16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu

"bize faşizm yetmiyor, ileri faşizme geçelim mi?" referandumudur.

Lanet parlamenter sistemden kurtulacağımız gündür.
Canımıza yetti bu sistem!

hayırlısıyla olsa bitse de, normal hayatın akışına dönsek referandumdur.

Kazanamayacaklar.
Rez alın.
Son 2 oyunu akp ye atmış biriyim. Ama bu kadar yetki fazla...

görsel

Öncesinde onlarca toplu açılış töreni yapılacak seçimdir.
Ben bu sefer ağaçlar ve bitki örtüsü için de açılışlar bekliyorum.

Referandum olursa, hayir cikacaktir.

Benim esas korkum evet veya Hayır çıkması değil. Hayır çıkarsa ülke karışır mı gerçekten iç savas çıkar mı bu endişe verici.

evet desen ne olacak hayır desen ne olacak?

atı alan üsküdarı çoktan geçmiş bile.şimdi bak, azerbaycan'da ilham aliyev karısını prezident(cumhurbaşkanı) birinci yardımcı yaptı desen bu evet diyen andavallar anlayabilecek mi?

o zaman boşuna nefes tüketmiyelim.

Aklı hür vicdanı hür herkesin gidip hayır diyeceği referandumdur.

Ben belki diyorum size kolay gelsin ...

Ak partililerin şirk beyanları artsın diye evet.

16 Nisan'da ülke için hayır'lısı diyelim.

bir aok'ci olarak oyum hayır!

darbe meselesi erdoğan'ın tezgahı diyeni aldıklarından dolayı doğrudan doğruya bunu diyemiyorum ancak şüpheler bu yönde yani. böyle düşünen kişi sayısı çok. doğrudan bir ispat olmasa bile makul şüphe sebebi de bir sürü durum var yani.

darbe girişimi öncesi türkiye'den istenen bir şey vardı, suriye'ye girmemiz. darbe girişimi sonrası da "size inat ordumuz halen güçlü" gösterisi gibi girdik suriye'ye. yani talimatlarını gerçekleştirdik. fırat'ın doğusu batısı meselesi çok önemli. el bab olayını bitirince fırat'ın batısı menbiç'ten vazgeçtik ve fırat'ın doğusu rakka'da karar kıldık. iki seçenek var.

1. tayyip bopçu değil ve israil boşaltılan bu bölgelere karşı hamlesini yaptığında doğu bloku ile birlikte israil'i bitireceğiz.

2. tayyip bopçu ve israil boşaltılan bu bölgelere karşı hamlesini yaptığında seyredeceğiz. hatta yeni anayasa madde 10'un son kısmından yararlanarak fırat'ın doğusunda kalan illerimizi bir araya getirip özerklik vereceğiz. oradan doğru da israil'e teslim edeceğiz.

görsel

ben 1. seçeneğin gerçekleşmesini dilerim. ve dilerim ki tüm bunlar israil'i ordusuyla üzerimize çekmek adına bir tuzak olsun. ancak 2. seçeneğin gerçekleşmesi daha olası gibi.

görsel

eski kanunda "Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum" amacı söz konusu değilse yapılan değişiklikler yargı yoluna gidebiliyordu. yeni kanunda bu yok. yeni anayasa ile söz konusu 126. madde kaldırılmayacak ancak 21 maddelik eski anayasa taslağında bu madde değişikliği mevcuttu. yerine yeni madde geldikten sonra iki madde birbiriyle uyumsuz diyerek mecliste sessizce 126'nın silinmesi de kolay gibi.

değerli vatandaşlar, dikkatli olalım.

referandum sonrası yürürlüğe girecek cumhurbaşkanlığı sistemine "tek adamlık sistemi" diyenler yeni anayasayı hiç okumamışlar bile. adamlar neye hayır dediklerinin farkında bile değiller.

şimdi iyi okuyun.

herhangi bir il veya ilçede 100 bin oy toplayan seçmen, kendi bölgesinde yapılmasını istediği bir çalışmayla ilgili Meclis'e kanun tasarısı sunma hakkına sahip olacak! STK, vakıf ve derneklere de Meclis'e kanun tasarısı teklif etme hakkı tanınacak.

Yani kanun yapma yetkisi Cumhurbaşkanı ya da bakanlarda değil, millette ve milletin seçtiği milletvekillerinde olacak.

Cumhurbaşkanı sadece bütçeyle ilgili kanun yapabilecek. Bu kanun da Meclis'te kabul edilirse yasalaşabilecek.

Şimdi soruyorum...

5 yılda bir halkın vereceği oya mahkum edilen Cumhurbaşkanı mı tek adam oluyor?

http://www.internethaber....verebilir-mi-1753844y.htm

https://www.uludagsozluk.com/e/35722661/

referandumda Evet çıkarsa hayatımızda işte şu değişiklikler olacak. Hiç bilmediğiniz hiçbir yerde okumadığınız gerçekler:

Yeni Anayasa Paketi'yle birlikte yetkilerin tek kişiye devredileceğini söyleyenler çok vahim bir iddiada bulunuyor.

Diyorlar ki "Başkan isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ve özerklik ilan ederek ülkenin bölünmesine neden olabilecek!"

Her zaman söylediğim gibi;milleti kendileri gibi ahmak zannettikleri için istedikleri yalanı korkusuzca söyleyebiliyorlar.

Oysa ortada kapı gibi bir gerçek duruyor.

Anayasamızın 123. Maddesine göre idare ve yönetim kanunlarla düzenleniyor. Anayasamızın 126. ve 127. maddesine göre il, ilçe, mahalli idare v e belediyeler kanunlarla kurulabiliyor.

Cumhurbaşkanı'nın bu konularda kanun çıkarma yetkisi yok. Bırakın kanun çıkarma yetkisini, söz söyleme yetkisi dahi yok!

Bu durum onları tatmin etmiyor mu? O zaman gelin bu iddianın sahiplerine hep birlikte şu soruyu soralım:

"Cumhurbaşkanı'na özerklik ilan etme ve ülkeyi bölme yetkisi veriliyorsa, özerkliği savunan HDP ve PKK neden bu sisteme karşı çıkıyor?"

Bu soruya akıl ve mantık dairesinde bir cevap gelebileceğine inanıyor musunuz?

"Ama Habur", "Şey ama Oslo", "Fakat Çözüm Süreci" diye geveleyip duracaklar bunu siz de biliyorsunuz.

Sevgili kardeşlerim...

Yeni sistem yetkiyi de kararı da sadece ama sadece millete veriyor.

Nasıl olacağını anlatayım.

Anayasa Değişiklik Paketi şayet referandumdan geçerse, çıkarılacak kanunlarla beslenecek.

Örneğin, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu değişecek. Dar bölge veyahut daraltılmış bölge sistemi getirilecek.

Ayrıca partiler istese de istemese de önseçim yapmak mecburiyetinde kalacak. Milletvekili seçimi ayrı, Cumhurbaşkanlığı seçimi ayrı olacağı için, bütün siyasi partiler milletin istediği isimleri aday göstermek zorunda kalacak. Liderlerin istediği adaylara oy verme mecburiyeti ortadan kalkacak.

Dayatma olması durumunda isteyen seçmen, bir başka partinin milletvekiline oy verebilecek.

Dahası...

Seçim barajı ya tamamen kalkacak, ya da en fazla yüzde 3 olacak. Bütün ama bütün partilerin temsilcileri Meclis çatısı altında olacak. Bir parti bir milletvekili bile çıkarmış olsa Meclis'te olabilecek.

Daha da önemlisi...

Seçmenlere, hizmetlerinden memnun olmaması durumunda, seçtiği milletvekilini azletme hakkı verilecek.
Bu sistem sayesinde vekiller Cumhurbaşkanı'nı ya da bakanları değil, milleti memnun etmek için çalışacak.

Ve en önemlisi...

Örnek veriyorum; herhangi bir il veya ilçede 100 bin oy toplayan seçmen, kendi bölgesinde yapılmasını istediği bir çalışmayla ilgili Meclis'e kanun tasarısı sunma hakkına sahip olacak! STK, vakıf ve derneklere de Meclis'e kanun tasarısı teklif etme hakkı tanınacak.

Yani kanun yapma yetkisi Cumhurbaşkanı ya da bakanlarda değil, millette ve milletin seçtiği milletvekillerinde olacak.

Cumhurbaşkanı sadece bütçeyle ilgili kanun yapabilecek. Bu kanun da Meclis'te kabul edilirse yasalaşabilecek.

Şimdi soruyorum...

5 yılda bir halkın vereceği oya mahkum edilen Cumhurbaşkanı mı tek adam oluyor?

Bugün vatana ihanet dışında yargılanamazken, yeni sistemde her suçtan, hatta her hatadan dolayı Yüce Divan'a çıkarılacak Cumhurbaşkanı mı tek adam oluyor?

Ama Yüce Divan'a gitmesi için 600 milletkvekilinden 400'ünün oy gerekiyormuş!

Bu sistemde yargılanamazmış!

Siz değil miydiniz "Cumhurbaşkanı 550 milletvekilinden 367'sinin oyuyla seçilsin" diyen?

Ne bekliyordunuz?

135 CHP'li ve 59 HDP'linin oyuyla Yüce Divan'a gönderip idam etmeyi falan mı hayal ediyordunuz?

Hadi itiraf edin.

14 yıl boyunca hep bu hayalle yaşadınız. Buzdolabı magneti gibi, Erdoğan karşıtı olan herkese, herşeye yapışıp kaldınız!

PKK, Fetö, DHKP-C, Esad, Sisi, AB, ABD vs. Kimi bulduysanız onun eteğine yapıştınız.

Siz onlara yapıştıkça millet size tokatı yapıştırdı ama bir türlü akıllanmadınız.

Ama uyarayım...

Yediğiniz bütün tokatlar kötüydü ama bu sonuncusu en beteri olacak. Öyle bir şepeşille yiyeceksiniz ki sizi spartulayla kazımak bile mümkün olmayacak!

Evet, aynen böyle olacak!

Dipnot: Sanat hayatını ayı oynatarak geçiren Müjdat Gezen'i bu alanda her zaman yetenekli görmüşümdür. Yine ne yaptı ne etti, bir salon dolusu ayıyı aynı anda oynatmayı başardı pezevenk!

Müjdat Gezen'in deyimiyle pezevenk küfür değil. Azericede yol gösteren anlamına geliyor.

http://www.internethaber....verebilir-mi-1753844y.htm

Soru: salak mısınız?

Cevap: evet ya da hayır olacak.

"cumhurbaşkanı sadece bütçeyle ilgili kanun yapabilecek. bu kanun da meclis'te kabul edilirse yasalaşabilecek."

Aslında tek neden budur. Çünkü mevcut sistemde hükümet kurulunca bütçe meclis tarafından kabul edilmezse o hükümet "istifa" eder. Koca bir hükümetn bile kabul ettiremeyeceği düşünülerek önlem alınan bir konu ile ilgili kanun yetkisi neden tek bir kişiye verilsin ki.

referandumun kendisinden ziyade hayır çıktıktan sonra olacakların merak edildiği yarı seçim olayıdır. hemen erken seçime gidileceğinden eminim ama malum şahsın haleti ruhiyesi ne olacak onu çok merak ediyorum..

inşallah haziran 2015 - kasım 2015 arası gibi olmaz. böylesine kabusları tekrar yaşamak hiç hoş olmaz..

anayasa değişikliği 16. madde: '... 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle”...'

hala idare ve yönetim kanunla düzenleniyor, başkan düzenleme yapamaz diyenler var.

görsel

görsel

mesele evetçilerin veya hayırcıların terörist ya da vatanperver olması değildir.

kardeşim bu bir referandum. ülkenin güçlü siyasi kesimi olan iktidar başkanlık gelsin dedi. bir diğeri onu destekledi. ana muhalefet de bunu reddetti ve 'ben istemiyorum' dedi. dördüncü kesim de onu destekledi ve o da hayır diyor.

şimdi iktidarı, kötü niyet ve iktidar hırsı gibi faktörlerle eleştirebiliriz. ya da ana muhalefeti sadece erdoğan düşmanlığı yapıyorsun diye de yargılayabiliriz. ama dediğim gibi kardeşim asıl mesele bu değil.

tekrarlıyorum bu bir referandum. evet ya da hayır diyeceğimiz durum başkanlığın gelmesi. recep tayyip erdoğan'ın veya kemal kılıçdaroğlu'nun doğrudan çarpıştığı bir demokratik savaş değil. başkan seçmiyoruz, başkanlık 'gelsin mi, gelmesin mi?' türk milleti olarak buna karar vereceğiz.

anlayacağın senin,benim ve onun görevi takım tutar gibi parti muhafızlığı yapmak değil. adam gibi oturup düşünelim.

*bu sistem bize yarar mı?
*parlementer sisteme göre artı ve eskileri nelerdir?
*bir vatandaş olarak benim bir kârım olacak mı?

gibi soruları düşünmek ve yanıtlamak. bunları düşün ve özgür bir birey olarak kararını ver. çünkü kimsenin tasmalı köpeği değilsiniz.

yani teröristler su 100°c'de kaynar dedi diye bu yanlış mı olur. elbette hayır. eğer bir önerme,fikir veya düşünce doğruysa doğrudur. kaç kişinin kabul ettiği etmediği ya da kimlerin kabul edip etmediği bu fikrin doğruluğunu değiştirmez.

esen kalın.

vatandaşın nabzını yoklayınca şaşırtıcı bir sükunet ve derinde sessizce yatan bir tepki seziliyor. sandığı bekliyor.

Toplumun her kesiminde ülkenin gidişatı noktasında endişe ve huzursuzluk var. Bütün kurumlarda bir sürü aksaklık var. 16 yıldır tek başına iktidar olan adamlar referandum geçecek istikrar gelecek diyor. Vatandaş da soruyor haliyle, bundan önce 3 kere iktidar verdik istikrar gelmedi de şimdi mi gelecek? Böyle Akıllara zarar bir yol izliyor ak parti.

Bir ak parti seçmeni olarak yaşadığım hayal kırıklığını tarif edemem. Üzgünüm ama ak parti tek parti dönemi chp'sine döndü, her konuda haklı benim, ben devletim, benimle aynı fikirde olmayan vatan hainidir kafasını yaşıyor.

Bu referandum Ak Parti'nin siyaset sahnesinden çekilmesine varacak bir süreci başlatacak.
Yazık oldu.