bugün

seçimler yaklaştıkça, bazı çevreler tarafından bazı spekülasyonlar dolaşmaya başlamıştı. "obama başkan seçilirse..." diye başlayan cümleler, "...ermeni soykırımı'nı tanıyacakmış", "...pkk'yla mücadelemizi desteklemeyecekmiş", "...kuzey kıbrıs'tan çıkmamızı isteyecekmiş" vb. hassas sözlerle bitiyordu.

siz bugüne dek abd başkanlığı'na aday olan siyasetçilerden herhangi birisinin*, azınlıkların ağzına bir parmak bal çalmadıklarını gördünüz mü? görmeniz olası değil; çünkü abd'deki siyaset ve seçim sistemi dolayısıyla lobiler çok güçlü. dolayısıyla abd'de önemli yerlere gelmek isteyen kişiler, bu lobilerin desteğini almak zorunda.

bundan iki hafta önce yazdığım #4100548 nolu yazıda, "obama'nın türkiye'ye işgalci demesi" konusunu dile getirmiştim. dikkat ederseniz haberin kaynağı, barack obama tarafından abd'deki rum lobisine yazılan bir mektup. haberin yayılma yeri ise, yine aynı lobiye ait bir yayın organı.

keza sözde ermeni soykırımı meselesi de aynı eksende hareket ediyor. obama'nın "ermeni soykırımı"nı tanıyacağını iddia eden de ermeni lobisi. obama'nın bir mektubundan yaptıkları (kendi düşünceleri yönündeki) bu çıkarımla, parsadan pay kapmak istiyorlar. internetteki bu gibi haberlerin de kaynağı ermeni lobilerinin spekülatif yorumları.

bu tür spekülasyonların tek bir amacı vardır: çıkar.

lobiler, yaptıkları spekülatif haberlerle, oyları istedikleri adaya kaydırmayı ve bunun karşılığında adayları başkan seçilirse ondan medet ummayı planlıyor.

peki barack obama'nın türkiye hakkındaki "gerçek" düşünceleri neler?

bunlara ulaşabileceğimiz en güvenilir yer obama'nın kendi sitesi. obama, sitesinde de yayımladığı avrupa ile ilişkiler raporunda, türkiye ve abd ilişkilerini öz bir biçimde ele almış. altında bağlantısını da verdiğim kısmı her ihtimale karşı buraya aktarıyorum:

"Restoring the Strategic Partnership with Turkey: Barack Obama and Joe Biden believe that a close relationship with a stable, democratic, Western-oriented Republic of Turkey is an important U.S. national interest. That relationship has been deeply strained in recent years, most importantly by the Bush administration's misguided and mismanaged intervention in Iraq, which has helped revive the terrorist threat posed to Turkey by the separatist Kurdish Workers Party (PKK). The result is that this strategically important NATO ally, the most advanced democracy in the Muslim world, is turning against the West—in recent polls only 12 percent of Turks had a favorable opinion of the United States. Barack Obama and Joe Biden will lead a diplomatic effort to bring together Turkish and Iraqi Kurdish leaders and negotiate a comprehensive agreement that deals with the PKK threat, guarantees Turkey's territorial integrity, and facilitates badly needed Turkish investment in and trade with the Kurds of northern Iraq. Barack Obama and Joe Biden will support the promotion of democracy, human rights, and freedom of expression in Turkey and support its efforts to join the European Union."

(bkz: http://www.barackobama.co...ct_Sheet_Europe_FINAL.pdf)

bu raporda türkiye hakkında en önemli olan kısımlar şunlar:

obama türkiye'nin istikrarlı, demokratik, yüzü batı'ya dönük türkiye cumhuriyeti'nin, abd için çok önemli olduğuna değinmiş.

barack obama türkiye için en önemli konu olan* pkk terörüne geniş yer ayırmış; yanlış yönetilen ve yanlış yönlendirilen abd'nin ırak müdahalesi'nin, türkiye'ye yönelik ayrılıkçı terör tehdidini yeniden canlandırdığını belirtmiş.

türk ve ıraklı kürt liderlerle pkk tehdidine karşı mücadele edilmesinin ve türkiye'nin toprak bütünlüğünün korunmasının gerekliliğine değinmiş.

son olarak da, yardımcısı joe biden'la birlikte, türkiye'deki demokrasinin, insan haklarının ve ifade özgürlüğünün daha da yükselmesini destekleyeceklerini belirtmiş. ayrıca, bu gibi gayret ve desteklerle türkiye'nin avrupa birliği içinde yerini almasını istediklerini vurgulamış.

uzun sözün kısası, içimiz rahat olsun; palavralara, spekülasyonlara kulak asmayalım.

yalnız ve güzel ülkemiz türkiye'nin meşhur jeopolitik konumu nedeniyle bu koşullarda sırtı yere gelmez.
banu avar'ın "hangi dünya düzeni?" adlı kitabında açıkça izah edilmiştir.