bugün

görsel
O efendi çalışmayan köle yerine boğaz tokluğuna çalışacak on tane köle bulacaktır. Çalışmayan köle ise açlıktan ölecektir.
şiirleri imgelerle dolu olduğundan anlaşılması ne kadar zor olsa da yine de bir şekilde insanı hoşuna gider okudukça okuyası gelir. ayrıca kendi şiirlerini bu kadar iyi okuyabilen birkaç şairden birisidir.
yeni nesil sağın cahit zarifoğlu'su. o da çok iyi şair, gerçek bir din faşistidir.
otkafalının teki.
türkçe itikadi lisandır diyen cahil yobaz. biris buna orhon yenisey yazıtlarını göstersin.
Ah ismet özel ne güzel söylemiş;

"Ne derler acaba?" diye kahrolası bir put vardır.
Yani "el ne der?" sözü sizde Allah’ın emirlerinin üstüne geçiyorsa, sizin kaybedeceğiniz başka bir şeyiniz kalmamış demektir..
Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin
üzgün, kara, ayaklanmaya hazır

dizelerinin sahibi.
Boşa çıksın reislerin, kahinlerin, şairlerin kuvveti. Güler yüzlü olmak neydi onu hatırlayın.
"Çözülmüş bir sırrın üzüntüsü" diye bir şiir yazmış şair daha şiirin adını görünce bile " özel" bir şair özel bir adam olduğunu anlıyorsunuz .
Not: dururmuyum hemen ezberledim şiiri.
Ezberlediğim diğer şiiri " mataramda tuzlu su "
Yine de onun en özel tarafı " türklüğü " anlaması, onun derinliğine girme çabası.
aptalın teki.
Lüks ve şatafat içinde yaşayan din adamları "azla yetinmeyi bilin" diyerek öğüt veriyor. Milyonluk arabalara binen siyasetçiler "kemerlerinizi biraz sıkın" diyerek akıl veriyor. Sofradan en çok payı alanlar bize şükretmeyi öğretiyor.
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi taşınacak suyu göster, kırılacak odunu kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin tütmesi gereken ocak nerde?
Adını gördüğüm anda kulaklarımda kendi sesiyle
“ Tozludur saçlarım saçlarımdan
devrilmiş sarayların dumanı savrulur “ dizeleri yankılanan şair.
Eski ev arkadaşım çok severdi, her gün mutfakta yemek yaparken bir şeyler dinlemeye ismet özel’le başlardık. En sevdiği şiiri ‘celladıma gülümserken çektirdiğim son resmin arkasındaki satırlar’ şiiriydi. Genelde bu şiirle başlardık.

Artık adını gördüğümde veya yemek yaparken dilimden dökülüyor kendi tonlamasıyla;

“Ben ismet Özel, şair, kırk yaşında.
Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar
ben yaşarken koptu tufan
ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat
her şeyi gördüm içim rahat
.”

Gerisini daha ezberleyemedim.
sızıyı gideren su ,suyun sızladığını kimseler bilmez
der ve ben biterim.
fikirlerini olmasa da şiirlerini çok beğendiğim türk şair ve yazar.
Neyin aslını öğrendiysem orada acı buldu beni.
Şiirden öte kenarda dursun şairi. Vasıfsız fikirleri vardır, harikulade dizelerinin aksine. Şairden öte değildir. Allah selamet versin, şiirini daim etsin.
Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum
Bahar da sürgülenir içime katranlar da
hem koşarak yarattığım sevgiler vardır
hem körlenmiş sevgilerin acısıyla
koştururum.
Hiç kimse yerinde saymaz. Ya felaketine ya da saadetine doğru yürür.
ismet keske biraz kinaye öğreneydin.
Ismet özel için bu abartılmış övgüler komik geliyor.

Bir nazım
Bir ataol behramoğlu dururken, hayır yok dilim varmaz.
intihar hadisesine bakışı takdire şayan.

görsel
makyajsız gelin olur.
çalgısız düğün olur.
bol gelinlik olur.
sade ev olur.
güzel ahlak ve kalbe şifa kitaplar çeyiz olur.
"insanlar ne der" diye kahrolası bir put vardır diyor ya ismet özel,eğer o putu baltayla yıkarsak her şey olur.
Sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler.