlence karmaşası hakimdir. ikizlerle karıştırılan aşıklar, kendi çalıp kendi oynayan karakterler. bir yaz gecesi rüyası nıda andırır yönleri vardır.
kitaptan bazı unutulmaz alıntılar;
onarılmış herhangi birşey yamalıdır; yoldan çıkan erdem günahla yamanır; yola giren günahsa erdemle yamanır.

olıvıa
- sarhoş adam neye benzer soytarı
soytarı
- boğulmuş bir adama, bir budalaya, bir çılgına. ölçüsü kaçan ilk çekiş onu budalaya çevirir, ikincisi çıldırtır, üçüncüsü de boğar.

aşk nedir, elbette gelecek olan değildir;
şimdiki gülüşündür; şimdiki sevincindir;
bilinmez hiçbir zaman neyin geleceği
bir gecikmeye gör, kazanç elde var sıfır;
yirmi kez tatlı kız, onun için gel öp beni
unutma, gençlik dayanıksız bir kumaştır.

elinizi tutmadım ki efendim, avucumda budala olsun.
akıllıyı yıkan illetler, hep kaçıklara yaramıştır.
1994 yılında diyarbakırda aylarca kapalı gişe oynamıştı, o dönemde biletleri karaborsadan satılıyordu 2 kere izlememe rağmen her ikisinde de aynı hazı almıştım.
bu 12 günlük periyodu pazartesiden başlatırsak, o gün şüphesiz ki cumadır.

2 yıl sonra gelen edit: allah belamı versin tekrar tekrar okuyorum ne demeye çalıştığımı ben de anlamadım, allahın adını verdim bak.
onüçüncü geceden bir önceki gecedir.
w. Shakespeare in en iyi komedyasidir.
1599 ile 1601 arasında yazıldığı düşünülen 5 perdelik shakespeare komedisidir. Tam adı onikinci gece ya da siz nasıl isterseniz diye çevirilebilir. alternatif başlığı olan tek shakespeare oyunudur. yanlışlıklar komedisidir. insanların kılık değiştirdiği, kadınların erkek,
erkeklerin kadın kılığına girdiği, birbirlerine aşık olan insanların bu karmaşayı anlamaya çalıştığı eserdir. bir yaz gecesi rüyası'na benzer.
Şu günlerde Kağıthane sadabad sahnesinde sergilenen ama tekel sahnesinde oynansa fırtınaların kopacağına müthiş bir iş çıkacağına inandığım oyun. Oyunculuklara canlı müziğe ambiyansa binlerce alkış oyun kesinlikle izlenmeli fakat altını çizmesem içimde kalacak birkaç konu var. ilki sahne ve koltuk düzeniyle ilgili. Resmen önden yer bulduğuma pişman oldum sahne o kadar yüksekte kalıyor ki bilekten aşağısını göremedim orada izleyecek olanlara en az dördüncü sıradan bilet almaları tavsiye edilir efenim. Ses sistemi de pek iyi sayılmazdı okunan şarkıların sözü falan yok bende hiç anlayamadım. Oyun başlarken "silah patlama sesi duyulacaktır" minvalinde bir spoiler de yiyorsunuz buna da eyvallah ama ilk kez Kağıthaneye giden biri olarak tiyatroya ulaşana kadar Kağıthane deresini boydan boya yürüyüp o esnada lağım kokusuna maruz kalmak da mecazi anlamda birçok serbest çağrışımın beynimden spontane akmasına sebep oldu. Garip bir şekilde işte sanatın yeri trolllll nidalarıyla midemi tuta tuta binaya ulaştım.

görsel
Oyun çıkışında yakaladığım enstantane de budur. Yeminle tam troll. Lağım kokusu ve tarihine sahip çıkan bir Kağıthanede nice oyun izlemelere diyor konuyu bağlıyorum. Gidin gidin izleyin, bu oyunlar güzel oyunlar.
şehir tiyatroları'nda muhsin ertuğrul sahnesi'nde bu hafta izleme fırsatını bulduğum güzide eser.

http://www.ibb.gov.tr/sit...alar/Oyun.aspx?oyunid=470

gerçekten güzel sahnelenmiş. oyunculuklar gerçekten harika. dekor seçimi ve kostümler şahane. sizi alıp bambaşka diyarlara götürüyor. hele o müzikleri! tekrar bütün ekibi tebrik ediyorum! bravo!
izlenilebilir kaliteli oyunlardan.