bugün

eugene ıonesco'nun bir oyunu.
insan ömrünün ilk 20-25 yılında nefret edilen bir şey.
"omur biter ders bitmez."

bir uzak dogu ogretisi
eğitim-öğretim'in insanlara kazandırmak istediği bilgi, beceri toplamı.
şuanda içimi kemiren,sırf onun yüzünden son bikaç haftadır her türlü nesneye küfrettiğim,artık tiksindiğim ve hayatımı kendi elleriyle boğmaya başladığını düşündüğüm iğrenç yaratık.
teneffüs bittikten sonra mola verilip derse girilir
bir öğretmenle öğrencisi arasında geçen bir dersi konu alan tiyatro oyunu.
Eugene Ionesco'nun "Ders ve Sandalyeler" adlı oyunundan uyarlayan Ayşe Burcu Eren'dir. Murat ipek'in yönettiği oyunun oyuncuları, Ayşe Burcu Eren ve ibrahim Can'dır.

--spoiler--
Ders esnasında olanlar, bireyin içsel çatışmaları, sahneye yansıyor. Hikayede tekrarlanan son, oyunda bir süpriz olarak karşımıza çıkıyor ve gündelik hayatın absürditesi, tüm trajikomikliğiyle gözler önüne seriliyor. Ders, anlamsız bir dünyada şaşkınlık içinde sürüklenen, çaresiz bireyler arasındaki iletişimsizliği gözler önüne seriyor. izleyiciye verilmek istenen yegane mesaj, Ionesco'nun şu sözlerinde somutlaşıyor: "Bu dünyaya yardım edebileceğini sanmaktan gülünç ne olabilir?"
--spoiler--
bir olayın sonuçlarının zihinde bıraktığı izler.
ing. lesson
teneffüs arası.
insan öğrenerek gelişimini sürdürür. öğrendikçe hayata karşı kendi bakış açısını oluşturur.
okullarda öğretmenler öğrencilere hayatlarında "sözde" lazım olacak bilgileri belirli süreler içerisinde verirler.
bu süreç oldukça acımasızdır çünkü insanın kazanması beklenen iyi davranışları "nedense" bir türlü kazanamadığı,
üstüne üstlük yıllarını da heba ettiği rahatlıkla gözlenebilir ve dönüp ardına baktığında beni bana bıraksaydınız daha güzelini öğrenirdim diyenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. insanı eğiten hayatın ta kendisidir.

(bkz: şu öss olmasaydı)
hayat boyu hiç bitmeyen öğrenimlerin hepsidir.
çalışılmadığı sürece bir boka yaramayan olgu.
çalışıldığı süreçte, bol küfür yiyen olgu.
çalışır gibi yapılınca, içini rahat ettirmeyen olgu.
alm. unterricht
arapça bir kelime kökü. dersten türeyen birkaç kelime:

(bkz: tedris)
(bkz: medrese)
(bkz: müderris)
bizim için ölüm gibi bir şeydir 16 yıl uzunluğunda ölümdür 45 dk kalık dır ve 15 dk molası vardır bi sezonu 365 gündür ve 90 gün molası vardır.
Calısmam gerekendir. Ama kafayı toplayamıyorum. Yapanlar utansın.
ögrence manasına geliyormuş.
Her gün ertesi günün tesellisi oluyor. Plan yap azıcık çalış ve masadan kalk.

Olmaz böyle.
Bilinçaltının kulağına küpe takması.
olaylardan alınması/çıkarılması gereken şey...
ders çalışmam gerekiyor ama üşeniyorum ve matematiği daha çok çalışmama gerek.
bazen hayatta yaşanılanlar da ders niteliğindedir.