bugün

ismi havalı durduğu için herkesin üzerine kılıf gibi giydirmeye çalıştığı hastalık. minör depresyonlarına, şizofreni tanımı koyan tayfanın yaşlanmış hali.
Burada açıklamak istemediğim bir doktor tarafından üniversiteye başladığım ilk yıl teşhisi konulan hastalık. Hastalığı kabul etmedim. Hastalarda hastalığı kabul etmez dedi. Tüm aile toplandı. Sonra ilaç tedavisine ve psikoterapiye başlayalım dediler. Olanzapin verdiler bana ilaç beni tüm uyutuyordu. Yetmiyor okulda da uyuyordum. Deli gibi açtım sürekli. iletişim ve insan ilişkilerim öyle sıfır noktasına geldi ki bir gün en iyi arkadaşımla tek kelime konuşamadım. Şu an hala o günü "napim anca bunu bulabildim" in hiç konuşmadığı gün olarak hatırlarız. Okuldan eve gelince yemek yiyip saat 8 gibi yattığımdan ders çalışmaya da vakit yoktu. Okulda başarısız oldum. Psikoterapinin de işe yaradığı yoktu. Sadece artan dozlarda olanzapin alıp günümün yarısını uyuyacak geçiriyor kimseyle konuşmuyordum. Deli gibi bunun nereye varacağını düşünüp düşüncenin sonunu getiremiyordum. Bir şeylerin yoluna gireceğine dair inancım kaybolmaya başladı. Hatta öyle ki ailemin de inancı tükendi. Orda durmuş en verimli çağlarımda kelimenin anlamıyla uyuyordum. Bu sırada merdivenlerden adım adım aşağı indiğimi de hissediyordum. Dibe yavaş yavaş yaklaştığımı görüyor, değişik bir endişe duyuyor ama duruma müdahale edemiyordum. Olanzapinle dostluğumun 5. Ayı içinde bir sabah kalktım sıkıldım ve hayatımı değiştirmeye karar verdim. Şehir değiştirdim. Tüm ilaçları bir gün içinde bıraktım. Ve bazı dogmalara sıkı sıkıya bağlandım. 2 ay içinde her şeyi unutmaya çalıştım. Kısmen başarılı da oldum. Yaklaşık bir sene geriye bakmadım. Daha sonrasında el titremelerin için nörolojiye gittiğimde psikiyatri konsültasyonu istediler. Psikiyatrist uzun uzun ilgilendi. Geçmişteki teşhiste hata olabileceğini söyledi. Bir kurul topladılar. Sonra doktorlar beni ortalarına alıp bir takım sorular sordular. Sonuç olarak yalnızca kişilik bozukluğu dediler. Olanzapinin de boşuna verildiğini eklemeyi unutmadılar.

işin özü hayatımın en verimli çağlarından 4 ayı sikilip atıldı bir doktor tarafından. Ailemin yaşadıklarını söylemiyorum bile. Tüm dengelerim bir ilaç yüzünden bozuldu. Bünyemde bir darbe etkisi yarattı. Kendimi toplamaya yeni yeni başladım. Halen 3 ayımı hatırlayamayorum..
entel hastalığı. bizim mahallede kimsede yok.
ilaçlarına başlaması ayrı, bırakması ayrı sıkıntı olan hastalık. Yalnız bir yaşam sürüp yalnız ölmek zorunda olmak garip bir his.
Önceleri manik depresif bozukluk veya manik depresyon adıyla bilinen bipolar bozukluk, riskli davranışlar nedeniyle ilişkilere ve kariyere zarar veren, tedavi edilmediği zaman intihara bile yol açan ciddi ruhsal bir hastalıktır. Bipolar bozukluk, maniden depresyona kadar uzanan ruh halindeki aşırı değişiklikler olarak tanımlanır. Bu ruh hali oynamaları arasında, bipolar bozukluğu olan kişi normal ruh hali de deneyimleyebilir. “Manik” terimi aşırı hareketli, enerjik, konuşkan, umursamaz, güçlü, öforik bir dönemi tanımlar. Bu dönemde alışveriş çılgınlığı veya impulsif riskli seks isteği oluşabilir. Sonra, birdenbire bu yükseklerde uçan ruh hali karanlık bir ruh haline dönüşebilir, örneğin; sinirlilik, kafa karışıklığı, öfke, kapana kısılma hissi ortaya çıkar. Bu bir öncekine tamamen zıt olan ruh hali depresyon olarak tanımlanır ve üzüntü, ağlama, değersizlik hissi, enerji kaybı, haz kaybı, uyku problemleri ortaya çıkabilir. Bu yükselmeler ve alçalmalar her insanda değişiklik gösterdiğinden, bipolar bozukluk teşhis edilmesi zor olan bir rahatsızlıktır.

Bazı insanlarda mani veya depresyon haftalarca, aylarca hatta yıllarca sürebilir, diğerlerinde ise sık ve dramatik ruh hali değişiklikleri olarak görülür. Bipolar bozuklukta her zaman dramatik ruh hali değişiklikleri görülmez, esasen çoğu insan bunlarla rahatça başa çıkar.

Manik dönemler çok yaratıcı olabilir, bu yüzden işlerin harika gittiğini bile düşünürler. Mani artarak kötüleştikçe, tehlike ortaya çıkar. Değişiklik çok dramatik olabilir ve felaketle sonuçlanabilir. Kişi umursamaz davranışlarda bulunabilir, aşırı para harcayabilir, rastgele cinsi münasebette bulunabildiğinden cinsel açıdan riskler oluşabilir. Depresif dönemler de aynı derecede tehlike taşıyabilir ve kişi sürekli intiharı düşünebilir.

Bipolar bozukluğu olanların aileleri için de durum eşdeğer bir zorluk yaratır. Bu, aileler tarafından kabul edilmesi en zor olan ruhsal hastalıktır. Örneğin, aileler şizofreniyi daha kolay kabul eder, bunun bir hastalık olduğunu anlarlar. Fakat kişi çok üretkenken, birdenbire mantıksız ve saçma sapan davranmaya başladığında, bu durum ailede daha büyük bir hasara yol açar. Bu durumda yapılacak en iyi hareket bir psikiyatriste görünmektir. ister bipolar bozukluk, ister başka bir ruh hali ile ilgili bir problem olsun, tedavi her zaman mevcuttur. Önemli olan problemi fark etmeniz ve yardım aramanızdır.
Başlangıcını -hatta muhtemelen başlangıcından da ötesini- yaşadığım iddia edilen hastalık.
Yok öyle bir şey. inkar etmek için söylemiyorum bunu. Tamam entryleri okudum. Doğru çoğunu hatta neredeyse tamamını anlıyprum çünkü ben de yaşadım. itiraf ediyorum intiharı da çok düşündüm. Ama bunlar herkesin başına gelen şeyler. Kimseden her gün aynı ruh halinde olmasını bekleyemezsiniz.
iki hafta önce sevgilimden ayrıldım dört beş gün yataktan çıkmadım. içimden parmağımı bile oynatmak gelmedi. Şimdi ise gayet keyifli ve mutluyum. Olamaz mı? Hasta olmayan bir insan ruh halinden ruh haline geçemez mi?
Her mutlu olduğumda yalancı bu manik evre diyip ağzıma sıçmak zorunda mısınız?
Hasta falan değilim ben. Dönün bakın etrafınıza o sıraladığınız belirtilere sahip onlarca insan var. Ama arasından bir tanesini seçip bipolarsın diye hemen karar vermeyi çok seviyoruz millet olarak.
Hasta olmayanı bile hasta edersiniz şüphelerinizle.
Başlangıcında tedavi olduğum bir hastalık. Zor ama aşılabilir.
Intihar ettirir.oldurmezse süründürür.alternatif yontemler deneyin.
carrie mathison'ın muzdarip olduğu hastalıktır.
(bkz: homeland)
Son donemin moda hastaligi.
Nurseli idiz sag olsun. Cikti ortaya anlatti hastaligi detaylariyla sonra aniden binlerce bipolar hastasi cikti ortaya. Meger hep bu kivilcimi bekliyorlarmis.
Bundan bir onceki moda panik atak idi ama simdilerde onun modasi gecti. Simdi herkes bipolar.
Herkes ya bipolar ya da bipolar yakını var.bu iş sabah mutlu akşam hüzünlü olmaya bağlı tamamen, evet.
Etrafımdaki bipolar arkadaşlarımı düşündüğümde, genelde ikizler burcunda görülen hastalık çeşidi. Tabi bu benim yorumum, bilimsel değil.
rahmetli robin williams ta bu hastalıktan muzdaripti. Allah rahmet etsin.
artiz hastaligi olarakta bilinen sahip oldugum psikolojik rahatsizliktir. iki donemden olusur; depresyon ve manik donem. depresyondayken intiharin esigindeyken bir sonraki gun kendinizi dunyanin krali olarak hissedersiniz. velhasilkelam zordur.
Çok neşeli , sosyal , özgüveni yüksek kişinin bir anda depresif, alıngan, asosyal, acılar içinde kendi içine gömülmesi. Bunu yaparkende mutlaka nedenleri vardır. Kafasını çokça taktığı bir şey veya paranoyalar.
Kafasında kurduğu kısım daha fazladır.
Bir anda üstünüze gelebilir bu insan.
Onu sevmediğinizi ve aldatıyor olduğunuzu düşünmesi yeterli. Tam da böyle bir zamanda bilmeden onunla sorun yaşarsanız Ayvayı yersiniz.
Düzelebileceğinden ise emin olduğum rahatsızlık. Anlayışlı ve sabırlı olmak da yarar var.
ruh halindeki aşırı değişiklikler olarak tanımlanır. manik terimi; aşırı hareketli, enerjik, konuşkan, umursamaz, güçlü, öforik bir dönemi tanımlar. bu dönemde alışveriş çılgınlığı veya impulsif riskli seks isteği oluşabilir. sonra, birdenbire bu yükseklerde uçan ruh hali karanlık bir ruh haline dönüşebilir. örneğin; sinirlilik, kafa karışıklığı, öfke, kapana kısılma hissi ortaya çıkar. bu bir öncekine tamamen zıt olan ruh hali depresyon olarak tanımlanır ve üzüntü, ağlama, değersizlik hissi, enerji kaybı, haz kaybı, uyku problemleri ortaya çıkabilir.
bipolar bozukluk teşhis edilmezi zor olan bir rahatsızlıktır.
çaresi: (bkz: tasavvuf)
Bende bulunan bir ruh hastalığı türü. Duyguların dengesiz olmasından kaynaklanır. Depresyona düşmemek için vücudun verdiği tepkidir.
nelere sebep olabileceğini kimsenin kestiremeyeceği hastalık.
lustral olmadan yaşayamayanların hastalığıdır. asıl problem, ne hastalıktır, ne değildir , ne dibe çökersiniz ne zirveye çıkarsınız. yavaş yavaş kaybedenlerin hastalığıdır.
neden bu kadar abartıldığını anlamadığım hastalık. ismi yüzünden mi karizmatik acaba? Ulan her 20 insandan 5 inde (türk insanı) olan durum.. türkiye olum burası tabi duygularında sıkıntı olur. ergenlerde bundan bende var diyince karizma mı oluyor ne? bebe misiniz mk?
Bipoları olmayanı sözlüğe almıyorlar sanırım. Derdim gerçekten bu hastalıkla dalga geçmek değil çok yakınım olan birinden bunun nasıl Kötü bir süreç olduğunu biliyorum. Sinir olduğum şey sürekli olarak bu hastalığın pazarlanması. ' ay bipolarım azdı yineeee özgesuuğğ ' ' boderlinem tekliyooğ ouuf ' diye kalıplaşmış problemleri ilgi çekme anlamında kullanmayın artık. Burada kimse acımıyor ' ah canım neler çektin sen öyle ' diye de saçınızı okşamazlar emin olun. isteyen üzerine alınabilir.
kişilik bozukluğudur.aman uzak durun.
Genetik olabilitesi vardır ve ssrı grubu ilaçları kullanmaları sakıncalıdır maniyi tetikler kısımları bölümleri vardır merdiven gibidir yükseğe çıktıkça kafan karışır en tepeden sonra ise işin bitmiştir. Lityumu kafanıza göre bırakamazsınız
şu tarz hastalıklarla sırf isimlerinden dolayı dalga konusu yapan, yapabilen beyinleri görmek ne kadar da acı dedirtir.

evet "cahilliğinize" veriyorum. umarım başınıza bu tarz şeyler gelmez !