bugün

Olur da aşkımın elleri üşümüştür, Avuçlarımda ısıtırım diyerekten sevdiceğinin yanına elleri ceplerinde giden adam.
Bir türkünün kıyısından çocuklar geçer
Ellerini tertemiz bir yağmurda yıkamış
Yalınayak macera gözlü çocuklar geçer
Gülmüş gülmüş
Ağlamış ağlamış.

(bkz: başka adam)
sen beyaz bir kadınsın şiiri efsanedir.
''Ben sana mecburum, bilemezsin.'' diyen güzel mecburiyetler şairi.
tam bir yazar tavsiyesi diyecektim kahveymiş zaten. okuyun okutturun.
'ben sana mecburum bilemezsin' dizesiyle beni kalbimden yakalayan şairdir.
ergenlerin dillerine doldıkları vasat şair.
ayrılık da sevdaya dahil diyerek her daim hayatıma dahil olacak yazar, şair.
hadi sen git yağmur bastırmadan ben sonra gelirim.
o kitap vardı ya verdiğin (roman) yakıp savurmuşlar.
hadi sen git beni yalnız bırak bu akşam iyi değilim...
Ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin ben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum.
görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa  korkudan ölür
tahrip gücü yüksek
saatlı bir bombadır patlar
an gelir
attila ilhan ölür...
bir yerde vahim bir yanlış yapılmıştır 
ne yadsımaya dilim varır 
ne düzeltmeye gücüm yeter 
meyyus bir papağan gibi tenhada bırakılmış 
harıl harıl 
içimdeki bozgunla söyleşirim.
"Başlangıçta daima şairler vardı. Başlangıçta daima şairler olacak." 1959 Attila ilhan 1925-2005
ince bir yağmura gerçi asılmıştır
-serez'in esnaf çarşısı'nda-
uzadıkça uzar gölgesi darağacından
o asırdan bu asıra
şeyh bedrettin-i simavi'nin
elhak/devamıyız biz .
RÜZGÂR GÜLÜ

önümden çekilirsen istanbul görünecek
nerede olduğumu bileceğim
sisler utanacak eğilecek
ağzının ucundan öpeceğim
saçına kalbimi takacağım
avcunda bir şiir büyüyecek
nerede olduğumu bileceğim

bu çıplak geceler yok mu
bu plak böyle ağlamıyor mu
camları kırmak işten değil
delirecek miyim neyim
kirpiklerimden mısra dökülüyor
kenya'da simsiyah yalnızım
yoksul bir şilepte gemiciyim
malezya'da yük bekliyorum
önümden çekilirsen istanbul görünecek
nerede olduğumu bileceğim

gözlerini söndürme muhtacım
ben senin aydınlığına muhtacım
yepyeni bir ilkbahar harcayıp
bir yaz boğup bir sonbahar harcayıp
rüzgâr gülünü arayacağım
oran'da pernanbouc'ta tombuktu'da
vinçler yine akşamları indirecekler
yine karanlığa bulaşacağım
gözlerin rüzgârda savrulacak

ikimiz iki sap buğday olsak
sen benim olsan ben senin olsam
bir gece vakti aklına gelsem
uykunu tutsam bırakmasam
seni kucaklasam kucaklasam
birbirimizin kalbini dinlesek
dünyanın kalbini dinlesek
büyük ateşler yaksalar
iki güvercin uçursalar
nerede olduğumuzu bilsek.

Attila iLHAN
vefat ettiği haftadan sonra kitapları yok satmaya başlayan devrimci şair-yazar. bu ülkede insanın kıymeti öldükten sonra biliniyor. ya da kıymet biliyoruz ayağına şovmenlik yapılıyor. iki türlüsü de vahim.
Şiirlerini severek okuduğum zatımuhterem. Tilfonumda seslendirilen şiirleri bilem var.
sen yoksun,

deniz yok,

yıldızlar arkadaşım.

ya bu gece harika bir şeyler olsun,

yahut bir bomba gibi infilak edecek başım.
emperyal oteli'nde üç gece kaldık
fazlasına paramız yetmiyordu
gözlerin gözlerimden gitmiyordu
dördüncü gece sokakta kaldık
karanlık bir türlü bitmiyordu.
bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardık
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı.
karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
bu gece dağ başları kadar yalnızım.

Demiş büyük şair. Ruh halimi çok az şairde görürüm ben. Yalın kelimelerde...
bazıları şiir sevmez.
çünkü yaraları yoktur;
yaraladıkları vardır.

büyüksün üstad.
"Yalnızlıktan da kurtulup yalnız kalmak isterim." demiştir.
görsel

Herkesin olamayacağı bir atilla ilhan.

Atilla ilhan;
romancı, deneme yazarı, düşünür ve Türk şairdir.

Hayatıma "Aysel git başımdan" şiiri ile dokunan şiirin sahibi.

-aysel git başımdan-

Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

ıslığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum..

Aysel;
gecenin renkleriyle kumraldan sarışına dönüşen; büyük, kahverengi gözlü, eski Türk filmlerindeki gibi çılgın âşıkların duvarlarına astıkları dev sevgili fotoğrafları gibi bakan; âşık olmak için bir sigara yakımının, bir kadeh içiminin yettiği bir kadındır.

Ve Atilla ilhan bu şiirini imkansız aşkın şiiri olarak tanımlar.
https://www.youtube.com/watch?v=Jo_VY2119xU