bugün

tehditten ziyade gerçekleri açıkla çağrısıdır. ama siz başbakanı kötülemek için, ne tehditçi herif, önce kendisine baksın diye kötüleyeceksiniz yine. o yüzden tehdit olarak algılamakta sakınca yok tabi.
çirkin bir argumentum ad hominem yöntemidir.
tam anlamıyla akp zeka seviyesine hitap eder ancak bu sefer başbakanın eli gerçekten çok zayıf. adamı beni ve temsil ettiğim değerleri rahatsız edecek tarzda haberleri gerçek ve somut olsalar dahi gündeme getirmeyeceksin diye tehdit etmektir. lan böyle bir şey var mı?

işine gelince saçma sapan anketleri yaptırıp, yayınlattır. sonra bak sen millete bunu göstermezsin diye saldır. hayır işin tuhafı ve akpli algısını aşan tarafı şu.

doğan medyası yorum katmıyor. haberi olduğu gibi veriyor. o haberin içeriğindeki gerçek ise birilerini tokat manyağı yapıyor ki, direk şantaj mekanizması devreye giriyor.

bu deniz feneri davası çok adamı yerinden edecek güçte, yeter ki ergenekon davasındaki kararlılık gösterilsin.

gelin pisliklerin üzerine hep beraber gidelim!
durmak yok yola devam!
(bkz: tencere dibin kara seninki benden kara) *
hiltonu yıkıp rezidans yapma isteğinin yerin getirilmemesi,satın aldığı yeni kanalın sinyal tahsisinin varolan yasalardan dolayı yapılmaması gibi küçük isteklerden ötürü aydın amcamın zırlması ve patlattığı iftira bombalarının inşallah götünde patlamasını istediğimiz olay.hilton arsasından kazancağı para milyar doalrı bile geçince bağırması doğla olan adamdır.
klasik akp'Li algı seviyesini ve siyasal körlüğünü yeniden görmemize yol açmış tehdit.
bir kere ortada bir iftira var diyelim. o iftirayı aydın doğan değil Frankfurt Bölge Mahkemesi atıyor tayyip erdoğan'a. bu işin birinci kısmı.

a tosuncuklar hemen adamımız masum adamımız masum tribine gireceğinize, birazcık okuyun şu mevzuyu.

işin diğer kısmı da şu, aydın doğan bu haberi gerçekten hilton mevzuu yüzünden gündeme getirmiş olabilir. ama bu sebep,almanya'daki bir mahkemenin zahid akman ve deniz feneri hakkında kesinleşmiş bir hükmü olduğu gerçeğini değiştiriyor mu?

bu iddianamede tayyip erdoğan'a kadar uzanan bir finansal ilişki zincirinin ortaya atıldığı gerçeğini değiştiriyor mu? bu da işin ikinci kısmı.

ama bilirim basmaz kafalar, yanar ampüller.

sen sandığa git akp'ye oy ver seni alıkoymayalım yüce kekistan ulusu.
bazılarının sinirden ellerini titreten "bak sen benim pisliğimi yazarsan ben de senin pisliğini anlatırım hıııı ona göre" deyiştir. şimdi akp'Li zekasının algısı için aşk ile şevk ile bir daha!

zahid akman'In deniz feneri davası ile ilgili almanya'ya girişinin yasaklanması kesin bir almanya frankfurt bölge mahkemesi kararıdır.

önce el google.

sonra abi kafamdaki ampülü yak diyenler özelden müracaat edebilir.
(bkz: beygirce bilmemenin sıkıntılarını çekmek)

--spoiler--
Almanya'nın Main-Taunus Bölge Yabancılar Dairesi'nin, mali suç işlediği gerekçesiyle RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın ülkeye girişini 5 yıl yasakladığı ortaya çıktı. Geçen yıl mayıs ayında başlayan yasak, 2012 yılının mayıs ayında bitecek.

Almanya'da tarihin en büyük bağış skandalı olarak tanımlanan Deniz Feneri davasında sanıklar itiraflarda bulunurken, RTÜK Başkanı Zahid Akman'a da Almanya'ya giriş yasağı konduğu öğrenildi. Main-Taunus Bölge Yabancılar Dairesi, Akman'ın geçtiğimiz yıl mayıs ayından 2012 yılının mayıs ayına kadar 5 yıl Almanya'ya girişini yasakladı.
--spoiler--

şu yukarıdaki kesin hükümü ve kararı bilmeden yapmış olsa gerektir diye düşünüyorum. laf salatası yapayım üç kuruşluk çapsızlığımla iki artistlik yapayım diyenlerin yanında yöresinde saf tuttuğu büyük ayıp.

http://www.sonsayfa.com/H...icin-sok-karar-82661.html
(bkz: portekiz başbakanının aydın doğan ı tehdit etmesi)
öncelikle tehdit değildir, çünkü recep tayyip erdoğan aydın doğan'ı tehdit edemez. bir ihtimal danışıklı laf dövüşü ya da ufak bir uyarıdır. tehdit etmeye kalksaydı, aydın doğan da elindeki belgelerle onu tehdit edebilirdi.
siyasi oyunlarda her belge bir koz olarak saklanır. sanıyor musunuz ki aydın doğan sus pus mort oldu oturdu yerine? hiç de değil, damarına basılırsa iki günde damarına basanın tüm rezilliklerini ülkeye duyurur. bunu da bırakın başbakan, siz de olsanız istemezdiniz.
iki taraf da çok güçlüdür, o nedenle bunlar sadece ses duyurma amaçlı laf dövüşüdür, ötesi gelmez, gelirse de birbirlerinin kuyusunu kazar içine düşerler.
-aydın ananı...
+höst!
-lan. aydın ananı...
+tehdit mi ediyorsunuz? ayıp olmuyor mu sayın başbakanım?
-ananı da al git diyecektim lan.
+hıı. tamam o zaman. alıştık ona.
kendi gemisinde delik açan bir farenin, başbakan tarafında köşeye sıkıştırılması durumu.
recep tayyip nedir peki bu gemide?
tazminat ödeyecek kadar zengin olmadığımdan, recep tayyip başbakanlığı bırakınca söylerim.
(bkz: iki büyük tehlikenin türkiye yi tehdit etmesi)
suç unsuru içermeyen tehdittir. her tehdit suç unsuru içerecek diye bir şey yok, mesela ben kardeşimi anneme söylerim diye tehdit ederdim. burda da başbakan aydın doğan'ın pisliklerini vatandaşıma söylerim diye tehdit ediyor. gidişat iyi gibi...
(bkz: başbakan aydin in doğanı tekmelemesi)*
anlık sinirlerine yenik düşerek tüm pisliklerini ortaya çıkarmalarını beklediğimiz iki türk anti kahramanının arasındaki ilk kıvılcım.

ortaya çıkacak türlü önemli belgeleri yüzünden elele bu ülkeyi terketmek zorunda kalmalarını umuyorum açıkçası. en azından istemeseler de ülkeye bir yararları dokunur bu sayede.
rte'nin bir kabadayı edasında aydın doğan'a meydan okumasıdır. aydın doğandan açıklama yapmasını buyurmaktadır.

ayrıca;

(bkz: it ite buyurur it de kuyruguna)
bir yerden keklenmiş beygirlerin, haliyle beygirliklerinden ötürü taktıkları beygir gözlükleriyle bakarak akılları sıra yorum kattıkları tehdit etme.

buradan tüm gözlük olarak amerikan ve menderes tarzı rayban kullanan çift ayaklı beygirlere sesleniyorum.

hukuk mevzusundan bi s.k anlamıyorsunuz, hukuksuzluk kanınıza işlemiş, adam kayırmacılık, dolandırıcılık, ihale yolsuzluğu ulan hatta en adi sapıklıklar bile, vücudunuzun her yerini sarmış sarmalamış...

e be istanbul güzeli,
hiç mi anlamazsın okuduğundan, diyorum ya beygirce bilmemenin sıkıntısını yaşıyorum.

bak küçük tayyo sana anlatayım,
şimdi bi frankfurt mahkemesinde süren bir dava var, bir de main taunus mahkemesinde süren bir dava var.

şimdi anlaşıldı mı?

o yüzden yabancılar mahkemesinden karar çıkmış yani nihai ulan nihai...

sallama g.tünden dezenformasyan yapmaya kelime dağarcığın, izanın bilgin yetmiyorsa yapma bunu.

frankfurt mahkemesinde ise iddianameye isnad ediliyor yani o henüz nihai değil.

şimdi git bi elini yüze yıka, gusül abdesti falan...

(bkz: atları da vururlar)
(bkz: aydin dogan baskanim bana bulasma dedi)*
Herkesin gözüne bakarak yapılan bu tehdit, aslında bir şantajdır. Herkese nasip olur mu acaba: Şantajcı bir başbakan.
Madem bazılarının sırlarını biliyorsun, dobra dobra açıklayacaksın. Madem yolsuzluk üzerine gidiyorum diyorsun, bunları menfaatlerin için şantaj malzemesi olsun diye kullanmayacaksın.
açık açık şantajdır. ha, koskoca bir ülkenin başbakanı hukuka aykırı bir durum varsa eğer bunun üzerine gitmiyorsa ve kendisi hakkındaki olumsuz haberlerin önüne geçmek için şantaj unsuru olarak kullanıyorsa o mevkide olmayı ne kadar hak ediyor, düşünülmeli. aydın doğan'ı sevdiğim sanılmasın. bizim için en güzeli şu olur elbet:

(bkz: yesinler birbirlerini)
(bkz: kankanin ihaneti)
(bkz: arkada$ arkada$a yapar mi hic)
(bkz: ayip etmi$sin reco)
çıkarlarının çakıştığının göstergesidir.. *
düpedüz ilkesizliktir.

bütün devlet gücü sende olduğu halde yeri geldiğinde birilerinin menfaati uğruna yolsuzlukların, pisliklerin görmezden gelindiğinin resmen ikrarıdır, ta ki ucu kendisine dokunan bir yolsuzluğun kamuoyu ile paylaşılmasına kadar.

(bkz: lamı cimi yok)
yeni bir rte aforizmasını doğurması an mes-elesidir.

(bkz: tehdit de bir hitabet sanatıdır)