bugün

Şimdiki sistemin sorunlu olduğunu gören bilen biri olarak evete basacağım oyumu aslında sistemin sorunlu olduğu konusunda herkes hemfikirdir keşke sorunun çözümü aşamasında hayırcıların hayır deme sebebi olan partileride katılsaydıda çözümdede hemfikir olsaydık ancak onlar yeniliğe baştan kapalılar.
hayir kararinin cikacagi referandumdur.
kimse aldanmasin bu "oyum hayir ama kesin evet cikacak" diyenlere.
bastan yenilmeyi kabul eden insan bir anlik gafletle sandiga gitmezse ne olacak?
Yüksek bir katilima ihtiyac var. yenilmis gibi bir dalga yaymayin artik etrafa.

2014 yilindaki cumhurbaskanligi secimi sonuclarini sifir hata ile tahmin edebilmis tek kurulus olan akam referandumdan kesinlikle hayir cikacagini aciklamis. hayir oylarinin acik ara önde oldugunu öngörmüs, evet cikmasi halinde ise sirketi kapatacaklarini taahhüt etmisler.
Yandas medyada bunu haber yapmazlar.
bilinsin de, belki bir umut cereyan eder.
yeter artık! evet yada hayır sıktı artık bu konu. Olsun bitsin bir an evvel!
Fetullah'a, tek bir kişiye körü körüne bağlı olmanın; o'nun emirlerini kayıtsız şartsız uygulama zorunluluğunun acı sonuçları bilinirken ve bir şahsın keyfî kararlarına sorgu suâlsiz biadın yarattığı tablo mâlûmken; nedir bu tek adam sevgisi.!? Bir inat uğruna ya râb, ne güneşler batıyor; heyhat!
Hayır demeyen benim gözümde devletinin kötülüğünü istiyordur. Fakat sadece farkında değildir.
hala vatandaşa hangi maddelerin ne şekilde değişeceğine dair aylardır beklenen resmi broşürler dağıtılmadı.

çünkü neyin değişeceğinin tam olarak bilinmesini istemiyorlar.
Uzun bir entry olacak ama son ana kadar herkesin dili döndüğünce bunu anlatması gerek. Muhtemelen okunmayacak onuda biliyorum ama ben, en azından kendi payıma düşen
Vazifemi yerine getirdiğimi düşünüyorum.

Önce şunu şuraya bırakayım.

http://anayasadegisikligi.../Anayasa_Degisikligi.aspx

Burada karşılaştırmalı olarak değişecek maddelerin şuandaki ve (evet çıkarsa eğer) değiştikten sonraki halini göreceksiniz.

Herşeyden önce bu anayasayı kim hazırladı ona bakmak lazım. Hazırlayan kişi kimdir ? Hazırlayan kişi kandırılmaya çok ama çok müsait ve daha'da beteri -özür dileyerek işin içinden sıyrıldığı için- Bunda bir sakınca görmeyen bir kişidir.
Bu sizce ne kadar güvenilir bir durumdur ? Yani bu kişinin bütün yetkileri elinde topladığı zaman yine kandırılmayacağı ve ülkeyi başka bir felakete (bkz: 15 temmuz) sürüklemeyeceği nereden bellidir ?
Diyorlarki cb ye yargı yolu açılıyor. iyi tamam hoş eyvallahda lakin ! Bu kişiyi yargılayacak kişileri kim seçiyor ? Hemen bakalım ;

3 Üyesi, Cumhurbaşkanının iktidar partisi genel başkanı olarak kontrol ettiği Meclis tarafından seçilmekte,
3 Üyesi, üyelerini Cumhurbaşkanının belirlediği YÖK tarafından önerilmekte ve Cumhurbaşkanı tarafından seçilmekte,

Bu madde 4 kişinin cepte olduğu madde.

4 Üyesi, belli kategori isimleri arasından doğrudan Cumhurbaşkanınca seçilmekte.

Kalan 5 Üye de Yargıtay ve Danıştay'ın gösterdiği adaylar arasından yine Cumhurbaşkanı tarafından seçilmektedir.

Kaynak yukarıda belirttiğim kaynaktır : http://anayasadegisikligi.../Anayasa_Degisikligi.aspx

Şimdi sizce (evet diyecek yurttaşlara soruyorum) burada bir sorun yokmu ? Yani herşey normal ve olması gerektiği gibimi ? Yani bu gezegende yaşayan herhangi birisi kalkıp bunda ne var kardeşim diyebilirmi gerçekten ? Yani bu kişinin seçtiği bu yetkililer tamamen %100 tarafsız olarak cb'yi yargılayabilirmi ?
Bu listenin tarafsızlığına inanıyormusunuz ?

Askeri mahkemelerin kaldırılması konusuda yorumların içerisinde var. milletvekili sayısının 50 kişi daha artırılması konusu ise tüy dikme kısmı.

Çünki bakın, bu kişi ayağına dolaşacak kimse istemiyor ! Köpeksiz köyde deyneksiz gezmek istiyor.
Milletvekilini arttır meclisi doldur herkes tamam desin. Askeri mahkemeleri kaldır kimse ayağına dolaşamasın. Yargıyı kendi adamlarınla doldur kimse hesap so-ra-ma-sın !

Bu kişi bildiğin tek adam olmak dokunulmaz olmak istiyor. Peki sürekli Kendi ayaklarına sıkan, gittiği her yerde başbakanlığın ne kadar lüzumsuz olduğunu anlatan asrın başbakanı binali bey ne demişti bi hatırlayalım.

Bu sistem bürokrasi cehennemidir. Yapılmak istenen icraatlar gecikmektedir, yavaşlamaktadır.
Yani diyorki hazret bu sistem ayağımıza dolaşıyor kardeşim. Hesap vermekten iş yapamıyoruz (Bu arada gensoru verme işlemide kalkıyor) Ayağımıza dolaşıyor bu sistem, rahat rahat alıp satamıyoruz. Milletin amına koyacağız diyen orospu çocuklarına iş veremiyoruz ! Araplara ormanları veremiyoruz, devlet araZilerini birilerine rahat rahat peşkeş çekemiyoruz diyor !
Hesap sorup duruyorsunuz, bizi meclise ve adalete gönderip duruyorsunuz sizlemi uğraşacaaaaz yahu diyor.

Hazretin söylediklerinin aksine mevcut sistem, eğer şeffaf olunursa, açık olunursa, hesap vermekten korkulmaz ise, herşey kanun ve nizamlara uygun devlet yararına yapılırsa eğer kesinlikle kimsenin ayağına dolaşmaz dolaşamaz kArdeşim !
Bu sistem sadece katakulli yapanların, dolandırıcıların, saman altından su yürütenlerin devletin malını, mülkünü araZisini ona buna peşkeş çekmek isteyenlerin ayağına dolaşır.

Anladınmı güzel kardeşim ? Mevcut sistemde bazı şerefsizler ve cb'mizin gözdesi o dış mihraklar cumhurbaşkanını geçse meclise takılıyordu, meclisi geçse orduya takılıyordu, orduyu geçse adalet sistemine takılıyordu. Mevcut sisteminiz tam anlamıyla devletimiz üzerinde bir savunma kalkanıydı.

Peki şimdi ne olacak ? En başta yazdığım kandırılmakla ilgili paragrafı hatırlayın lütfen. Bütün bu sistem yok edilip bunlar tamamen cb ye bağlanacak. Yani cb'yi geçen, yani yine kandıran ! ülkenin anahtarını eline alacak. Sonra geçmiş olsun.

Bak güzel kardeşim amerika hariç başkanlıkla yönetilip refah bulan tek bir ülke yok. Amerika ise başkanlık sisteminin temellerini atmış, 285 yıldır bu sistemle yönetilen bir ülke.
Ve Bu gezegendeki bütün ülkelerde geçen bir para birimine sahip bir ülke. Adam parasını satıyor parasını ! Anlatabildimi ?
Bu ülke 300 yıldır bu sistemden şaşmayan ve olup olabilecek bütün açıkları yanlışları kapatmış, düzenlemiş dünyaya'da parasını satabilen bir ülke. Sen ise o paranın altında ezilmemek için(ki hala eziliyorsun) parandan altı sıfır atmış bir ülkesin.

Çok acil geçilmesi gerektiği için 2019 yılında yürürlüğe girecek olan ! bu Başkanlık sisteminin ülkemiz için en ufak bir faydası yada getirisi yoktur. Örnek alınan -ki onuda yalan yanlış ve alakasız bir şekilde kopyaladık- bu sistemle yönetilen o ülke dünyaya parasını satan ve 300 yıllık bir deneyime sahip olan ülkedir. Sapla samanı birbirine karıştırmamak gerekir.

Kaynak : https://tr.m.wikipedia.or...C5%9Fkanlar%C4%B1_listesi

Bu sebepten Henüz vakit varken, henüz geç olmamışken bu tasarıyı tekrar okuyup tekrar düşünmek gereklidir. Bu, bu ülkede yaşayan herkesin vazifesidir, boynunun Borcudur.

#hayır
laikcilerin hop hop hoplayacagi referandum olacaktir. %70 evet cikacak, bu sayi daha da artabilir. butun kalbimle evet!
“efendiler, cumhurreisi’nin halk tarafından seçilmesi mahsurludur! vekillerin seçmesi en iyisidir. nedenine gelince, yarın birisi çıkar ‘beni halk seçti’ diyerek krallığını ya da diktatörlüğünü ilan ederse, demokrasi tehlikeye girer! tarihte örnekleri çoktur…”

gazi mareşal mustafa kemal atatürk - 1924
şu fotoğraf hayır dememi biraz daha tetikledi.

görsel
her kesimden insanın birleştiği lakin kara cahil kemoşistlerin(bazılarını tenzih ederim) evet konusunda inat ettiği referandum. onlar batının ve hdp nin yanında yer almayı tercih ediyorlar maalesef.

edit: bak hele bak sanki ilber ortaylı yırtına yırtına hayır vericem dedi. nasıl eminsin adamın oyunun renginden sayın yazarımsı. evet.
görsel
Hayırcıları eleştirirken ilber ortaylının caps ini kullanmak. Hmm değişik.
Evet çıkarsa ülkece boku yiyeceğimiz referandum.
bakın kimler gibi hayır diyecek mişiz .

https://www.youtube.com/watch?v=G9Y5uq5MrxI

pkk ile birlikte feto ile birlikte hayırcılar hiç bu kadar belli olmamıştı
evet çıkmasi halinde evet oyu verenlerde çok ama çok agır bedeller odeyececektir, muhakeme yetenegi olmayan televizyondan duydugu herseye inanan bu sigir kitle basina bir musibet gelmeden akillanmaz zaten, bu siyasal islamcilari iyi tanimalari lazim bir sekilde, yani bant basa saracak ama gercek su ki oyunlarla, tertiplerle iktidar oldular…
Planlarla, tertiplerle işi götürüyorlar… Bir elleri yağda, bir elleri balda… 20 yaşlarında çocuklarının bile gemicikleri, uluslararası şirketleri var…
AKP iktidarının temelleri yeryüzünün eşkıya devleti ABD’de atıldı…
Ona uyumlu muhalefet de orada oluşturuldu ve Bahçeli bir ömür boyu kraldan çok kralcı oldu… AKP’ye koltuk değnekliği yaptı… Yani tencere yuvarlandı, kapağını buldu…
Bugüne değin kardeş kardeş, gül gibi geçindiler… Hep birlikte “Seçme – seçilme”, “Demokrasicilik oyunu” oynadılar…
Zaman oldu, birbirlerine “iP” attılar… Zaman oldu, birbirlerine “Ağza alınmayacak küfürlerle” saldırdılar… Zaman oldu tüm yaptıklarını, söylediklerini unuttular, sarmaş dolaş, can ciğer, kuzu sarması oldular…
Onurlarını ayaklarının altına aldılar.
Şimdi de bir “Referandum Oyunu”na kalkıştılar…
Milliyetçi MHP Başkanı, dün ne söylediyse bugün tersini yapıyor… Bir zamanlar cepheden saldırdığı RTE’yi bugün yere göğe sığdıramıyor…
Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, “BiZ ŞiVAN PERVER’iZ AHMET KAYA’YIZ” diye Diyarbakır meydanında yeri göğü inletiyor, kükrüyor, PKK propagandası yapıyor; ülkücü Devlet Bahçeli ise sadece onu seyrediyor…
Ne bir tepki, ne bir eleştiri… Ne bir ses, ne bir nefes…
Gördünüz mü iktidar muhalefet uyumunu?
Ama bu arada olan vatana oluyor, halka oluyor, 1923 Cumhuriyet rejimine oluyor…
Elbirliği ile en yüce değerlerimizi yok ediyorlar…
Emperyalistlerin ve ortaklarının bir tek hedefi var şimdi: iktidarı ellerinde tutmak, iktidarı kimseye kaptırmamak, bu yolda ne gerekiyorsa onu yapmak…
Yalan söylemek gerekiyorsa, yalan söylemek… Tertip – kumpas gerekiyorsa, tertip – kumpas yapmak… Ve bu yöntemlerle hükümet olmak…
Asıl amaçları ise hep iktidarda kalmak ve iktidarlarını ölene kadar sürdürmek… Referandumdan “Evet” çıkarsa eğer, öldükten sonra da çocuklarına, torunlarına sultanlık tahtını devretmek…
Şimdiden “Damat”lar bakan yapılmaya başlandı bile… Başkanlık gelirse ne olur, artık gerisini siz hesap edin…
Yani kısaca, onlar, halkın saf, temiz din duygularını da kullanarak, mutlu, renkli bir yaşam sürmek, kendileri gibi çocuklarının ve yedi sülalesinin geleceğini de garanti altın almak istiyorlar…
Bu arada uluslararası holdinglere ve emperyalistlere destek olmak da onların en temel görevleri arasında bulunmaktadır…
Bu gelenek, yani emperyalist devletlerle birlikte, millici güçlere karşı savaşmak, onlarla işbirliği yapmak, siyasal islamcıların Kurtuluş Savaşından bu yana değişmez geleneklerinden olmuştur…
işte Ergenekon kumpası bunun için düzenlendi… Ordunun kolu kanadı bunun için kırıldı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kozmik odalarına bunun için girildi. Bunun için şanlı Türk ordunsunun Genel Kurmay başkanı adi bir suçlu gibi evinden alınarak, dört duvar arasına atıldı…
Cumhuriyet döneminde rejime ve Atatürk’e isyan edenlerin durumlarını incelediğimiz zaman, arkalarında ya ingiltere’nin, ya Fransa’nın ya da başka bir emperyalist devletin desteğini mutlaka görürüz…
AKP’nin ortağı Amerika’nın amacı ise çok açık ve nettir: Ortadoğu’da devletleri din, ırk temelinde bölüp devletçiklere dönüştürmek, köleleştirilmiş halkların zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını dilediği gibi yağmalayarak, ülkesine taşımak…
Amerika istiyor ki bu topraklarda sadece güçlü, kudretli bir israil devleti kalsın ve öteki devletçikler üzerinde egemenlik kursun ve ABD’nin bir “ileri Karakol”u gibi hareket etsin…
Yoksul ülkelerin eş başkanları ise onun en büyük yardımcıları…
Amerika, islam ülkelerine kurduğu kumpasa, uçaklarla “ikiz Kuleleri” paramparça ederek başladı. Yoksul, ama yeraltı ve yerüstü kaynakları zengin islam ülkelerini kendisine hedef seçti.
Önce Afganistan’ın hakkından geldi. Sonra yönünü Irak’a çevirdi…
“Kitle imha silahları, biyolojik silahlar, Cehennem Topu, bilmem ne” gerekçeleriyle, Irak’a saldırdı… Ülkenin altını üstüne getirdi… Saddam’ı astılar. Sonradan bunların “palavra” olduğunu bizzat kendileri açıkladı…
Sonra Libya’yı hedefe koydular… Çünkü orası da petrol yatağı idi. Ele geçirilmeliydi… Çünkü Kaddafi emperyalist devletlere kafa tutuyor, milli tavırlar sergiliyordu. Libya liderini kendi halkına linç ettirdiler.
Sıra Suriye’ye geldi… “Günahsız çocuklara kimyasal silah kullanma” gerekçesine sığınarak onu da füze yağmuruna tutuyorlar şimdi…
Sanki “Dünden hazırlarmış gibi” bizim ABD yandaşları ise hemen emperyalizmin safında yerlerini aldılar… Saldırıyı yeterli bulmadılar… “Saddam rejimi devrilene kadar Amerika saldırıyı sürdürmeli” dediler. “Daha çok füze, daha çok füze, daha çok Tomahawk” dediler…
Ama bütün bu ülkelerden sonra sıranın Türkiye’ye geleceğinin bilincinde değiller… Öteki ülkelere yaptığı gibi, bir bahane uydurarak, ülkemize saldıracaklarının bilincinde değiller… ABD,referandumdan “EVET” çıkıp, eyalet sisteminin kurulmasını bekliyor şu sıralar…
MHP’si de AKP’si de şimdi koro halinde Esat’a ve Suriye rejimine ağızlarına geleni söylüyorlar…
AMA YAKLAŞAN TEHLiKENiN FARKINDA DEĞiLLER…
işi, inanç ideoloji veya partizanlıktan ayrı tutarak;

biz 15 yılda yol falan yaptık ama, bunun yanında yol verdiğimiz, koruyup kolladığımız ve bile istiye devletin her kademesine ve dahi yargısını, ordusunu peşkeş çektiğimiz hizmet erleri bizi sikmeye kalktı. üstüne de 15 temmuzda 250 vatandaşımızı öldürdü. yıllarca soruları çaldılar biz göz yumduk.

çözüm süreci dedik, analar ağlamasın dedik ama bok yedik, bunlar da kandırmışlar bizi. biz oy uğruna valilerimize dokunmayın dedik, göz yumduk. sonucunda 600 e yakın vatan evladı şehit oldu. sırf bizim yüzümüzden, yığılmasına izin verdiğimiz mühimmat ve silahlar ve eyp ler yüzünden.

şimdi biz bu yediğimiz boklar yüzünden hiç sorumluluk almıyoruz, hatta biz sütten çıkmış ak kepçeyiz. içimizde hiç fetöcü yok. valla billa yok, yemin ediyom yok.

o yüzden bize daha fazla yetki verin. hemi de geçmişde yediğimiz boklardan dolayı ömür boyu dokunulmaz yapın bizi diyorlar.

seçim sizin.
Yeter kardeşim yeter be!
görsel Cumhurbaşkanı erdoğan'ın izmir'deki mitinginden bir kare.
Bayrağa sahip çıkamayanlar milleti tek bayrak,tek vatan diye "narkozluyorlar"
Abimin yurtdışında hayır kullandığı, annemin, teyzemin istanbul'da hayır kullanacağı, ailenin geri kalanının sivas'ta hayır diyeceği, benimse elazığ'dan hayır vereceğim referandum.
Dört bir yandan hayır, türkiye'mizin hayrı için.

Umudunu kaybetme, oyunu kullan.
bursa büyükşehir belediyesi hasta, yaşlı ve engelli hastalara oy kullanmada büyük yardımcı olacak.

görsel
görsel
bir dizi gariplik barındıran yeni anayasanın oylanması. şöyle ki;
kiefer sutherland’ın designated survivor isminde bir dizisi var. netflix’te öyle takılırken denk geldi. dizi gayet güzel. dizinin konusu da isminde saklı zaten. Konu dizi değil de, diziye konu olan kanun.
amerika birleşik devletleri başkanı, bir şekilde görevi yapamaz hale gelirse yerine geçecekler bellidir. başkan yardımcısı ve abd temsilciler meclisi başkanı’ndan başlayarak sırayla belirlenmiştir. soğuk savaş sırasında state of the union *veya inauguration day *gibi, bu listedeki herkesin bir arada olduğu durumlarda eğer sovyet saldırısı olursa devletin başına geçecek kimse kalmadığı fark edilince 1981’de bir kanun çıkartmışlar. kabineden bir bakan veya seçilmişler meclisinden bir vekil, rastgele atanmış varis *olarak seçiliyor ve meclisten ayrı bir yerde, güvenlikli bir şekilde tutuluyor. olası bir saldırı anında, eğer abd başkan’ı veya yerine geçecek kişiler, işlevsiz hale gelirse bu adamı başkan yapıyorlar. hatta atanmış varisinde bir yedeği var. atanmış varisin başına da bir hal gelirse *başkanlık yedek varise geçiyor.
wikipedi üzerinde trump görevi yapamaz hale gelirse, yerine geçecek isimlerin hepsi yazılmış. bu sayfada yazılan 15 kişinin başına bir şey gelirse ve görevi yapamaz hale gelirlerse, yerine atanmış varisimiz geçiyor. bugüne kadar hiç yaşanmadı fakat yaşanmayacak anlamına da gelmiyor.
konuyu bizim yeni anayasaya getireyim. bizdeki düşünülen yasa şu şekilde “cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, kırkbeş gün içinde bumhurbaşkanı seçimi yapılır. yenisi seçilene kadar cumhurbaşkanı yardımcısı cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, cumhurbaşkanı yardımcısı cumhurbaşkanına vekâlet eder ve cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. türkiye büyük millet meclisi üyeleri, cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri(milletvekillikleri) sona erer.”

cumhurbaşkanın başına bir şey gelirse yerine yardımcısı geçiyor. yardımcının başına bir iş gelirse kim geçiyor belli değil. cumhurbaşkanı kaç yardımcı atıyor belli değil. yerine gelecek yardımcı, hangisi olacak belli değil. yardımcı atanmamışsa veya bir şekilde atanamamışsa kim gelecek belli değil. 100 cumhurbaşkanı yardımcı olsa bu adamlar başa geçmek için birbirini mi öldürecek belli değil. aralarından kim cumhurbaşkanı olarak atanacak belli değil.

yani ben size anayasa yapmayın demiyorum. hobi olarak yine yapın. ama yapmadan önce hukuk kitaplarını okumayı falan geçtim en azından bir designated survivor, house of cards falan izleyin.
daha başkanlık sistemi gelmeden etkileri gelmeye başlamıştır.

(bkz: hayır diyen şerefsizleri işten atmazsam namerdim)

başkanlık gelince ebenize atlayacaklar. evetçiler gözünüzü açın artık.
bundan tam 15 yıl önce bu başkanlık mevzusu konuşulmuştu.

hem de seçimden hemen sonraları.

yani yeni çıkmış bir şey değil.

http://i.imgur.com/oVM1Hbe.jpg
bu tasarıyı hazırlayıp referandum diye halkın önüne koyanlar türkiye cumhuriyeti'nin rejimi ile kumar oynadılar, yani anayasal bir suç işlediler.
dolayısıyla neticenin evet ya da hayır olmasından bağımsız olarak, er ya da geç yargılanacaklar.
güncel Önemli Başlıklar