bugün

fransanın şövenist, saldirgan, uyuz içişleri bakanı. paris getto ayaklanmalarında kuyruğu titrediydi,lakin cabuk toparladi ,sonra yine saga sola hırlamaya başladı. tasma takilmasinda fayda var.
(bkz: boynuzlu)
(bkz: geyik)
türk düşmanı, ermeni yalakası, fransız içişler bakanı.
seçimi kazandıktan sonra ermeni anıtına tüküreceğinden şüphe edilmemesi gerek .
(bkz: tokat manyağı yapılası insanlar)
le pen'den farkı olmayan fransız faşisti.
bir macar göçmeni ve anne trafından selanik musevisi olarak kendi gerçekleri ile çelişen politikacı müsfettesi.
ermeni asıllı, chirac'a zamanında bok atıp, şu an kendisinin ona b.k attığı politikaların her birinde patlayan, şu sıralarda, erivan'da düşen hükümetlerin tek malzemesi olan "türkler'i kötüle güvenoyu al" politikasını kendini ve devletini o kadar küçültüp aşağılayıp bunu uygulayan hakkında da "sen hiiiiiiç merak etme sarkozya*, o yaptığın bütün kamu işçileri yasası, etnik halka yönelik yasalr hepsiii ama hepsi hatırlanacak, ama ne yapalım işte sen git yine "ulusların hakkını ben korurum, bu böyle olmuştu yine de böyle olucak" diyerek, kendi unutkan halkının oyunu bi şekilde toplamaya devam et, amaaa amaaaa ki sakın ha bir daha
zonguldak'taki kömürler için olsun,
nükleer santral ihalesi için olsun,
askeri kontratlar için olsun,
ve daha diğer bir çok kamu ve askeri ihalaler için, kapımıza gelme olur mu? Gelsen de almıcaz zaten sen en iyisi gel biz seni kovalım mutlu olalım." dedirtmek zorunda bırakan ve partisinden chirac'tan sonra parti genel başkanı olmak için bi taraflarını yırtan hırslı -ve bu hırsının daha başına çok bela açacağını düşündüğüm- politikacı.
sırf seçim kazanma uğruna yaptıkları ortada olan her fransız gibi içinde karaktersizlik bulunduran insancık.
1955 yılında paris'te doğmuş olan ve türkler'i arap sanan fransız siyasetçi.
çok yüksek ihtimalle jacques chirac' tan sonra fransa cumhurbaşkanı olması beklenen şim-
dilik merkez sağ siyasetçi. retoriği sertlik zemininde göçmen ve azınlıklar karşıtı
politikalara dayanıyor. bu yılın başlarında paris' te patlak verip tüm fransa' ya yayı-
lan ayaklanmalar sırasındaki yaklaşım ve çıkışlarının kendisine itibar kaybettireceğini
düşünmüştüm, oysa gelişmeler tam aksi yönde cereyan etti.
sarkozy' nin türkiye hakkındaki önyargılı ve katı tavrı değil beni gerçekte endişelendi-
ren, daha önemli ve vahim olarak, fransa gibi büyük ve önemli bir ülkenin başına bu ka-
librede bir insanın gelebilecek olması ihtimalinin ta kendisi. bu zaten ekseninden kayma
yönünde ciddi sinyaller veren avrupa birliğinde her halde küçümsenemeyecek istikrarsız-
lıklar yaratacaktır. sarkozy fransa cumhurbaşkanının yetkilerini sınırlı buluyormuş, se-
velim sevmeyelim, ne pompidou, ne d' estaing, ne mitterand ne de chirac ' ın yetersiz
bulmadığı ( de gaulle ' ü dahil etmeye zaten gerek yok meşhur onaltıncı maddeyi içeren
anayasa bizzat onun eseri ) yetki sınırları bu kifayetsizin ihtiraslarının boyutuna dair
ürkütücü ipuçları vermekte. sarkozy bana çocuklarını sadece döverek eğitmeye çalışan bir
baba figürünü hatırlatıyor ve korkarım bu adam hakkında daha çok konuşuruz.
yıllar sonra: korkarım bu adam hakkında daha çok konuşuruz deyip bırakmışız,öyle olmuş nitekim.
yüzsüz, onursuz, pişkin organizma...
http://www.internethaber..../news_detail.php?id=53256
ayrıca açıklamasında yürüttüğü mantık onun algı dünyasına göre, aslında hiç olmamış, 'ermeni soykırımı' hususunda osmanlı'yı da aklıyor, ki, bu da ayrı bir ilginçlik...
cecilia sarkozy gibi bir eşe sahip olmanın yarattığı boynuz ağırlığının acısını bizden çıkartmaya çalışan antilop...
''türkiyenin avrupa birliğinde yeri yoktur.'' diyerek bizi ve ülkemizi iç siyaset amaçlı kullanan faşist herifin teki.
rakibi royal in arkasına düşünce, segelone royal i izletmeye başladığı iddaa edilen şimdiki fransa içişleri bakanı.
olay fransız basını tarafından skandal olarak nitelendirilmiştir.
fransa cumhurbaskanligi secimine günler kala anketlerde önde giden politikacı.
http://www.sarkozy.fr/
fransız cumhurbaskanligi seciminde en yüksek oyu alan ve ikinci tura katilmaya hak kazanan politikaci
önümüzdeki haftaya yüksek ihtimalle fransa cumhurbaşkanı olarak girmesi beklenen,kendini
şimdilik merkez sağ olarak takdim etmesine rağmen örtülü bir faşist olduğundan pis pis
kuşkulandığım politikacı.

fikriyatı bir yana insan olarak bu kadar antipatik, küstahlığı aşikar adam az gördüm.
banliyöde yaşayan halkın istemediği ve tekrar başa geçeceğini söylediğinde ise, banliyö halkının buraları yakarız, olay çıkartırız dediği şahıstır.
"sözde ermeni soykırımı" hakkında prim yapmakla ve dış ilişkilerde başka hiç bir sorunları yokmuşcasına türkiyeye yüklenmesiyle oy toplamaya çalışan densiz. maalesef fransanın başına gelecek en büyük felaket. savunduğu düşünceler ile tarihinin ve geçmişinin de son derece çelişkili olması ayrı bir ironi.
ortaya cikan gizli bir ses kaydinda fransa'da yasayan turkler icin: "Türk toplumuna gelince; onlarsa bize entegre olmuyorlar. Kendi aralarında konuşuyorlar, birbirleriyle evleniyorlar. Kendi kendilerine yaşıyorlar" diyen; rakibi royal icin "o şirret karı" diyen, de gaulle partisinin populist soveni.

http://www.milliyet.com.t...07/05/05/son/sondun03.asp
resmi olmayan kesin sonuçlara göre bugün itibariye fransa'nın yeni cumhurbaşkanıdır.
%53 ile seçilmiş fransa cumhurbaşkanı. ya da fransa'nın %53 oyla seçilmiş cumhurbaşkanı.

savunduğu görüşünü doğrudan fransız devletinin politikasına yansıtması için parlamento seçimlerini de kazanması lazım sağ tarafın. bu da türkiye'nin ab trenine daha bir karamsar bakmasına sebep olacak.

gerçi halihazırda çiğnenen otlar sarkozy olsa da olmasa da ab otu değildi ama, şimdilik aman da aman demek lazım.
seçildikten sonra biraz daha reel politik alanına * girmesi beklenen, böyle bile olsa aklımıza sorular takan politikacı:

ermeni soykırımının tanınmasını isteme konusunda neden bu kadar ısrarlı?
- en uzak kökenleri nedeniyle mi?*
- demokratlık nedeniyle mi?
- kendi varoşlarından alamadığı intikamı acaba türkiye'den mi alarak rahatlamayı düşünüyor?*
- rakibinin zayıf noktasını keşfetmiş politikacının, türkiye'yi köşeye sıkıştırma pragmatistliği nedeniyle mi? **

türkiye'nin ab'ye girmesine neden bu kadar karşı?
- ab'nin hristiyan kulübü olmasını çok mu istiyor?
- türkiye'nin özelikle nüfusunun çokluğunun ab'deki dengeleri sarsacağını düşündüğünden mi?
- suriye ve ırak ile ab'nin komşu olmasından mı ürküyor? *
- insan hakları ve demokrasi alanında türkiye'nin alması gereken daha çok yolu olduğunu mu düşünüyor?*
- fransız köylülerine ayrılan tarım desteğinin ve kredilerin, başka ve türkiye gibi büyük bir kanala akmaması için, türkiyenin yoluna traktör devirme operasyonu mu?*

bu konuya verilecek yanıtlarımız, yanıtlayanın da ab politikasını gözden geçirmesini gerektirir mi?

yok eğer karşıtlığımızı sürdürürsek, o dışardan kimileri içerden, türkiye'nin ab yönelişine karşı ortak bir çalışma yapılmış duruma düşülmez mi?
güncel Önemli Başlıklar