bugün

"Ağlamak
Unutmak kadar kolaydır inan
Sevin ağlayabiliyorsan
Sevin ağlıyorsan
Gül ağlayabiliyorum diye
Gül ağlıyorum ağlıyorum diye
Sana birşey yapamam
Ağlayamıyorsan."
*
o kadın ki; gecenin zifiri karanlıklarında kalmış, çok acılar tatmış, zamanında bir çok gözyaşı dökmüş daha sonra hissizleşmiş.... ağlanacak olaylara daha bi tepkisiz kalmış, gözyaşları kurumuş, yüreği nasırlaşmış...
küçük yaşta hayatın acı yönlerini görmüş çok üzülmüş, ağlamış kadınlardır. günü gelir yalnız kalır, ailesi uzaktadır, arkadaşları sahtedir ve kendi kendine kaldığını anlar. iş yerindeki adaletsizliklere, aşk acılarına, sağlık problemlerine, kavgalara, gürültülere kayıtsız kaldığını farkeder birdenbire. eskiden ufacık sıkıntılarda gözyaşları sel olup akan bu kadın artık en büyük problemlerde bile gözyaşlarını akıtıp rahatlayamadığını farkeder. acı eşiği yükselmiştir belki, belki de gerçekten merhametsiz, umursamaz olmuştur.

sürekli mutlu olduğundan değildir ağlayamaması, artık onu üzebilecek şeylerin daha büyük darbeler olması gerektiğindendir. o kadar fazla insan tipi görmüş, o kadar fazla haksızlık yaşamış, terkedilmiş, terketmiş, o kadar çok üzülmüştür ki.. hepsinin geride kaldığını göre göre üzülmemeyi öğrenmiştir. her yeni doğan sıkıntıya bunun da geçeceğini düşünerek yaklaşır. böylece ağlayamaz ama ağlayamadıkça yıpranır, ağlayamadıkça daha güçlü gözükür, ağlayamadıkça daha çok üstüne gelir insanlar. içindeki küçük kızı ise sadece o bilir ve o kalır başbaşa onunla...
(bkz: kalbi katılaşmış kadınlar)
herşeyi içinde biriktirip bir gün fena patlama potansiyeli yüksek olan kadınlardır. tehlikelilerdir.
ayakkabıları bile
bir sürü mum gibi
aydınlatır odamı.

cam üzerinde parıldayan
bütün şeyler gibi yürüyor,
fark yaratan
bütün şeyler gibi.

geçip gidiyor.

charles bukowski
heryerdeler...

`http://pyra.blogcu.com/ag...-unutmus-kadinlar/6622413`
Ağlaya ağlaya yüreklerini soğutmuş kadınlardır, yeni acılar eskileri kadar işlemez içlerine. Bu nasırlaşma değildir, soğukluktur, öyle ki üst üste yağan karların katılaşıp donması gibi çözülmesi çok zor olandır; buzdağı yaratır. Ne sevginin sıcaklığı ne de küresel ısınmayla çözülür.
insanlıktan çıkmışlardır. kadın ağlamayı unutmaz ve doğası gereği erkekten çok ağlar.
(bkz: bana buhran edebiyatı yapmayın)
(bkz: esra ceyhan)

epeydir onu canlı yayında birşeylere ağlarken göremedim.
bu kadınlar!! göz yaşlarının hiçbir şeye çare olmadığını, hiçbir sorunu çözmediğini bilen kadınlardır...

birçok kadına göre, çok erken yaşlarda hayata tutunmayı; öğrenmek zorunda kalan kadınlardır...

hayatları devamlı mücadele ile geçmiş ; sürekli dik durmak, alınan darbelerden en az yara ile çıkmak zorunda olan kadınlardır...ki yara ne kadar az olur veya çabuk iyileştirilir ise. omuzlarındaki ağır yüklerini daha rahat taşırlar...

onlar da ister, herkes gibi hıçkıra hıçkıra ağlamak... bir nebze olsun acılarını hafifletmek adına...bunu asla yapamazlar...omuzlardaki sorumluluklar, hayata tutunma mücadelesi ağlamayı unutmuş kadınlar olma zorunluluğu getirmektedir...
hayatlarında önemli panzehirleri vardır...

(bkz: sevgilinin ölmesi/#4886180)
ağlamanın fayda etmediğine kanaat getirenler de bu gruptadır kanımca.
ya çok mutlu, yada artık ağlamaya doymuş kadınlardır.
gülmeyi unutandan daha doğru bi yoldadır..
taştığında civarındaki herkesi boğulup götürebilecek kadınlardır. Ağlamayı unutmamıştır aslında. Unuttuğu ağlayabileceği insanların hala var olduğudur.
budur;
görsel
unutmamaştır ağlamayı..her gece sarılıp ağlıyordur kalbinde uyuttuğuna kimseler görmesin diye unutmuş görünüyordur yalnızca.
http://fotokristall.narod.ru/mov0001.swf
kadına ağlamak yakışır bir erkek yüzünden ağlatmadığı sürece. Heleki mutluluktan ağlıyorsa o kadının gözlerine bir kez daha bakın göremeyeceğiniz bir çok şeyi o an görebilirsiniz.
ölmüş kadınların tamamıdır.
Malesef ve istemeden ki benimdir.
öyle bir kadın olduğunu zannetmiyorum. yani hiç de atıp tutmasın hele daha 30 lu yaşlarda hayatı yemiş yutmuş havalarında takılıp. bu hayatta kötünün kötüsü, derdin beteri, acının daha ızdıraplı halleri mevcut. bugün ağlamazsın gün gelir o gözlerde yaşlar sel olur tutamazsın. insan zorla ağlayamaz bana göre ama ağlamasını da tutamaz. o bir damla yaş bir şekilde bulur yolunu akar, bunu da anca gören, hisseden anlar.