kırmızı et

keçi, koyun, dana vs hayvanların eti. beyaz ete göre daha tehlikeli olabiliyor..

beyaz ete nazaran pişirilmesi, çok daha fazla zaman alan ettir.

*pişirilmesinde uygulanabilecek püf noktaları:
öncelikle, kuş başı şeklinde ise, bir taşım kaynatırsanız, kara suyunu bırakmış olur, daha hoş görünümlü olur yemekleriniz.(sulu yemek yapacaksanız.)
iyice yumuşayana kadar katiyetle tuz ekilmemelidir, tuz kırmızı eti sertleştirir.
et yemeğinin içine, maden suyu ilave ederseniz, etin daha kısa sürede yumuşamasını sağlarsınız.
ertesi güne kalmış, sulu et yemeklerini ısıtırken de, su ilave etmeniz gerekiyor ise, maden suyu kullanabilirsiniz.
katiyetle pişirme aşamasında, soğuk su ilave etmeyeniz.

beyaz ete göre daha lezzetli ama daha sağlıksız olan et türü.

(bkz: hocam bugün bana renklerle gelme)
(bkz: hele kırmızı hiç deme)

kırmızı eti yıllarca "aman yemeyin şöyle damarınız tıkanır böyle kolestrolünüz yükselir"diye aklı bir karış havada olan bilinçsiz güruh yüzünden memlekette hayvancılık öldü geberdi hiç bir zararı yoktur aksine çok faydası vardır tabi yiyebilene çünkü olayın birde ekonomik yönü var hayvancılığın azlması ile orantılı fiyatının el yakması ama yinede kırmızı etsiz olmaz yaşanmaz çekilmez bu kahır

normalde birgün yendiğinde on gün yenmemesi gereken zararlı leziz et.

fiyat konusunda alıp başını gidendir. altın gibi bir şeydir artık.

(bkz: http://evrensel.net/haber.php?haber_id=67740)

kilosu 35 tl'ye kadar çıkmış olan et türüdür. amerika'da yılda kişi başına 90, avrupa ülkelerinde 70kg. kırmızı et tüketilirken türkiye'de 6kg. et tüketilmektedir.

uzun zaman sonra yediğim türkiye'nin en pahalı besinidir.

kellesinden paçasına kadar afiyetle götürülebilecek ettir bu, canım benim.

kellenin mesela tandırı güzel olur, edirne de "kelleci fuat" vardır mesela ki,daha güzel kelle tandır yemiş değilim. yanında ne içersiniz diye sormaz rakı mı bira mı derdi ki o ayrı bi güzellik zaten. istanbul da cumhuriyet işkembecisinde de pek lezizdir ama mesela. çorbası da iyidir, hele kışın mistir, antakya gaziantep taraflarında kelleyi adamlar sabah kahvaltıda içiyor; hem de istanbuldaki gibi değil, terbiye yapmıyorlar çorbaya, kemik suyunda haşlıyor malzemeyi, suyuna sirke sarımsak, hadi afiyet olsun. gece 12 de kaynatmaya başlıyorlar kelleyi paçayı, öğlen saat 10 a kadar kazanlarla satılmış oluyor. gerçekten de "terbiyesiz" olduğunda ayrı bir lezzet; bir sene hasta olmadım oralarda desem yeri var. sağlık lan resmen. yine kelle tarafından beyin salatası vardır mesela, rakıyla güzel olur; dil haşlama pek sevmesem de köfteye azıcık katarsan tat verir mesela.

gerdan ın da iyisi süper olur bak; en baba hayvanda iki kilo mu ne çıkar, pişirmesi kokoreç gibi haliç kıyısında,sütlüce taraflarında bi'sürü yapan yer var. uykuluk la birlikte alkolün üzerine pek iyi gider, yine dalak böbrek de öyle. edirne de kasabın bi tanesi en iyi böbreğin nisan mayıs aylarında yenebileceğini söylemişti niye bilmiyorum ama diyosa vardır bişey bence. ama bence dalağı böbreği filan hiç soğutmadan direk kekikle hüpletmek en iyisi. bira da varsa yanında aman yalebbi.

ciğer kısmı bambaşka zaten; küp küp kesilmiş patates,yanına kırmızı soğan filan yine birayla. abav,bunun kalanını dolaba koyarsan ertesi sabah çayla bile yersin.bu arnavut ciğerini dışarıda bakırköy de kapanan bir altın fıçı birahanesi vardı orada süper yaparlardı, bi de annem süper yapar arkadaş. edirne ciğeri de güzeldir ama benim favorim arnavut ciğeridir. bak bunların işkembesine,kokoreçine filan girmiyorum pek, onlar da sevdiğimiz abiler.

pirzolası bifteği; çok yerde yaparlar ama ben edirne keşan yolunda bir kasabın pişirdiği kuzu pirzolanın üzerine tanımam; onun üzerine pirzola yemeye tırsıyorum resmen pirzolada jübile yaptırır. "kuzum yan tarafta tekelci vaa bak bira al ziyan etme körpecikleri" demedi mi bi de sarılıp ağlayacaktım adama, esnaflık işte abi. sırt eti her zaman lezzetlidir zaar.

billur; neyse fazla detaya gerek yok,denk gelirse yenir ama neden olmasın. öyle de mübarek hayvan bak.

bunun pastırması var,sucuğu var kavurması var. böyle şeyleri güvenilir yerlerden almak koşulu ile yine iyidir; ama ben fabrikasyonun bunları lezzetsizleştirdiğine inanıyorum, al bak kırklareli pehlivanköy den bi kangal sucuk, bi de maret al, dünyalar var arasında. yine kayseri den aldığın ile hazır pastırması bir olmaz. kavurma da öyle.

velhasıl güzeldir kırmızı et, kan yapar, sağlıktır, brokoli filan bi yere kadar di mi. çiroz gibi bi sürü hatun var etrafta, halbuki bi et suyuna bi çorba içse bi kan gelicek yüzüne haberi yok, aptal işte.
*

türkiyede büyükbaş, küçükbaş hayvancılık için çok uygun alanlar (bkz: doğu karadeniz)olmasına rağmen gereken önem verilmemiştir ve dışarıdan (bkz: angus) getirilmiştir.

kırmızı et, ülkemizde her kesmin istediği zaman yiyebileceği besin maddesi olmaktan çıkmıştır. fazla yenmesi halinde basur yapar. (basur, günümüzün zengin hastalığıdır) (bkz: basur)

ülkemizde parası olanın yediği kırmızı et, avrupada sahne elbisesi olarak kullanılıyor.
(bkz: lady gaga nın etten elbisesi)

zararlıdır. yemeyin de azcık ucuzlasın diye düşüncelerimizde rüyalarımızdadır.

yiyip yiyebilceğiniz en güzel şeydir. kuşbaşı yaparsın ya da biftek ooh ooh mükemmel olur.

görsel

görsel

pahalıdır.

zengin mutfağındadır.

Bazilarinin ağaçta yetiştiğini Sandığı, hayvanlardan üretilen besin ürünü.

Ne kokusuna, ne görüntüsüne ne de tadina tahammül edemiyorum 7 senedir. Aman aman.

Zamın alasını yiyen yiyecek.

Çok lezzetlidir.

sekiz ayda yüzde seksen zama uğramış et çeşidi.

bu fiyatla; o kırmızı olmayacakta, ne olacak.

az yağda çok pişmemiş olanı lezzetli olan et.

(bkz: nusr et)

kana kırmızı rengini veren ettir.