bugün

(bkz: neden birkaç gün tatil yapmıyorsun jonathan)
(bkz: sana son bir şans vereceğim)
hey corç versene borç olmaz maykıl bende de yok.
-bu senin kaderin.
(bkz: bi siktir git çay koy ya)
dünyada bi onlar varmış gibi uzaydan gelen ufolarla onlar savaşırlar, meteorların yeryüzüne düşmesini engelleyip tüm dünyayı kurtarırlar.
askeri bir bölgede ilk önce amerikan bayrağı ile kadraj yapmaları.
kilisede haç kadrajı, isa kadrajı.
sex yapılan gecenin sabahında seks yapıldığının belli olması için kızın çıplak sırtının kameraya dönük olması.
sabah yataktan kalkarken bile esas oğlan ve kızın saçlarının mükemmel durumda olması.
bilgisayar kullanılırken yüksek teknolojiye ait olduğunun belli olması için her tuşun vik-vik, bık-bık sesler çıkarması,
kamera kayıtlarında ne kadar zoom yapılırsa yapılsın iki tuş kombinasyonuyla * olağanüstü netliği sağlayabilmeleri.
hiç tanımadıkları kişilere; hey dostum, hey adamım gibi seslenmeleri.
bak adamım.
lanet olsun dostum.
los angeles polisi, elimizde arama emri var kapıyı açın.
bir de şu vardır, fbı ajanları aradıkları adamın yakınında bir yerlerdedirler , o kişiyi teleskopla veya uzun objektifli fotoğraf makinayla gözetlerler ve hep ellerinde kahve vardır ve içlerinden biri şöyle der hey dostum bu kahve çok berbat.
-özellikle kasaba polislerinin sürekli çörek yerken görülmesi.mezun olur olmaz bir dükkanla anlaşıyorlar herhalde.

-çatışma sahnelerinde başrol oyuncusunun genellikle omuzundan vurulması.akabinde üstündekini çıkarıp vücudunu sergilemesi ve artistik bir sargıyla film boyunca hoplayıp zıplaması.he birde hepsi tüysüzdür bunların.

-konusunun macera olduğu filmlerde "genelde" kadın başrol oyuncuyla erkek başrol ilk başlarda anlaşamazlar yada klasiktir kadın kaçar erkek kovalar ama erkek daima film sonunda günbatımına karşı kızı götürür.

ayrıca bunlar geneldi korku filmleri için ;

#11965579
iğrençtir.yeni yetme bir ergen babasiyla kavga eder ve diyalog şudur.

-Neyin var jhony?
+babam beni anlamiyor
-heyyy dostum babalari bilirsin,arada bir gelirsin.
-ne oldu memur bey ben vergilerini ödeyen bir vatandaşım.
her filmde amerikan bayrağının en az 1 dakika gösterilmesi yasalar gereği zorunluydu bir zamanlar,galiba 1970-1994 arası falan.bu yasa kalktı ama artık gelenek midir nedir 10 saniyede olsa gösteriyorlar.
(bkz: ne derler bilirsin dostum)
(bkz: tanrım jack)
shut the fuck up
özellikle korku filmlerinde gruptan karakterlerin tek tek ayrılması ve ayrıldıktan kısa bi süre sonra ölmesi bi birlik olum amk. dedirtir.
amerikada pazarları kliseye gitmemenin ağır cezası var diye düşünüyorum ben.

bir de, "mahallede sürekli barbekü partisi yapıp komşuları çağıran mal", sen bi şöyle sağa ayrıl, sonra konuşucaz seninle...
konteyner evde yaşayan garip ailedir.

o evde yaşlı kilolu bir nene olur.
içine kapanık sarı saçlı sessiz ve bir kabın içinde patlamış mısır ve o tarz bişeyler yiyen esrarengiz küçük kız olur. o mahallede konteyner lı evden bikaç tane olur zaten. o mahallenin sakinlerinin hepsi esrarengiz kişilerdir. ordaki gençlerin uzakta bir yerde tehlikeli oyun oynaıkları bir yer vardır. bu mahallede hava bozdumu çok ürkütücü olur. rüzgar estimi etrafı toz kaplar. bu mahalle şehirden çok uzak bir yerdedir. en yakın otel , en yakın market , en yakın tamirci , en yakın petrol yaklaşık bilmem kaç mil uzaklıktadır. çünkü buraya ya benzini bitmiş , ya lastiği patlamış , yada otel e ihtiyacı olan biri kesin gelir. bu gelen kişide esrarengizdir.
ha bu arada konteyner evler yazın çok sıcak olur. evin içi dağınıktır. düzgün bir aile düzeni yoktur. bide devamlı çalışan bir vantilatör vardır.
Her filmde başkan, bakan vb. ortalığı mahfeder asıl oğlanla kızı habire engeller en sonunda asıl oğlan ve kız olayı düzeltir, öpüşürler film biter.
- "esas adamın" ana maceraya aslında hiç atılmak istememesi, ya da "emekliliğine" bir gün falan kalmış olması. çevresindekilerin onu kahramanlık yapsın diye, güç bela ikna etmeleri.

- rocky türlü filmlerin hepsinde ilk başlarda rakibin acayip şişirilmesi. şöyle iyidir, böyle iyidir muhabbeti yapılması. en son sahnelerin hep yavaş çekim oynanması

- kahramanlarımızın film boyunca yüzlerce kişiyi üstelik onlarda silahlı olmalarına rağmen öldürüyor olmalarına rağmen hep "kollarında" falan sıyrıklarla çatışmaları atlatmaları. hiçbirisi de dannn diye kafasına bi tane yiyip, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılıp, sonra da felç falan olmaz. ve filmlerin sonunda hep yüzlerinin kan ve menşeini belirleyemediğim siyah bir şeyle kirlenmiş olması...
kusturur.
(bkz: Tamam gecti tatlım ben burdayim).
(bkz: takip sahnelerini takip edemeyen seyirci)
kasabaya geldiginden beri kasabada garip olaylar görülmeye başladı, bunun nedeni o adam hala anlamadınız mı hı.
uçağın kıl payı binaya çarpmadan yanından geçmesidir.