bugün

bu konuda yazılanlar piç erkek efendi erkek ayrımı gibi saçma sapan tartışma konularından öteye geçemediği için önce bu saçma ayrımın saçmalığından bahsederek giriyorum konuya. biraz yorucu ama umut ediyorum ki faydalı bir metin olur sizler için.

Arkadaşlar, insanlar onlarca farklı ilişki içinde bulunur, farklı yerlerde yaşarlar ve hayata farklı şekillerde başlarlar. insanları kadın veya erkek diye ayırmak(sosyal anlamda) yetmezmiş gibi bir de erkekleri piç erkek efendi erkek diye ayırıyorsunuz. Yanlış.

insanlar farklı hayat kombinasyonları içinde, doğal haliyle farklı tiplere evrilirler. Tersi de mevcuttur. insanlar içine girdiği gruptan dışlanma korkusu veya onay tutkusu yoluyla zamanla o grubun idealleştirdiği insan tipine doğru da evrimleşebilir. Her insan farklıdır ve farklı görülmeyi hak eder. Ayrıca her insan aynıdır ve bizden biri olarak görülmeyi hak eder. Anlayacağınız insanları sınıflandırmak bir yerde mümkündür ama bu piç/efendi platformunda değil. Bu çok daha fazla emek isteyen insanı geren bir çabadır.

Bir erkeğin sevgili bulamamasının sahip olduğu karakterle alakası yüksek oranda yoktur. Bir erkeğin sevgili bulamamasında çevresiyle olan ilişkisi etkilidir. Bu bağlamda bir erkeğin neden sevgili bulamayacağına ilişkin bir kaç neden sıralayabilirim. Bunlar benim bizzat başıma gelen ya da arkadaşlarımda gördüklerimdir.

1- bir erkek, üniversite okumak için taşra kentinden çıkıp büyük şehire gider. Ailesinden, memleketinden kalan alışkanlıkları bırakamaz ve büyük şehrin insan ilişkilerine kendini adapte edemez. Bu durumda büyük şehirlerde geçerli olan ''tanıdıkların gücündür'' kuralına, arkadaş edinememesi nedeniyle ters düşer. Asosyalleşir ve çevresinde arkadaşı olmaz. E tabi erkek olmayınca kadın da olmaz. Çünkü seni tanıyan insanlar yoktur, seni anlatacak, seni övecek, senden bahsedip meraklandıracak.

2- Bir erkek, işsizdir. Yani parası yoktur, yirmi beş yaşına gelmiştir ve ailesiyle yaşamaya devam etmektedir. Kendi kararlarını alabilecek kadar bağımsızlığa sahip değildir. Unutmayın! bir evin bir erkeği olur. Babanızın evinin erkeği babanızdır. Onun inandığı tanrılar hükmeder o eve ve onun kuralları geçerlidir. Bir erkek, maaşının yarısını kiraya yatırıyor olsa dahi ayrı bir evde yaşamalıdır. iki erkekle daha aynı evi paylaşmak bile baba evinde yaşamaktan daha iyidir. iş, bu açıdan önemlidir. Size yalıtılmış bir hayat sağlama imkanı verir. kendi tarzınızla donattığınız eviniz, sizin kimliğinizin bir parçası olur.

3- Bir erkek, şehir merkezine uzak oturuyordur. Bu nokta, en son farkettiğim noktadır bu mevzuda. Büyük şehrin bir diğer kuralı; ''merkezde yaşa, merkezde ol'' merkeze yakın bir evde şehrin acımasız ama size muhtemelen daha çok arkadaş edinme fırsatı tanıyacak o kalabalığa daha yakın olursunuz. Tanıştığınız bir insanı evinize davet etmek çok daha kolaydır. Sizi daha çok tanımasına fırsat verebilirsiniz. Eğer kafede barda konuşmanız, görüntünüz ile bir kadını etkileyememişseniz bunu evinizin dekorasyon tarzıyla bir ölçüde kolaylaştırabilirsiniz. Sadece duvara asılı bir poster ile o kişi size yakınlık duyabilir. Bu mümkündür. Fakat merkezden bir saatte gittiğiniz bir eviniz varsa o insanı eve çağırmak sizin için zor olacaktır.

4- Bir erkek, asosyaldir. Asosyallik, bir çok şekilde gelip insanı bulan bir canavardır. Bir insan çok fazla kitap okuduğu için asosyal olabilir, çok fazla bilgisayar oyunu oynadığı için asosyal olabilir, insanlardan kaçmak istediği için asosyal olabilir. Asosyal olmak, ilginçtir ki ciddi anlamda hayatınızda bir değişiklik olmadıkça sizi pek rahatsız etmez. Soğuktan ölmek gibidir. Tatlı bir uyku önce, sonra kesin ölüm.

5-Bir erkek, bir kadınla ortak bir uğraşa sahip değildir. Buradan gidip tiyatro kurslarına falan akın edin demiyorum. Bir kadınla ortak bir uğraşa sahip olmak için öncelikle o şey her neyse ona ciddi anlamda yönelmek gerekir. isminiz o işle anılmaya başlandığı anda, o işle alakalı insanlarla arkadaş olmanız daha kolay olur hatta siz, o işte başarılı olmak için arkadaş olunmak zorunda olduğunuz insan olursunuz. Bu da size elbette bir sevgili kazandırır. Bir başka boyut ise bir kaç konuda derinlemesine bilgi sahibi olun. Bu, bir edebiyat ekolü, bir spor dalı veya bir eğlence anlayışı olabilir.

6- Bir erkeğin kadınlarla ilişkisi ters gitmeye müsaittir. Bu konuda size tavsiye vermek isterdim ama bu konu sayfalarca yazmayı gerektirir. O yüzden size kısa yoldan bir tavsiyede bulunayım, kadınları etkilemek, onlarla tanışmak vs. kadınlarla ilgili her konuda her yazılana, her söylenene dikkat edip aklınızda şöyle bir tartın. Bir süre sonra neye önem verip neye önem vermeyeceğiniz kendini gösterecektir.

7- Bir erkek, korkaktır. Bu korkaklık şahısların hareketlerinden de olabilir, onların görünür veya görünmez güçlerinden de olabilir. Öncelikle şunu kabullenin, girdiğiniz her ortam, kavga etmenizi ve yenilmenizi isteyen insanlarla dolu olacak. Bir mücadeledir bu anlayacağınız. Bir işyerinde, bir arkadaş grubunda düşmanlarınız olacak, yoksa bile kendinize yaratın. Çünkü o insanlar oradaysa mutlaka diğerleriyle de mücadele içindedir ve varlığını sürdürebilmişse ya o grubun yeterlilik şartlarına fazlasıyla uyuyordur ya da bir gücü temsil ediyordur. Kavga etmekten sakınmayın. Ki, genelde bu düşmanlar erkekler olacaktır ve çoğu kezde yumruk yumruğa olmaz bu kavga. Tabi ki o ortamdaki kadınlar sizin onları gelip almanızı beklemeyecek. Onların tercihleri var ve her zaman güçlü erkek daha bir tercih edilebilir olacaktır. Eğer iki kadın aynı anda sizi ister ve sizin için hafif de olsa bir rekabete girerse sizin erkekliğiniz, siz çok farklı bir anlama kavuşacaksınız. Bir nevi ödül gibi, bir nevi para gibi.

aklıma gelenler bu kadar. Ben, yani vade retro satana kendi cinsime çıkmazda olduğu meselelerde yardımcı olmak isterim. Umarım yardımcı da olurum. Bu entryde yazılanları okuyup, kafasına takıp deneyenler umut ediyorum ki olacaktır. O insanların bu başlık altına entry ile veya özel mesaj atarak bana veya bizlere tecrübe aktarımı yapmasını çok isterim. Metinler söz konusu iken, öğretmezsen var olamazsın. Her ne kadar gelip buraya tonla yazmış olsam da ben de hala öğreniyorum ve öğreneceğim çok fazla şey var.

kadınlar için de aynı isteğim geçerli. Bir kadının bunu okuması, erkekler hakkındaki görüşünü genişletebilir. Bir kadın, etrafında daha kaliteli erkekler görmek adına bu başlığa entry girmek gibi kolay ve faydalı bir eylemde bulunabilir

Tecrübelerinizi bizimle paylaşın. iyi geceler.

edit: bir dostumuz iki unsurdan daha bahsetti. Bunlar, birini uzun süre sevme ve tüm şartlar elverse dahi baş gösteren şanssızlık. kendi cümleleriyle devam etmek daha doğru olacak.

''bir erkek yıllar yılı birisini sevdiği için bile sevgili edinemeyebilir. bu var olduğu çevrede onu daha da arzulanan bir birey yapacaktır''
''bazen de tüm yazdıklarınız geçerli bir duruma eğrilse dahi erkek için şans bir süreliğine yanında değildir''
Çok basit, kızın bu konuda potansiyeli ve ağırlığı vardır.

O kadar.
28 yıldır bulamadım umudumu kaybetmek üzereyim sözlük.
evim var.
arabam var.
aile zengin.
tip desen var.
ama kız yok yoksa ben kızmıyım lan erkeklerimi yavşasam.*
kızlari etkilenmesini bilmiyordur büyük ihtimalle ve agzi laf yapmıyordur ondan bence..
Korktuğu için.
sevgili aradığı için bulamaz. aramasa her şey kendiliğinden gelişecektir de arar. bulamamak için arar.
Hoşlanıp hoşlanıp açılamıyordur.
(bkz: windbag)
En az üç mantık barındırdığına inandığım durum.
Ancak bu üç durum tabiki arama arayışında olanlar açısından değerlendirilebilir.
Yanlış yaklaşıyordur.
Yanlış kadına yaklaşıyordur.
Yanlış kadına yaklaşmaya çalışıyordur.
Nitekim bu durum yokken kadın da yoktur ortada.
aslında bu biraz da tahammülle alakalı, bazı şeyleri gördükçe artık tahammül edemiyorsun. mesela eskilerin yanlışları olsun veya yaşadıkların algılarını değiştiriyor, yaşamaya değer bir şey bulamıyorsun. hele hele yaş büyüyünce artık hata yaptık oldu bir kere diyemezsin. bunun sorumluluğu fazlalaşıyor.

bide yaşın ilerlemesiyle artık ciddi düşünmek insanı biraz daha temkinli yapıyor, mesela evlilik durumu oluyor. bu korkunç bir şey bence, bir kadında duruyorsun ve artık seçme şansın yok. hata bile yapsan bununla yaşamak zorundasın ve ayrılmak daha büyük sorunlar çıkarıyor.

bence yaş etkisi, yaşadıkların, ciddiyete alma oranın bunlar çok etkili.

yani şu soru çok kafama takılıyor, burada bırakıyor muyuz?

bu korkunç geliyor açıkçası. yani birinin "son" olması fikri bence çok korkutucu.
sevecek bağlanacak gibi oluyor sonra da geçiyordur.
Ya boyu ya tipi ya da parasi da yoktur .bu üçü olmayan da var ki onlara birşey diyemem
kendisine saygısı olduğu için. ne hale geldiniz be kızlar, köpek gibi sürünmeyip, sulanmayıp sizi rahatsız etmedikçe erkeğe yüz vermeyen iğrenç varlıklara dönüştünüz iyice.
Belki de ilk ve son aşkı sağ elidir. Yakında evlenir, allah bir yastikta kocatsin deriz.
Yanlış düşünce,
Her kör satıcının,
bir kör alıcısı vardır.
Bunlar bahane olamaz. Herkesin bi dengi var. Istese bulur. Yada şansı varsa bulur. Gerçi bunu diyen ben miyim (!) Ama zamana bıraksın durumu düzelince bulur.

Ayrıca evlilik kadar saçma bişey yok. Ben biriyle bi ay çıksam bile bi yıl gibi geliyo. Aşk heyecan bittimi ilişki ölüyor. Kaldı ki biriyle yirmi yıl yaşayacaksın. Ne kadar samimi?
Tanıştığı insanların 1 hafta sonra bambaşka insan olmasına sebep oluyordur.

Sadece 1 hafta. ikinci gün "günaydın" diye mesaj atan birisi, 1 hafta sonra "seni üzmek istemiyorum, çok iyi bir insansın, benden daha iyilerine..." Diyerek kendini yerin dibine sokup, kazarak uzaklaşmaktadır.

O yüzden limit 1 hafta, eğer 1 haftadan sonra konuşuyorsa eğer, bir umut var demektir. Ama öylesi görülmedi henüz.
güncel Önemli Başlıklar