bugün

halk iradesine saygı duymanın bir erdem olduğunu bilmesi gerekenlerden sadece birisi.
dün tüyap'ta tekin yayınları'ndan çıkan şiir kitaplarını imzalamıştır.
bir çok çeviri etkinliğinde karşılaştık ama konuşmaya cesaret edememiştim. sonunda konuşmak nasip oldu. kitap da imzalattım, fotoğraf da çektirdim. sohbet de ettim.. meslektaş olacağımızı da araya sıkıştırmayı ihmal etmedim. * allam sana geliyorum...
Başka biri olacaksın istemesen de
Tenine başka bir ten dokunduğunda
Gövden buluştuğunda başka bir gövdeyle
Başka bir nefesle karıştığında nefesin
Başka biri olacaksın istemesen de
Gece uykunda ya da gün ortasında
irkileceksin apansız bir duyguyla
Bir uçurum kıyısında sendelemiş gibi
Başka biri olacaksın istemesen de
Bakışlarımın izini taşıyan giysilerin
Tüketecek ömürlerini birer birer
Değişecek yeri bir dolabın,pencerede bir çiçeğin
Başka biri olacaksın istemesen de
Dudaklarında benden sonraki bir çizgi
Tanımadığım bir ton gülüşünde
Ve artık beni unutmaya başlayan gözlerin

Sonra,sonra başka birisin. .
mütevazi şairdir. sahnede haluk çetin ile iyi bir ikili olurlar.
yeri çok ayrıdır.
..
"Bir çocuğu yetim bırakan gün
akranlarından da yoksun kılar onu
dolaşır boynu bükük, başı önde, gözü yaşlı
çaresiz başvurur babasının arkadaşlarına
rasgele sarılır onun bunun eteğine
şarap tasını uzatsa bile acıyan biri
ıslatır şarap dudağını, dokunma damağına"
okurken bu sözleri ve daha acılarını
seni
düşündüm kızım
yüreğim
burkuldu acıyla
ama yakıştıramadım
hiçbirini o sözlerin
ne sana
ne kendime
ne de babanın arkadaşlarına
bu kederli
ayrılık günlerinde
öylesine
kol kanat gerdi ki
dostlar bana
öylesine
sıcak ve
gösterişsiz
bir içtenlikle
paylaştılar ki
sıkıntımı
-hem de yüzlerini
ilk kez gördüklerim
ilk kez duyduklarım
adlarını-
anladım
görünmez
nice bağlarla
bağlı olduğumuz
dostlarımız var
-görmemiş olsak da
yüzlerini,
adlarını hiç
işistmesek de-
ve anladım ki
yalnız da değiliz
yetim de
çaresiz de...

4.12.1983
Gizlice Sevgilim

Rüyalar bile geceleri bekler
Gizlice görünmek için
Yüreğimdesin, saklısında içimin
Gizlice sevgilim

Kimse bilmesin üzgünlüğümü
Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu
En gizli kuytularında ömrümün
Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu

Gizlice sevgilim, yaşam kadar acı
Canımı tutuşturan özlem gibi
Özlüyorum derin yokoluşta
Gizlice sevgilimi...
bir yanı hep ankara'da olan şair. hem rüzgarla hem de evrenle aynı yaşta; güneş kardeşi; bir ırmakla sevişmekte; küçük tasalara, tutkulara, heyecanlara paydos diyen şair.
oysa insan olmak / çoğalabilmektir başkalarıyla / insansın, birinin canı yanarken / senin de canın yanıyorsa!
Öğrendim ki...
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
Gerisini karşı tarafa bırakırsınız.

Öğrendim ki...
Güveni geliştirmek yıllar alıyor,
Yıkmak bir dakika.

Öğrendim ki...
Hayatında nelere sahip olduğun değil
Kiminle olduğun önemli.

Öğrendim ki...
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün
Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.

Öğrendim ki...
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil
Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.

Öğrendim ki...
insanların başına ne geldiği değil
O durumda ne yaptıkları önemli.

Öğrendim ki...
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle
Her işin iki yüzü var.

Öğrendim ki...
Olmak istediğim insan olabilmem
Çok vakit alıyor.

Öğrendim ki...
Karşılık vermek
Düşünmekten çok daha basit.

Öğrendim ki...
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek
Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.

Öğrendim ki...
'Bittim' dediğin andan itibaren
Pilinin bitmesine daha çok var.

Öğrendim ki...
Sen tepkilerini kontrol edemezsen
Tepkilerin hayatını kontrol eder.

Öğrendim ki...
Kahraman dediğimiz insanlar
Bir şey yapılması gerektiğinde
Yapılması gerekeni
Şartlar ne olursa olsun yapanlar.

Öğrendim ki...
Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.

Öğrendim ki...
Bazı insanlar sizi çok seviyor
Ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.

Öğrendim ki...
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz
Bazıları hiç karşılık vermiyor.

Öğrendim ki...
Para ucuz bir başarı.

Öğrendim ki...
En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz.

Öğrendim ki...
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları
Kaldırmak için elini uzatır.

Öğrendim ki...
iki insan aynı şeye bakıp
Tamamen farklı şeyler görebilir.

Öğrendim ki...
Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.

Öğrendim ki...
Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar
Daha uzun yol yürüyor.

Öğrendim ki...
Hiç tanımadığın insanlar,
iki saat içinde,
senin hayatını değiştirir.

Öğrendim ki...
Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır.

Öğrendim ki...
Duvarda asılı diplomalar
insanı insan yapmaya yetmez.

Öğrendim ki...
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.

Öğrendim ki...
Karşısındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin
nereden geçtiğini bulmak zor.

Öğrendim ki...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da!

Öğrendim ki...
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,
Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.

Öğrendim ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.

Öğrendim ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar
En iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.

Öğrendim ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.

Öğrendim ki...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın
Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.

Öğrendim ki...
Şartlar ve olaylar,
Kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.
Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.

Öğrendim ki...
iki kişi münakaşa ediyorsa,
Bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.

Öğrendim ki...
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.

Öğrendim ki...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.
sırf ismi ve soyismi bile 3-4 kilo taşak eder arkadaş bu adamın.

ataol behramoğlu isimli bi adamın, yitik, ezik, yeteneksiz bi adam olabileceği aklına yatıyor mu senin? valla yalan yok, cumhurbaşkanlığına aday olsa, sırf isminden oyumu ona verirdim. ataol behramoğlu! oyşşş.
--spoiler--
Hayatın hızıyla yaşadık o aşkı
Her şey bir anda başladı.
--spoiler--
kendisi hakkında pek bir bilgiye sahip olmadığım, sahip olmak da istemediğim bir kaç şiiri ilgimi çeken şair.
zira bir şiirindeki şu sözler epeydir zihnimdedir:

o kadar çok inek gördüm ki hayatımda
onlara bir şiir adamam gerek
...

diye başlar ve bu şiirinin sonu da çok ilgi çekicidir:

...
sonsuz değişmezliğin simgesidir onlar
ve yüce bir ağırbaşlılığın
ineklere armağan olsun bu şiir
güvencesine durağanlığın...
Durdum baktım arkandan sen giderken
Bana bir hoşça kal bile demeden giderken
insan neler duyar anladım o zaman
Can alıp başını benden giderken.
*
iLKBAHAR

Yüzümü bulutlara kaldırıp
Dua eder gibi mırıldanıyorum
Kuşlarla, otlarla yıkanıyorum
Rüzgarla, ilkbaharla

Güneş gözkapaklarımı ısıtıyor
Ah! Güvenilmez ilkbahar güneşi
Rüyada mıyım, gerçek mi bu
Hem var gibiyim, hem yok gibi

Bir güney kentinde, bir kıyı kahvesinde
Başakların sonsuz salınışı
Burada, kendimle başbaşa
Ömrümü böylece tamamlayabilirim

Bir kuşu dilinden hiç öpmedim
Belki bir gün öpebilirim
Belki bir gün rüzgar olurum ben de
Eserim başakların üzerinden
Kalbim bir yaz gününe karışsın isterim
Bir kuş cıvıltısında doğmak için yeniden

ATAOL BEHRAMOĞLU
okulun yemekhanesinde sık sık gördüğüm şair, aydın insan.

arada bir yanına gidip 2 satır sohbet de ederim. ama dersi olduğundan fazla uzun sürmez tabii.*
dilimin altında özlem var
ve karışık bir dua
boğulmuş anılar
seni getiremez bana

şiirler bana seni getiremez
ne de yazdan kalan kırıntılar
bir taş olabilseydim
uyku ya da rüzgar

ilkbahar yine gelecek
belki yine mutlu olurum
bir dilsizin şarkısına benzeyecek
senden sonra mutluluğum.
öğrendim ki şiiri beni benden alan şair.
rus dili ve edebiyatı bölümü mezunu toplumcu şair ve aydındır. Çankırı'da öğrenciyken mahalli gazete ve dergilerde ilk denemelerini Ataol Gürus imzasıyla yayımlayan Behramoğlu, Varlık (1960) , Yelken, Devinim 60, Yapraklar gibi dergilerde çıkan şiirleriyle tanındı, DTCF'ndeki bir şiir yarışmasında da birincilik kazandı (1964) Halkın Dostları dergilerindeki şiirleriyle (1965'ten sonra) toplumcu özü öne alan bir şair olarak göründü. imgeci şiirden yalın ve toplumcu şiire geçerek siyasal düşüncenin şiirde eritilmesini amaçladı.
şairliğinin yanında çevirmenlik yönü de oldukça kuvvetlidir. sürgünler yaşamış, düşüncelerinden ötürü hasretler biriktirmiştir. acılar, yokluk ve büyükada'da yazları şiirine ilham vermektedir. 'kendin olmak ya da olmamak' mutlaka okunması gereken özel bir eserdir.

Şiir kitapları: Bir Ermeni General (1965) , Bir Gün Mutlaka (1970) , Yolculuk Özlem Cesaret ve Kavga Şiirleri (1974) , Ne Yağmur... Ne Şiirler (1976) , Kuşatmada (1978) , Mustafa Suphi Destanı (1979) , Dörtlükler (19890) , iyi Bir Yurttaş Aranıyor (1983) , Eski Nisan (1987) , Türkiye Üzgün Yurdum, Güzel Yurdum (1985) , Kızıma Mektuplar (1985).
eski şiirlerim

kapılarını yıllardır çalmadığım
eski dost evleri gibi
eski şiirlerim
kitaplarda
bekler beni...
girip dinlendiğim olur
içlerinde
bir kahve içimi
çıkıp giderim sonra
buruk bir hüzün
bırakıp geride...
Göğsüme bir istanbul çiziyorum
Başparmağımla, kelebek biçiminde
Biraz umutsuzum, biraz yorgun işte
En çok gözlerimi seviyorum
sıradan akşamlar

her gündüze uyandığımda
yeni bir hayat derdim içimden
gece ölümün soğukluğu
ve bende acının korkusu
sözler verdim... tutamadım.
bir zaman sonra ben oldum
gündüze bakıp ağlayan
gecenin karanlığında
dünyayı sarmalayan.
televizyonlarda hükümetin fazla ileri gittiğini (!), "bunlar darwin'e bile karşı çıkıyor; darwin'e karşı çıkılırmı ya?" diyerek darbeye göz kırpan cumhuriyet yazarı.
27 mayıs'ı savunur.

bu fikirleri itibariyle, akp'nin sivil bir "darbe" yapmasına karşı çıkamaz, haksız göremez; zirâ kendisi aynı metodların ateşli bir savunucusu.

marksist.
benim gibi şiir ezberleme özürlülerin bile hafızasına kazınacak şiirler yazan, toplumcu kişiliği yanında, rusçaya hakimiyeti ile de gönlümüze taht kurmuş güzel insan, sevgili ruh.
--spoiler--
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
--spoiler--
rus tiyatro ve edebiyatı'nın türkiye şubesidir.
insanlar isimli şiire imza atmış şairdir.

insanlar da ülkelere benziyor
Sınırları var, yüzölçümleri
Yasaları var
Bayrakları, ilkeleri
Kimi dağlık bir arazidir.
Kimi kıraç
Kimi bereketli
Kimi dardır
Kimi engin gözalabildiğince
Kiminin sınırlarından sıkı pasaport denetimiyle girilebilir.
Elini kolunu sallayarak girersin kiminden içeri
Sonuçta ne küçümse insanları kızım
Ne de önemse gereğinden çok
Ama anlamaya çalış
Nedir ve ne kadar genişleyebilir yüzölçümleri
güncel Önemli Başlıklar