bugün

yazarın hiçbir öğretici değer aktarmadığı, büyesinde fayda ihtiva etmeyen yazılar..
birgün oğlum bana ;
baba senin en büyük aşkın kimdi ?
diye sorduğunda..
eski resimlerini çıkarmak istemiyorum!
sana bakıp;
anne demek istiyorum..
ismet özel kitabı ve aynı adlı kitabının girişi.

--spoiler--
meyva vermeyen bir ağaç kadar
faydasız olsun bu yazdıklarım.
dallarını meyvasına tama edip
kimse taşa tutmasın.
bu yazdıklarım çok budaklı, çok bükümlü
bir ağaç kadar faydasız olsun.
o zaman marangozlar
kesip biçmeye değer bulmaz böyle bir ağacı.
dokusu gevşek, gözenekleri geniş, reçinesiz
bir ağaç gibi faydasız olsun bu yazdıklarım.
odun olmaz bu ağaçtan desinler,
yakmasınlar.
faydasız olsun, yine de
bir ağaç gibi olsun bu yazdıklarım:
kökü toprakta;
başı gökyüzüne dönük.
belki kimse bahçesine dikmez,
şehrin bulvarlarına da sokmazlar onu.
ama
uzak, kıraç bir ıssızlıkta
bunalmış bir yolcu
dibinde oturacağı,
sırtını dayayacağı bir ağaç buldu diye
ferahlarsa
bu yeter.
(chuang tzu'nun peşinden)
--spoiler--

ismet özel

faydasız yazıyı geçtim bari adam olsaydık.

"uygunların" içinde uygunsuz biri olmak istedim;
beceremedim.
kaybettim diyerek kazananların,
uygunsuzlukta uygun bulunanların arasına karıştım.

bak yine bulutlandım.
en iyisi "göğe bakalım".
yoksa
buruşur elleri bugün doğan çocukların.
öğretici metinlerin değil de saçmalıkların prim yaptığı bir ülkede yazılan yaılardır.
benimkilerin büyük kısmı da dahil, sözlüklerdeki yazılar.
(bkz: championship manager vs football manager) bunun gibi birşeyler yazmaktır.