bugün

"Füyfff ne gun ama"

Diyerek son 3 de birlik kismina girmek uzere oldugumuz gun.
ülke tarihine geçmesi gereken bi acayip gün. ortalama 18 saatlik ülke çapında elektrik kesintisi,toplu taşımanın durma noktasına gelmesi , gsm şirketlerinde ve internet sağlayıcılarında yaşanan aşırı yavaşlamalar,istanbul adliyesinde savcının rehin alınması , bazı yerlerde gelen su kesintileri ve akabinde milyar dolarlık zarara sebep olan gündür. ufak çaplı panik yaşanmış hastsnelerde durum kritikleşmiştir.
hayatın durakladığı gün.
Artık bizi bahara bağlayan, Nisan ayına girmeden son bir gün önce olan, şu soğuk kış Günlerini mumla aratıp özletecek berbat bi gündür.

Artık resmen bahara girdik herkese geçmiş olsun.
gündemin a.... resmen koyan gün oldu. yetişemedik lan.
bugün çok garip be.
sigara içtiğimi itiraf ettim.
tamam diyip geçtiler.
(bkz: 31 mart vakası)
ülkenin amına konulduğu gün.
Aslında bugünlerin bu şekilde tantanalı olacağını astrologlar söylemişti.

http://www.milliyet.com.t....2015/2035246/default.htm

http://hayat.sozcu.com.tr...nli-ay-tutulmasi-2-43276/

Ayrıca Hakan Kırkoğlu yılın başındaki yıllık yorumlarında da bugünlerin oldukça hareketli geçeceğini söylemişti:

--spoiler--
31 Mart- 12 Mayıs, 9 Ağustos-25 Eylül tarihleri arasında bu konularda daha fazla tartışma, huzursuzluk ve tahribat yaşanabilir.
--spoiler--

--spoiler--
Özellikle 29 Mart’la birlikte, halkı ilgilendiren konular, içerisinde güven ve huzur arayışının ve bu konulardaki hassasiyetlerin, endişelerin hız kazandığı bir dönemdeyiz. Halk bu dönemde yönetimi ilgilendiren konularda söz sahibi ve kendini daha çok göstermek, hassasiyetlerini ortaya koymak istiyor. 25 Mart – 2 Nisan tarihleri arasında oldukça gürültülü, ani çıkışlar getiren olaylar olabilir. Aynı zamanda bu dönemde askeri konular, hükümeti ve ülke yönetimini içine alan gelişmeler söz konusu. Yönetime ilişkin reformların, değişikliklerin tartışma konusu olduğunu görmekteyiz.
--spoiler--

http://hakankirkoglu.com/...ber.asp?id=534&k=2015
31 mart vakasının 106. yıldönümüne denk gelen uğursuz gündür.
ileri bir tarihte "ne gündü bee" diye anılacak gün.
son dakikalarını oynuyoruz bir an önce bitsin dünden hiçbir farkı yok. Keşke büyük bir kaos ortamı olsaydı da ülke birbirine girseydi dediğimiz günlerden biri.
komplonun düzenlendiği lanet bir gündür.
ülke'nin boka sardığı tarih. tarihe not düşülsün.
1. teröristler cumhuriyet savcısını kaçırdı. savcıyı teröristler; teröristleri polisler öldürdü.
2. cumhuriyet tarihinde bir ilk oldu ve bütün ülkede elektrikler kademeleri olarak kesildi.
3. balyoz davası sanıkları serbest bırakıldı. oysa 'herkes' suçlu olduklarına emindi.
4. selimiye kışlası yandı. sanırım yerine yeni bir otel yapılacak.
bütün bunlara rağmen kimse istifa etmedi. 1 nisan 2015 günü herşey unutulacak.
haydi türkiye survivor allstar başladı. onu izleyelim.
yarın ki gazete manşetleri hazır ;

- kara gün

biz bu kafayla gidersek daha neler olur neler Allah sonumuzu hayır etsin.
aklıma nedense live free or die hard filminde yaşanan siber saldırıları getirmiştir.
adım adım karanlığa gidişimizi müjdeleyen ayın son ve en ateşli günü. ve de karanlık.
hala uyumakta kararlı mısınız?
1 nisan şakasıdır ya da çok cenabet bir gün.
ülke olarak cenabetliğin tavan yaptığı gündür.
Darbe mi oldu dedirten gun insanin icini skintinin kapladigi gun.
Türkiye'nin gittikçe karanlığa doğru sürüklendiğinin habercisi olan tarih.

Alın size yeni türkiye!
azerbaycan soykırımını anma günüdür.
(bkz: 31 mart 1918 bakü olayları)
Değişik bir gün. Çok yoğun bi gündem ve hiçbir şey net değil. Sanki elektrikler hala yokmuş gibi hiçbir şey düzgün görünmüyor.
neden elektriğin kesildiğine dair kimsenin bir fikri yok. Ortalıkta tonlarca teori dönüyor. işin en komik yanıysa koskoca ülkenin elektrik sisteminin neden çöktüğünü bulsalar bile bize hiç söylememe ihtimalleri var. Bu " biz bi bok yedik" anlamına geleceği için Susma ve suçu başka şeylere atma ihtimalleri var.

Bir resim var karşımda şu anda. Yüzünde maske üstünde takım elbise olan birisi elindeki silahı bir adamın kafasına dayamış. Bu çocuk benimle tam aynı yaşta, silahı kafasına dayadığı adam da babam yaşlarında. Adamın iki çocuğu var, çocuğun aynı örgüte üye olup yakalanmış iki abisi, neden diye soran ve çocuklarını hala seven hala ümit besleyen bir anne bir babası var. Gerçekten, neden? Neden annesini babasını yüreğini dağladı o çocuk, neden 2 tane gözü yaşlı çocuk bıraktı arkada babalarını elinden alıp? Başka bir çocuğun ölümünün faillerini öğrenmekmiş nedenleri.
Bir insan neden hâlâ devam eden bir davada görevli bir savcıyı rehin alır? Neden öleceğini bile bile bir sonuç alamayacağını bile bile adliye sarayına girer? Ve neden bir çocuk için bir babayı öldürür?
Benim cevabım yok, gördüğüm tüm cevaplar varsayım.
Bugüne dair bildiğim ve gördüğüm kesin tek bir şey var: "şarjım bitecek elektrikler gelsin artık lütfen .s .s" diyen bi milyon sorgulamaktan, düşünmekten, araştırmaktan aciz insan. Acizlik halkın büyük bi kısmını işlevsizleştirip yok ediyor. Geriye kalan kısmı da birbirini yiyor.
Ve ben hala insan olamadık diyorum.
çok değil, bundan birkaç yıl sonra bu günde neler döndüğü, hakan fidan ve teyyo pehlivan'ın ne işler karıştırdıkları ortaya çıkacak. işte o zaman yeni bir kara salı denecek bu güne.
kara salı olarak ülkenin tarihine geçecek gündür.

1. ülke genelinde elektrikler kesildi. ülke felç oldu. ne metro, ne tren, ne telefonlar, ne internet çalıştı. bankacılık sistemi çöktü, kredi kartları, banka kartları saatlere kullanılamadı. bazı hastaneler dahi hazırlıksız yakalandı ve elektriksizliğin kurbanı oldu ki bu ülkenin en büyük yüz karalarından birisidir. Elektriklerin bir sonucu olarak bir çok şehirde sular da kesildi, gece vakti elektrikle birlikte geldiler.
2. balyoz davası düştü, sanıkların hepsi beraat etti.
3. dhkp-c li olduğu söylenen teröristler berkin elvan'ın katillerinin açıklanması için savcılığı bastı ve bir savcımızı rehin aldı. devlet operasyon düzenledi ve hem savcıyı hem de teröristleri öldürdü.
4. Selimiye kışlasında yangın çıktı. Sebebi tam bir muamma.

bir de öncesindeki gelişmelere bakalım.

1. suudi arabistan yanına aldığı orta doğu ülkeleri ile terörizme karşı yemen'e girdi. iran ile restleştiler. (fislistin hala yalnız.)
2. torba yasa meclisten geçti.
3. iç güvenlik yasası meclisten geçti.
4. japonlara yaptırılacak olan nükleer enerji santrali ile ilgili karar hala mecliste.
5. yunanistan bizim dış işlerimizin izniyle ege sınırımızdaki 16 adacığa bayrak dikti. ( nerde kardak'taki cesur türk hükümeti nerde bunlar.)
6. cemil bayık: silah bırakmayız ama gerekli adımlar atılırsa sadece silahlı mücadeleyi bırakabiliriz dedi.
7. Türkiye'de yasak olan yüksek frekanslı telsiz telefonlarla TSK'nın frekans bandına sızıldığı ortaya çıktı. BTK 81 ilin valiliklerine yazı göndererek telefonların imhasını istedi.
8. son 2 ayda türk lirası dolar karşısında %20 değer kaybetti. çok kısa sürede dolar 2.2 seviyelerinden 2.6 seviyeleri tırmandı.

tüm bunlar ışığında komplolar üretmemek, ülkemizin içinde bulunduğu bir çok zayıflığı gün yüzüne çıkarmamak mümkün değil. kim bilir perde arkasında daha bizim bilmediğimiz ne olaylar yaşandı bu süreçte.

aklımda deli sorular;

1. böyle bir elektrik kesintisi savaş anında olsa, hava savunma, deniz-kara radar sistemlerimiz nasıl çalışacak? halk olarak mevcut durumdan nasıl haberdar olacağız ve haberdar olamazsak nasıl önlemler alacağız?
3. enerjide tamamen dışa bağımlı olduğumuzu ortaya koyan bu olay sonrası bir başka soru daha, yine bir savaş halinde iran doğalgazı kesse, bulgaristan elektriğin fişini çekse ne halt edeceğiz?
2. sanırım kimsenin sorgulamadığı bir durum da savcı olayında söz konusu; ilk önce 3 olarak açıklanan terörist sayısı neden 2 çıktı? yoksa öncesinden 3 kişinin bu eyleme gerçekleştireceği biliniyordu da 1 kişi son anda eyleme katılmadı mı? eğer böyle bir şey varsa bu durum gerçekten çok vahim demektir. komplo teorisini bir kenara bırakırsak ve 2 kişi olan terörist sayısının ilk olarak 3 olarak açıklanması ülke ciddi bir istihbarat sorunu yaşadığımızı göstermez mi? onu da kenara koyun yoksa mit mi soktu onları oraya? hakan fidan'ın süleymanşah ile ilgili olan ses kaydını hatrlayın.
3. her zaman alışık olduğumuz gibi tüm bu olaylarda bir şeylerin üzeri mi örtülmeye çalışıldı yoksa?
4. böyle ulusu ilgilendiren olaylar karşısında neden cumhurbaşkanı hala avrupa gezisine devam ediyor? neden acil şekilde geziyi yarıda kesip ülkesine geri dönüp koltuğuna oturmadı?
5. yoksa bunların hepsi sadece bir tatbikat mıydı?
6. fuat avni'den başka bir komplo teorisi, hükümet seçim günü yapacağı büyük elektrik kesintisi için halkı alıştırıyor ve ilerleyen günlerde seçime kadar 2 kesinti daha olacak.

bilemiyoruz tabi, bilemeyeceğiz de.

edit: 1. ertesi gün kartal akp binası bir iki silahlı eylemci tarafından basıldı.
2. akşamında eli silahlı 3 kişi istanbul emniyet müdürlüğü önünde polis noktasına ateş açtı, biri öldürüldü.

neler oluyor arkadaş bu ülkede?

akp yine seçim öncesi düğmeye bastı gibi görünüyor. bunlar menfaat için her şeyi yaparlar.