bugün

çoğu sözlük yazarında olabilecek durumdur. ense sertliği de varsa tadından yenmez.
genellikle bluğ çağında pek çok çocuğun başına gelendir, ebeveyn fark etmezse çocuk ne bilsindir.
daha sonra ebeveyn olunduğunda da benzer gizemlere gark olur, ya çocuklukta geçirdiği süreçleri hatırlamaz, ya ben çocukken de böyleydim der geçer.
ya fark edilmez ya da depresyon çok tü kaka birşeymiş gibi, yokmuş gibi davranılır, kendine konduramaz ve müdahale etmez, değişmek ve değiştirmek için birşey yapamaz.
bir ara her 4 kişiden birinin depresyonda olduğuna dair bir istatistikten bahsediliyordu, bu da belki bir etkendir. insan çevresinde aynı psikolojik tepkileri gösteren insanları gördükçe bunun doğal olduğunu zannetmeye başlıyor. aslında ben normalim hissiyatı.
mutsuz, ilgisiz, yorgun, bitkin, bezgin hissetme durumu mevcuttur kardeşimizde. yemeden içmeden kesilir. önceden yapmaktan zevk aldığı şeylerden de zevk almaz. konuşma miktarında da düşüş baş göstermiştir. cümleleri anlatım bozuklukları barındırır. depresyonda olduğunun kendisi de etrafındakiler de farkedemez.
(bkz: yorganın altında ağlamak)
depresyonun ibneliğindendir. erkeksen çık ortaya, göster kendini hamuğa goyyim. ne öle karı gibi gizlenmeler falan diyesi gelir insanın.
gizli mi açık mı sorusunun yanıtı psikoterapistte saklıdır.
Pek de gizli değildir bence. Gizli olsa varlığından haberimiz olmaz ki
(bkz: tabii lan manyak mısın)
sevdiklerine belli etmiyorsundur ama için günden güne ölüyordur.
neşeli mutlu olan -öyle tanınan-insanların benimsediğini düşündüğüm depresyon çeşitidir.
Duygusal veya manevi eksikliklerden kaynaklanır.