bugün

ilk olarak gazetede tefrika edilmiş ve sonrasında 1900 yılında basılmış joseph conrad romanı. conrad, önsözünde ilk olarak gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı hikayeyi başka hikayelerle destekleyerek bu romanı dönüştürdüğünü anlatır. bizden biri diye bahsettiği jim'e ilham olan kişi limanda gördüğü herhangi bir denizcidir.
--spoiler--
jim, denizci olup maceralara atılmak için evinden ayrılır ve bir süre sonra iyi bir denizci olur. doğu denizlerinde çalışmaya başlar. kaptan yardımıcısı olarak girdiği patna mekke'ye yüzlerce hacı götürmekte olan bir gemidir. gemi, bir gece bir şeye çarpar ve su almaya başlar. kaptan, makinistler ve tayfalar yolcuları uyarmadan gemiden kaçmaya çalışırlar ve tereddütte kalan jim de sonunda onlara katılır. batacağı sanılan gemi batmaz. ertesi gün bir fransız gemisi tarafından içindeki yolcularla birlikte limana çekilir.

yaşadığı bu korkaklık jim'in hayatında bir dönüm noktası olur. onuruyla korkaklığı arasında sıkıştığı o olay gittiği her yerde karşısına çıkar.
--spoiler--
yazar kısa bir bölüm üçüncü şahıs ağzından anlattığı romanı, sonrasında bir 250 sayfa kadar Marlow adlı karakterin ağzından bir sohbette pek çok insan karşısında anlattırır. conrad'a bir kişinin bu kadar uzun konuşamayacağı ya da karşısındaki insanların onu bu kadar uzun süre dinlemeyecekleri dolayısıyla bunun gerçekliği bozduğu yönündeki eleştiriler yöneltilmiştir. conrad bunun olabileceğini düşündüğünü söyler. bence de bir karakterin bir cemiyette bu kadar uzun süre konuşması pek olası değildir. ayrıca anlatımı bir sohbetten çok yazılı bir ürüne daha çok benzemektedir. yaptığı benzetmeler ve insan psikolojisine dair derin izlenimleri pek de sohbetlerde yapılabilecek konuşmalara benzemez. conrad, son 80 sayfalık bölümü ise marlow'un jim'in hikayesinin sonunu bir mektupla anlatmasıyla biter.

bu açıdan baktığımızda, roman pek çok açıdan kurgusal bir plansızlık içinde ilerler. sanki yöntemler baştan yanlış seçilmiş ve her düzeltilmeye çalışıldığında ise iyice karmaşıklaşmıştır. joseph conrad'ın romancılığı tartışılmaz ama bu eseri diğerlerine oranla*casus* oranla daha amatörcedir. romanın içine sıkıştırdığı denizci hikayeleri cesaret konulu olmaları açısından bağlayıcıdır ama ana karakter jim ya da marlow'la ya da olayların akışıyla bir bağlantısı yoktur. bu kopukluklar nedeniyle roman sanki haddinden fazla uzatılmış görüntüsü vermektedir.

pek çok kusuru var gibi görünse de conrad'ın insan doğası, onur ve cesaret üzerine müthiş tespitleriyle dolu, denizcilik hikayelerini sevenlerin çokça hoşuna gidecek bir roman.